Matematik Albayrak’ı haklı çıkaracak
Bugün enflasyonun önümüzdeki aylarda nasıl seyredebileceğine dönük bir tahminde bulunmaya çalışacağız. Ama önce bir tespit yapalım, bir gerçeğin altını çizelim. Enfl asyonun nasıl gerçekleşebileceğine ilişkin bu tahminimiz S-400’den, F-35’ten dolayı başımızın ekonomik yönden fena halde belaya girmeyeceği varsayımına dayanıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak geçen hafta içinde yaptığı bir açıklamada, yıllık enflasyonun birkaç ay sonra tek haneye ineceğini söyledi.
Bu açıklama çok eleştiri aldı, tek hanenin söz konusu olamayacağı görüşü dile getirildi ama Maliye Bakanı Albayrak haklı. Yıllık enflasyon muhtemelen eylül ayında tek haneye inecek. Enflasyonu tek haneye indirmek için öyle önlem üstüne önlem almaya gerek yok zaten. Kaldı ki herhangi bir önlem alındığı da yok.
Ya da şöyle söylemek de mümkün; elde barut kalmadı, ne önlemi alacağız ki...
Önümüzdeki şu birkaç ayın geçmesi için oturup bekleyeceğiz. Hem yaptığımız da bu.
Geçen yılın yüksek oranları devreden çıkıp onların yerine daha düşük oranlar girdikçe yıllık TÜ- FE de giderek gerileyecek.
Oturup seyredelim, bu gelişmenin tadını çıkaralım. Çünkü dedik ya, bir şey yapmaya gerek yok, bu kendiliğinden olacak zaten.
Nasıl olacak da olacak?
Geçen yılın haziran-eylül dönemi TÜFE artışı yönünden felaket bir dönemdi. Haziranda yüzde 2.61, ağustosta yüzde 2.30, eylülde yüzde 6.30 ve ekimde yüzde 2.67 artış...
Oysa haziran-eylül, fiyatların ılımlı arttığı, hatta negatif oranların görüldüğü aylar...
Girişte de değindiğimiz gibi S-400, F-35 ya da başka bir konu yüzünden ekonomimiz cendereye girmezse, TL hiç hesapta olmayan hızda bir değer kaybı yaşamazsa bu yılki fiyat artışları geçen yılın çok altında kalacak.
Üç varsayımla hareket ettik. Birincisinde fiyatların hazirandan itibaren 2003-2017 ortalaması kadar artacağını varsaydık. Bu varsayım gerçekleşirse yıllık TÜFE eylül sonunda yüzde 6.84’e, yani tek haneye iniyor, yıl da yüzde 9.45 ile yine tek hanede kapatılıyor.
Ama kabul etmek gerekir ki 2003-2017 ortalamasında kalmak kolay değil. İkinci varsayım olarak bu yılların ortalamasını her ay için yarım puan artırdık. Bu şekilde hesapladığımız yıllık oran eylül sonunda yine tek haneye iniyor, ama bu kez yüzde 8.99’luk bir oran görüyoruz. Tek hane ekimde de devam ediyor, 2019 ise yüzde 13’ün biraz üstünde kapatılıyor.
Üçüncü olarak ise 2003- 2017 ortalamasının her ay için 1 puan üstünde bir gerçekleşme olacağını varsaydık. Bu durumda yılın kalan hiçbir ayında tek haneye inilemiyor, yıl da yüzde 17 dolayında bir oranla kapatılıyor.
Tablomuzun ilk sütununda geçen yılın aylık gerçekleşmesi yer alıyor. Bu oranları varsayımlarımızla kıyaslama yapılabilmesi için veriyoruz. Bu yılın kalan aylarındaki oranların geçen yılla aynı düzeyde gerçekleşmesi olasılığı tabii ki yok. Böyle bir durumda yıllık enfl asyonun hiç değişmeyeceği ve mayıs sonundaki yüzde 18.71’lik oranın tüm aylar için geçerli olacağı ortada.
Yıllık tahmini tutturmak mümkün
Yıllık TÜFE’de çok büyük olasılıkla eylül ayında tek haneyi göreceğiz görmesine ama yılı tek haneli bir oranda kapatamayacağız. Zaten geçen yıl yapılan tahmin de bu yılın tek hanede kapatılması yönünde değil ki...
Geçen yıl açıklanan yeni ekonomi programına (YEP) göre bu yılın TÜFE gerçekleşmesi yüzde 15.9 olarak tahmin ediliyor.
Bir kez daha altını çizerek söyleyelim; eğer ekonomide büyük tahribata yol açacak dış politika kaynaklı gelişmeler yaşanmazsa, bu gelişmelerin etkisiyle kur birden fırlayıp gitmez ve buna bağlı olarak yine çok yüksek fiyat artışları görülmezse yüzde 15.9’da kalmak hiç de zor değil.
Ancak, bu yılın yüzde 15.9’luk tahminini tutturmuş olsak bile önce şu gerçeği görmemiz gerekiyor. Türkiye’nin enflasyondaki uzun vadeli hedefi yüzde 5.
Yani biz enflasyonda 1 hedefleyip 3 gerçekleştiğinde mutlu mu olacağız, bu mu başarı?
Hem bakın geçen yılki TÜFE artışı yüzde 20.3. Bu yıl da yüzde 15.9 artış olursa, iki yılın toplamındaki artış neredeyse yüzde 40’ı buluyor.
İki yılda yüzde 40 tüketici fiyat artışı... Eğer bu ekonomik başarıysa, ekonomik başarısızlığı düşünmek bile istemiyor insan.