Mayıs’ta sat ve git mi dedi biri!

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Uraz ÇAY-SAXO CAPİTAL

Hisse senedi endekslerinde sezonsal stratejiler denince ilk akla gelen “Mayıs’ta sat ve git” bu sene için beklentilere karşı çalıştığı söylenebilir. Temel veya teknik analiz dışında olan bu strateji tamamıyla istatistiksel bir durum olup aslında sadece Mayıs ayını içermiyor. Geçmiş dönmelerde (Son 20 yıllık dönemde) S&P 500’ün getirileri incelendiğinde Kasım – Nisan aralığında endeksin ortalama 6% prim yaptığı ve 85% oranında pozitif getiride kaldığı görülüyor. Mayıs – Ekim aralığında ise ortalama getiri 0.85% düşerken (nerdeyse yatay), 60% oranında pozitif getiride kalıyor.  Sadece Mayıs aylarını incelediğimizde son beş senedeki performans sırasıyla 2012’de -6.3%, 2013’de +2.08%, 2014’de +2.1%, 2015’de +1.05%, 2016’da +1.5% gerçekleşirken 2013 yılından beri Mayıs ayı performansının endeks açısından pozitif geçtiği görülüyor. S&P 500 endeksinde Mayıs başından Ekim sonuna (Mayıs’ta sat ve git aralığı) 2015 performansını incelediğimizde 1.3%’lük bir kayıp söz konusu. Bu düşüşün nedenleri arasında küresel ekonomi (başlıca Çin), petrol fiyatlarındaki düşüş ve Yunanistan bankaları gösterilirken ABD faiz artışı süreci başlangıcı da oldukça etkiliydi. 

Nisan ayı tutanaklarından sonra geçen hafta Cuma günü yaptığı konuşmada Yellen’ın “önümüzdeki aylarda” ikinci artışın (faiz artışı sürecinin ilk artışı 2015 Aralık ayında gelmişti), ABD ekonomisindeki ikinci çeyrekteki toparlanmaya paralel, uygun olacağını belirtti. Fed fon vadelileri Haziran için 30%, Temmuz için 50% üstü bir olasılık gösterirken çoklu varlık fiyatlamalarına baktığımızda ABD 2 yıllık getirilerinde ve Dolar endeksinde yükseliş, altın fiyatlarında düşüş yaşanıyor. Fonlama maliyetlerindeki yükseliş beklentisine karşın S&P 500 2.100 seviyesinin üzerine çıkmasıyla, diğer varlıklara göre, faiz artışı beklentilerinden fiyatlama açısından ayrışıyor. Bu ayrışmanın nedeni olarak başlıca üç konu karşımızı çıkıyor. İlki, eğer faiz artışı süreci devam ediyorsa ekonomi güçleniyor demektir. Bu pozitif gelişmelerde şirketlerin gelirlerini/karlarını arttırmalı. İkincisi,  şirket birleşme/devir alma ve halka arzlarda artış yaşanmaya başlanması. Son olarak, başka ne alınabilir ki sorusuna net cevap verilememesi.  2.130 seviyesindeki tarihi en yüksek kapanışı ayrışmanın devamı için önemli.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017