Marmara Üniversitesi ve anlatacak öykülerimiz...

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi talihsiz bir yangın geçirmişti...Eskişehir İktisadi ve Ticari  İlimler Akademisi’nin kurucusu Prof. Dr. Orhan Oğuz, Süleyman Demirel’in karşısına Adalet Partisi  Genel Başkanlığına aday olmuş ve kaybetmişti... İlk  genel seçimlerde de ön seçimde tasfiye edilmiş, siyaset dışı kalmıştı.
Prof. Dr. Orhan Oğuz 28 Nisan 1978’de İstanbul İktisadi ve Ticari  İlimler Akademisi Başkanlık görevine getirildi.

Yangın sonrasında akademik etkinlikler durmuş, tarihi Akademi, ara sokakta kasap dükkanının üstünde bir masa, bir oda ve bir koltuğa sığınmak zorunda kalmıştı.
Prof.Dr. Orhan Oğuz’un önerisi ve Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Mümtaz Zeytinoğlu’nun da  uzun değerlendirmeler sonrası verdiği onayla İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde öğretim üye  yardımcılığı görevine başladım. Eskişehir’de oturmuş yaşamımıza yeni bir göç ekleyerek, 1977-78 ‘deki ünlü 93 Savaşı sonrasında aile göçümüze bir yenisini ilave ettik.

18 milyon TL’den 419 milyon TL’ye

İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nin 1977 yılı bütçesi 18 milyon 224 bin lira idi...Prof. Dr. Orhan Oğuz’un devraldığı bütçe 1978 yılı bütçesidir ve 48 milyon liradır...Bizim dosyaya hakim olduğumuz, kendi içimizde koordineli çalışarak elde ettiğimiz ilk bütçe, 1979 yılı bütçesidir;167 milyon 800 bin liraya çıkarılmıştır. İstanbul İktisadı ve Ticari  İlimler Akademisi bütçesinde hakim olduğumuz ve damgamızı vurduğumuz bütçe 1980 yılı bütçesi olmuştur.

Bütçe hazırlıklarını İİTİA teknik kadrosu yaptı. Orhan Hoca ile oturduk, bir bütçe stratejisi geliştirdik: Hoca AP'den İskender Cenap Ege ile konuştu...Ben de  Bütçe Komisyonu’nda görev yapan İİTİA  mezunu olan CHP Milletvekili Metin Tüzün ile İzmir İktisadi ve Ticari İlimleri bitiren Süleyman Genç’le ilişki kurdum...
Bütçe Komisyonu Başkanı Tekirdağ Milletvekili Yılmaz Alparslan’dı...
Prof. Dr. Orhan Oğuz Ankara’da Güniz Sokak'taki evinde bekliyordu...Öğretim üye yardımcısı Tuğrul Savaş ile ben TBMM’nde karargah kurduk...Sıra bizim bütçeye gelince Metin Tüzün ve  Süleyman Genç büyük gayret gösterdi, İskender Cenap Ege de muhalefet cephesinin yardımını sağladı...Bir önerge ile yanık binanın restore edilmesi için 42  milyon 250 bin liralık bir ek ödenek talebinin geçmesini sağladık; bütçemiz birden bire ciddi bir  boyuta ulaştı...Birkaç ek ödenek önergesinden sonra Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi bütçesini aştı...
Gelirler Genel Müdürü Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ne yakın bir bürokrattı...Bütçenin son oylamasını birkaç dakika kala, kendisine haber verilmiş olmalı ki Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen  komisyona geldi, bürokratların da yardımı ile bizim bütçemizi aşan bir rakamla kendi bütçesini bağlattı.

“Öte yakaya geçelim, a leylim leylim...”

Sabahın erken saatlerinde, Prof. Dr. Orhan Oğuz’un Renault otsuyla yola çıktık. Eskişehir’e geçeceğiz, oradan İstanbul’a döneceğiz...Yol tenha ve güzel. Aldığımız sonuç ise tatmin edici düzeyde. Orhan Hoca  durmadan, "Öte yakaya geçelim, a leylim leylim...Atlara yonca biçelim, a leylim leylim...” diye ünlü  Eskişehir türküsünü söylüyor.
Neşeli bir yolcukla Eskişehir’e, ertesi gün de İstanbul’a ulaştık.
İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akdemisi Haber Bülteni’nin 2’inci sayında yapılan diğer çalışmalarda aktarılıyor. İki ağırlık konu var: Halkalı Kampüsü arsası ve Bakırköy Behçelievler Kompleksi... İncirli’deki Kültür Koloji’nin kamulaştırılması gerçekten ayrı ve ayrıntılı yazılması gereken bir konu... Her iki konuda işin uygulama aşamasını yürütmüş biri olarak gerekli ayrıntı bilgisine sahibim.
Prof.Dr.Orhan Oğuz, Prof. Muhterem Öcal ve İstanbul Nazım Plan Bürosu'ndan Kutlu Güzelsu’nun destekleri ve bizim de ısrarlı takibimiz sonucu kampüs alanının önemini anlatabilmek için bültendeki haberin ilk paragrafını paylaşalım:
"Akademimizin  eğitim ve sosyal  ihtiyaçlarında kullanılmak üzer, 1050 Sayılı Muhasebe Yasası'nın 23’uncu maddesi gereğince, Halkalı Pafta 768 Sayılı 18 bin,769 Sayılı 120 bin, 770 sayılı pafta 120 bin, 771 sayılı pafta 42 bin ve 948 sayılı pafta  928 bin 620 metrekare olmak üzere toplam bir milyon 228 bin  metrekare hazine mali gayrimenkul Tarım Bakanlığı’ndan alınarak kuruluşumuza tahsis edilmiştir.”

Keşkem yok ama...

Benim üniversite öğretim üyesi olma tutkun vardı, konuyu bir sevda haline getirmiştim am,  İİTİA tam üniversiteye dönüşürken ayrılmamla ilgili hiç 'keşke' demedim. Kişisel olarak aldığım en uygun kararlardan biri oldu diye kendimi inandırmışımdır. İç dünyamda  pişmanlık aradığımda, “…Üniversitede kalsaydım, o güzel kampüs alanını mutlaka değerlendirecek yol ve yöntem bulabilirdim” diye kendi kendime söylendiğim olur.
Her insan için geçmişte  görev yaptığı  kuruluş ya da kurumlara "Ne değer kattım?” sorusunun somut yanıtları olmalı...İİTİA’da görev yaptığım 4 yıllık dönemde başta kampüs alanı, yanan binanın  restorasyonunun başlatılması, İncirlik’teki binaların kamulaştırılması, DMO’dan herkese bir masa ve sandalye temin edilmesi, bütçenin izlenerek hak ettiği düzeye ulaştırılması gibi bir dizi çalışmaya katkı yapan insanlar arasında yer aldım...Yapıcı lider Prof. Dr. Orhan Oğuz’du, birçok öğretim üyesi yardımcısı  gönüllü destek verdi, bizler de enerjimizi katarak Marmara Üniversitesi'nin maddi altyapısının oluşmasında hizmet ürettik.
Geri dönüp baktığımızda  anlatacağımız bir dizi öykümüzün olduğunu görüyorum. İnsan anlatacak bir öyküye sahipse, iç dünyasında kendini aklayabilir; bir öyküye sahip değilse, kendinden utanabilir ki, bu da tahammül edilmez bir işkence olmalı.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar