Mayıs ayını tamamlarken

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

 

Hakan TEZCAN / Yatırım Finansman

Geleneksel olarak hemen her sene yaşanan Kasım-Ocak dönemindeki "Noel-Baba-rallisi"ni bu yıl da birebir yaşayan piyasalarda, beklenen "Mayıs-düzeltmesi" ("Sell in May and go away") ise bir türlü gelmedi.  Ancak Mayıs ayının sondan bir önceki haftası olan geçtiğimiz hafta ilginç gelişmeler oldu.  Fed'in tahvil alım programını yavaşlatabileceği yönündeki mesajları, bu kez Fed Başkanı Bernanke'nin kendi ağzından duyan küresel piyasalarda oldukça sert dalgalanmalar gözlendi. Bernanke, işgücü piyasasında iyileşmenin sürmesi ve devam edeceğine dair işaretlerin gelmesi halinde gelecek birkaç toplantıda tahvil alım hızını azaltmak yönünde adım atabileceklerini söyledi. Her ne kadar daha önce bazı Fed yetkilileri tarafından bu yönde bir takım açıklamalar yapılmış olsa da bahar coşkusu içindeki piyasalarda bu durum görmezden gelinmişti. Oysa geçtiğimiz hafta Bernanke'nin ağzından çıkan tek bir cümle, bir saat içinde Altın fiyatlarını %5.0'ten fazla dalgalandırdı, ABD 10-yıllık tahvil faiz oranlarını %1.88'den %2.04'e sıçrattı, EURUSD paritesini de 1.3000'dan da 1.2858'e %1.1 oranında düşürdü. Oynaklıktan ertesi gün nasibini alan Asya piyasalarında ise Nikkei Endeksi  %7.5 değer kaybetti, gün içi en yüksek ve en düşük arasındaki fark ise %9.5 oldu. Ürkütücü boyuttaki bu dalgalanma, piyasa değeri bakımından Borsa İstanbul'un yaklaşık on katı büyüklüğünde olan Nikkei'nin, bir gün içinde BIST100 büyüklüğündeki bir değeri silmesi anlamına geliyor.
Yaşanan bu son gelişmeler, piyasaların ciddi bir yön arayışında olduğuna işaret ediyor olabilir. Bilindiği üzere finans literatüründe oynaklığın artması, riskin de artması anlamına geliyor. Bu nedenle portföylerde şu dönemde riskli varlıklardan, daha defansif yapıdaki varlıklara doğru bir geçiş gözlenebilir. BIST'te son bir haftadır bankacılık sektörü hisseleri gerilerken, sanayi sektörü hisselerinin sınırlı da olsa değer kazanıyor olması, bu geçişe işaret ediyor olabilir. Ayrıca gelişmekte olan ülke borsalarının Mayıs ayı getirilerinin de ilk kez geçtiğimiz hafta ile birlikte USD bazında eksiye dönmesi, bu durumun ülkeler nezdindeki bir yansıması olarak okunabilir. Bunun yanı sıra, yılbaşından itibaren en çok kazandıran olan Nikkei Endeksinde geçtiğimiz hafta yaşanan sert değer kaybı, artık karların realize edilmek istediğini gösteriyor olabilir. İster BRIC tarafından ister MIST tarafından bakılsın, BIST'in de gelişmekte olan ülke piyasaları arasında Mayıs ayında USD bazında artıda işlem görmeye devam eden yegane borsa olması, kar satışlarını tetikleyebilir. Ayrıca son bir yıllık dönemde MSCI gelişmekte olan ülke borsaları %14 oranında getiri sağlarken, Türkiye Endeksinin %67 ile uzak ara lider olması ve Moody's not artırımından sonra da USD bazındaki 51.000 direncini aşamamış olması, kar satışları ihtimalini kuvvetlendiren faktörler olarak öne çıkabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017