Mayıs Finansal İstikrar Raporu’nda ne mesaj veriliyor?

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

 

Merkez Bankası dün mayıs ayı Finansal İstikrar Raporu’nu yayınladı. Finansal istikrar raporunda özetle şu mesajlar  veriliyor:

2013 Kasım ayı Finansal İstikrar Raporu’ndan  bu yana, finansal sistemimizin ulusal ve uluslararası ölçekteki dalgalanmalara karşı dayanıklı yapısını koruduğu ve risk profilinde kayda değer bir değişikliğin olmadığı görülmektedir.

Çekirdek yükümlülüklerin toplam fonlar içerisindeki payının makul seviyelerde seyretmesi, bankacılık sisteminin olası iç ve dış şoklara karşı dayanıklılığı açısından önem arz etmektedir. Bu bağlamda kredi/mevduat rasyosundaki eğilimler Bankamızca yakından takip edilmektedir.

TCMB gerekli gördüğü takdirde TL zorunlu karşılıklara ödenecek faizi bu rasyonun daha güvenli seviyelere çekilmesi için özendirici bir araç olarak ele alabilecektir.
Son dönemde faiz oranları ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar bankacılık sektörünün karlılığının yanı sıra sermaye yeterlilik oranını da olumsuz etkilemiş, ancak söz konusu oran yasal ve hedef rasyoların üzerinde kalmaya devam etmiştir. 2008 küresel krizinde yaşanan dalgalanmalar esas alınarak oluşturulan makro senaryo analizi sonucunda, sektörün tahsili gecikmiş alacak oranında ve sermaye yeterliliğinde yaşanabilecek bozulmanın sınırlı olacağı ve sektör sermaye yeterliliğinin yasal rasyonun üzerinde kalmaya devam edeceği görülmüştür. 

Tüketici güvenindeki zayıflama, yükselen kredi faizleri ve makro-ihtiyati tedbirler; başta bireysel kredi kartı bakiyeleri ve taşıt kredileri olmak üzere hane halkı yükümlülük büyümesini sınırlarken, kur hareketleri hane halkı varlıklarını güçlendirmiştir.

Gerçek kişilere ait YP mevduatlardaki büyümenin ağırlıklı olarak büyük montanlı hesaplardan kaynaklandığı ve hanehalkının genel tasarruf eğilimini yansıtmadığı görülmektedir. Ayrıca, YP tasarruf mevduatındaki artışta, 2013 yılı ikinci yarısından itibaren artmaya başlayan para takası işlemlerinin önemli bir etkisinin bulunduğu, söz konusu etki hariç bırakıldığında TL’den YP’ye mevduat geçişinin daha sınırlı olduğu değerlendirilmektedir.

Reel sektörün finansal yükümlülüklerinde Türk lirasında yaşanan değer kaybına bağlı olarak artış yaşanmıştır. Ancak, YP firma kredi kullanımında görülen azalma eğilimi ve görece sınırlı yurt dışı yükümlülüklerin uzun vadeli yapısı finansal istikrar açısından olumlu olarak değerlendirilmektedir.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018