Maliye’ye göre bütçe performansı başarılı
Son yazımızda 2017 bütçe performansını ele alarak, bu alandaki risklere değinmiştik. Özetle bizim değerlendirmemiz bütçede olumsuz gelişmeler olduğu ve seçim atmosferi nedeniyle daha da kötüye gidebileceği yönündeydi.
Bu yazı üzerine Maliye Bakanlığı yetkilileri, yazıdaki tespitlere katılmadıklarını belirterek kendi değerlendirmelerini yazılı olarak paylaştılar. Bu köşede yer alanların yanı sıra bu konuda dile getirilen, yazıya dökülen diğer analizlerle birlikte değerlendirebilmeniz amacıyla Maliye’nin görüşlerini de bu köşede paylaşıyoruz.
Maliye Bakanlığı yetkililerinin değerlendirmesi şöyle:
* 2017 yılı bütçe kanununda merkezi yönetim bütçe açığı hedefi yaklaşık 47 milyar lira olarak öngörülmüştü. En son açıklanan Orta Vadeli Programda ise yıl sonu bütçe açığı tahmini 61,7 milyar lira olarak revize edildi. Fakat 2017 yılsonu bütçe açığı gerçekleşmesi yıl başı bütçe açığı hedefi seviyesinde, Orta Vadeli Programda yer alan bütçe açığı tahmininin ise 14,3 milyar lira altında gerçekleşti. Bu performans; ekonomiyi teşvik paketi kapsamında yapılan harcamalar ve vazgeçilen vergi gelirleri ile hızlandırılan KDV iadelerine rağmen gerçekleşti.
* Merkezi yönetim bütçe açığının GSYH’ye oranı Orta Vadeli Program tahmininde yüzde 2 idi. Gerçekleşen bütçe açığının yılsonu milli gelir tahminine oranının ise yüzde 1,5 seviyelerinde kalması beklenmektedir. Bu çerçevede 2017 yılı için Orta Vadeli Programda yüzde 2,4 olarak öngörülen genel devlet açığının milli gelire oranının da yüzde 2’nin altında kalmasını bekliyoruz.
* Türkiye’de 2010 yılından bu yana geçen son 8 yıldır genel devlet açığının milli gelire oranı ortalama yüzde 1,1 olmuştur. 2010-2017 dönemini kapsayan son 8 yılda ortalama bütçe açığının milli gelire oranı G7, OECD, Avro Bölgesi ve gelişmekte olan ülkeler ortalamasından daha düşüktür.
* Bütçe dengesindeki iyileşmeye paralel olarak borç yükünün milli gelire oranı 2010 yılında yüzde 40’tan 2016 yılında yüzde 28,3’e geriledi. 2017 yılında borç yükünün yüzde 28 civarlarında gerçekleşmesini bekliyoruz. Dolayısıyla borç yükü bakımından da kamu mali dengelerinde bir bozulma söz konusu değildir.
* Bütçe giderleri 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 16, faiz hariç giderler ise yüzde 16,3 oranında artmıştır. Her iki oran da bütçenin temel kalemi olan vergi gelirlerindeki yıllık yüzde 16,8 olan artış oranının altındadır.
* 2017 Bütçe kanununda faiz harcamalarını 57,5 milyar lira olarak öngörmüştük. Yılsonu itibariyle bütçeden faiz ödemelerine yapılan harcama tutarı 56,7 milyar lira seviyesinde kaldı. Bütçeden yapılan faiz harcamalarının bütçe giderlerine 2010 yılında yüzde 16,4 iken 2017 yılında yüzde 8,4’e düşmüştür.
* Faiz dışı giderlerin yüzde 30’unu oluşturan ve kamu maliyesinde katı giderler olarak nitelendirilen personel ve prim giderlerindeki yıllık artış oranı yüzde 9 civarında kalmıştır.
* Bütçe gelirleri 2017 yılında 630,3 milyar lira ile bütçe hedefine göre 32,1 milyar lira, OVP hedefine göre 18,3 milyar lira daha fazla gerçekleşmiştir.
* Vergi gelirleri 2017 yılında 536 milyar lira ile bütçe hedefinin 25 milyar lira, OVP hedefinin 15,6 milyar lira üzerinde gerçekleşmiştir.
* Vergi dışı gelirler 94,3 milyar lira ile bütçe hedefinin 7,1 milyar lira, OVP’nin 2,7 milyar lira üzerinde gerçekleşmiştir.
* 2016 ve 2017 yıllarında sağlanan yeniden yapılandırma gelirleri arındırıldığında, vergi gelirleri yılın ilk çeyreğinde yüzde 10 artarken bu oran yılın son çeyreğinde yüzde 23’e ulaşmıştır.
* Gelir ve Kurumlar vergileri toplamı 2017 yılı ilk çeyreğinde yüzde 10 artarken bu oran yılın son çeyreğinde yüzde 28’e ulaşmıştır. Diğer taraftan dolaylı vergiler içinde yer alan dahilde ve ithalde alınan KDV gelirleri toplamı da benzer şekilde 2017 yılı ilk çeyreğinde yüzde 10 artarken bu oran yılın son çeyreğinde yüzde 32’ye ulaşmıştır.
* Vergi gelirlerindeki bu yüksek gerçekleşme ekonomiyi teşvik paketi kapsamında vazgeçilen 7 milyar liralık vergi gelirlerine ve ayrıca hızlandırılan KDV iadelerine rağmen gerçekleşmiştir.
* Dolaylı vergilerde yapılan oran indirimlerine rağmen dahilde alınan brüt KDV gelirlerindeki yıllık artış %16 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde KDV iadeleri ise uygulamaya konulan teşvikler, iadelerin daha etkin ve hızlı yapılmasını sağlamak üzere ihtisas vergi dairelerinin kurulması ve ihracatın artması sonucu yüzde 34,3 ile yüksek oranda arttı. Bu nedenle iade sonrası net KDV tahsilatındaki artış oranı yüzde 3 olmuştur.