MB ihtiyatlılığı elden bırakıyor mu?
Merkez Bankası'nın son Enflasyon Raporu'ndaki söylemleri ile fiiliyattaki uygulamaları birbiriyle çelişiyor. Raporda "kriz döneminde devreye sokulan geçici likidite tedbirlerinin geri çekilmesi süreci büyük ölçüde tamamlanmıştır" denilmekte. Ancak, bugün itibarıyle baktığımızda Merkez'in piyasayı hâlâ 13 milyar TL fonladığını görüyoruz. Üstelik borçlanma faizini düşürmesi nedeniyle 2008-2009 yıllarında kendisine ortalamada 10 milyar TL'nin üzerinde "atıl likidite" bırakan bankaların BPP ve ters-repo kanalıyla bıraktıkları miktar 2 milyar TL'nin altına düşmüşken. Kısacası, bütün "likiditeyi çekiyoruz" söylemlerine rağmen, net olarak bakıldığında, APİ ile verilen parada artış söz konusu. (Bu olgu Enflasyon Raporu'nun 72. sayfasındaki grafikte net olarak görülmekte.)
MB'nin gevşek bir para politikası izlemeye devam edeceğinin diğer bir sinyali de, bu seferki raporda politika faizlerini 2011 senesinin son çeyreğine kadar değiştirmeyeceğini net bir dille ifade etmesi oldu. Bugün itibarıyle enflasyon %9.24, politika faizi olan 7-günlük repo faizi ise %7. Diğer bir ifadeyle, reel faiz %2 kadar ekside. Parasal büyüklüklere baktığımızda da, son bir senede M1 %30, M2 ise %25 artmış vaziyette. Gelelim kredilerdeki duruma: Toplam kredilerdeki bir yıllık artış %37, tüketici kredilerindeki artış ise %30. Bütün bu ciddi ısınma emarelerinin üstüne, MB son raporunda çıktı açığı (potansiyel ve fiili büyüme arasındaki fark) tahminlerini de önemli ölçüde daraltmış bulunuyor. Önümüzdeki 1.5 senelik çıktı açıkları %0.5 ile %1 arasında daraltılmış durumda. Çıktı açığı tahminleri ile ilgili diğer bir enteresan nokta da, enflasyon hedeflemesine resmen girilmesi ile birlikte çeyrekler itibarıyle yayınlanmaya başlayan enflasyon raporlarında 2006'da yayınlanan ilk 2 rapor haricinde, en düşük cari dönem ve ileriye dönük çıktı açığı tahminlerinin bu raporda yer almış olması. (Hatırlarsak 2006'da enflasyon %9.7 gibi yüksek bir oranda gerçekleşmişti.)
Şimdi bütün bu verilere bakarak ekonomide ciddi bir ısınma olmadığını, ve neredeyse bir sene boyunca politika faizlerini artırmayacağını söylemek bana ihtiyatlı bir yaklaşım izlenimi vermiyor. Aslında daha önce de pek çok kez ifade ettim: Bugünkü konjonktürde MB'nın yapabilecekleri de oldukça kısıtlı. Faizleri artırsa daha fazla sıcak para gelecek. Faizleri düşürse iç talep daha da canlanacak. Gelen dövizleri daha yüksek miktarda satın alsa, TL arzını iyice artırmış olacak. Sterilize etmek için tahvil satsa (ki elinde 7 milyar TL kadar tahvil var), bu sefer 2. piyasa faizleri yükselecek ve/veya yabancıların tahvildeki payının artmasıyla piyasada gene atıl para kalacak. Borçlanma faizini yükselterek bir kısım paranın çekilmesi düşünülebilirdi, ama ne hikmetse tam tersinin yapılması tercih edildi. Neticede, zorunlu karşılıkları daha da artırmak dışında MB'nın kendi başına yapabilecekleri oldukça sınırlı.
Bu noktada Hükümetin sıcak paraya vergi koymak ve KKDF'yi artırmak gibi tedbirleri gündeme getirmesi gerekiyor. (Nitekim pek çok defa belirttiğim KKDF'yi yükseltme konusunda Hükümet dün ilk adımı attı. Her ne kadar %5'lik bir artış tüketici kredilerindeki artışı sınırlamak için yeterli değilse de, en azından Hükümetin gelişmeleri takip ettiğini göstermesi açısından olumlu bir sinyal). Hal böyle iken, MB'nin de olası ısınma ve enflasyon hedefinde sapma konularında daha ihtiyatlı bir tutum benimsemesi ve uyarılarda bulunması daha doğru olacak(tı). Bu ortamda Merkez Bankası'nın neredeyse bir sene daha politika faizini artırmayacağını deklare ederek yangına körükle gitmesini anlayabilmiş değilim doğrusu.
Sonuçta Merkez Bankası'nın bu sene enflasyonu ile ilgili "son kararı" TÜFE'nin %70 olasılıkla % 7 ile % 8 aralığında (orta noktası % 7.5) gerçekleşeceği şeklinde. Öte yandan, Enflasyon Raporu'nda yer alan bir tabloda bu sene ile ilgili olarak enflasyon tahminleri gelişmekte olan ülkelerden Doğu Avrupa'dakiler için %5.7, Latin Amerika'dakiler için %7.1 (ki bu oranı yükselten Venezuela'nın %30'a varan enflasyonu) ve Asya Pasifik'tekiler için %2.3 olarak verilmekteydi. Bizim ise enflasyon hedeflemesine geçeli fiilen 8, resmen de 5 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ enflasyonda %7-8'leri konuşuyor ve %5 hedefini her sene öteliyor olmamız da, herhalde büyük bir başarı hikayesi değil.