Mart ayının dış ticaret verilerinin söyledikleri
Art ayı ve ilk çeyrek dış ticaret verileri bir süre öncenin küresel kriz korkuları ve Avrupa'da yaşanan sorunlar nedeniyle yapılan karamsar yorumlar döneminin ülkemiz için aşıldığını gösteriyor. Risklerin yarattığı korkular nedeniyle tüketim malları ithalatını azaltırken, AB ihracatındaki gerilemeyi Avrupa dışındaki pazarlardaki artışla kapatabilmişiz. Ve aylık ihracatta Mart ayında 13 milyar 250 milyon dolar ile rekor bir seviyeyi yakalamışız.
Mart ayı TÜİK ve Gümrük Bakanlığının oluşturduğu veriler, ihracatta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12.2 artışla tüm zamanların en büyük aylık artış rakamına 13 milyar 250 milyon dolara ulaşırken, ithalat yüzde 4.8 gerileyerek 20 milyar 596 milyon dolarda olarak gerçekleşti. Bu aylık bazda bir önceki yıla göre 28 aylık dönem içersinde yaşanan ilk gerileme oldu. Ocak-Mart döneminde ilk çeyrekte de ihracat yüzde 12.6 artış gösterirken, ithalatta binde 7 oranında bir azalma yaşandı. Bunun sonucunda aylık bazda ithalatın ihracatı karşılama oranı yüzde 64.3'e, ilk çeyrekte de yüzde 61.7 oluyor. Bunların sonucunda bu yılın ilk çeyreğinde dış ticaret açığı da yüzde 17.5 küçülerek 20 milyar 324 milyon dolar olarak gerçekleşiyor.
Peki, bu rakamların altında neler yer ayıyor ve ne anlama geliyor:
-Bu rakamların bize söylediklerinden birisi ana ihraç pazarımız AB ihracatımızın Mart ayında geçen yılın Martına göre yüzde 6.7 azalarak yüzde 41.6 seviyesine düştüğünü, buna karşılık küçük oranlı ihracat yaptığımız bazı pazarlarda önemli artışlar elde edildiğini gösteriyor. Kuzey Afrika'ya ihracat yüzde 75, diğer Afrika ülkelerine ihracat yüzde 69, orta Amerika'ya ihracat yüzde 57, yakın ve orta doğuya ihracat yüzde 41 artış göstermiş. Bunun sonucunda geleneksel ve büyük AB pazarında önemli gerileme yaşanırken, daha küçük rakamlarda ihracat yaptığımız çoğu milyar doların altındaki pazarlarda yüksek oranlı artışlar sağlanmış. Buna karşın ne son yılların Mart aylarına ne de son yılların bütününe göre ihracatın ithalatı karşılama oranında önemli farklılık ortaya çıkmamış.
-İthalat daralmasında tüketim mallarında hem geçen yıl Mart ayına, hem de ilk çeyreğine göre yüzde 15-20 oranlarında bir gerileme gözleniyor. Ara malları ithalatında ise düşüş çok az. Ancak, ara malı ihracatının ara malı ithalatını karşılama oranında önemli bir artış gözleniyor. Ara malı ihracatımızın ara malı ithalatımızı karşılama oranı ithalatın ihracatı karşılama oranının çok üzerinde yüzde 90,4 seviyesinde.
-13 milyar 250 milyon dolarlık Mart ayı ihracatımız, 1990 yılı toplam ihracatı 12 milyar 959 milyon doların üzerinde, 1991 yılı toplam ihracatımız 13 milyar 593 milyon dolar seviyesinde. Bu ihracatta son 20 yıldaki büyük artışı ortaya koyuyor. Ama buna karşılık ithalattaki büyük artış ta büyüyen dış ticaret açığını ve önemli sorun halini alan cari açığı bize hatırlatmaktan geri durmuyor.
-İlk çeyrek dış ticaret sonuçları belirsizlik dönemlerindeki "korku" paralelinde ithalatta özellikle tüketim malları ithalatında frene basıldığını, ihracatta ise geleneksel AB pazarındaki kaybı azaltmak için önemli gayret sarfedilerek AB dışı pazarlarda önemli artışlar elde edildiğini gösteriyor.
-İlk çeyrek sonuçları ara malı ithalatının bize söylediği bir başka konu ise, Türkiye'nin bu yıl büyümesinin bazı yabancı uzmanların söylediği gibi yüzde 1'ler seviyesin dramatik bir gerileme göstereceği iddialarının doğru olmadığı. Geçen yılın yüzde 8.5'luk büyümesini yakalamayacağımızı, buna karşılık yüzde 5'ler seviyesinde bir büyümeden uzak kalmayacağımız bu verilerle söylenebilir.
Mart ayı dış ticaret verilerinden çıkarılabilecek başka sonuçlar da olabilir, ama biz bunları söylemekle yetinelim. Bu da bir süre öncenin çok karamsar 2012 beklentilerinin bizim için sona erdiğini, bizim vasat büyümeli bir yılı önemli sorun yaşamadan geçirebileceğimizi gösteriyor. Ve bizi çevre ülkelerdeki ve küresel dünyadaki karamsarlıktan da uzaklaştırıyor.