Maliye'nin 2018 bütçesi için gelir arayışları!
Maliye Bakanı Naci Ağbal, geçen hafta gazetemizden Mehmet Kaya'ya yaptığı açıklamada; 2018 bütçesine ilişkin yeni gelir hedefl erinin işaretlerini vermiş.
Ağbal şunları söylemiş: "… Maliye Bakanlığı olarak vergi dışında gayrimenkul yönetiminden kaynaklı gelirlerimiz var, o konuyla ilgili çalışmamız var.
Bütçeye gelir getirebilecek diğer bakanlıkların da zaman zaman bize intikal eden farklı önerileri var. Ben bunu daha çok vergi dışı kalemlerde gelir artırıcı tedbirler olarak görüyorum.
Yoksa, vergilerle, özellikle dolaylı vergilerle ilgili bu sene içinde bir düzenleme yapmayacağız. Belli ürünler üzerindeki vergilere artırarak ilave gelir getirmek gibi bir planımız asla söz konusu değil."
Bakan; 2018 yılı için bütçesinin finansmanında vergilere ve özellikle dolaylı vergilere yönelmek yerine vergi dışı gelirlere ağırlık verileceğini belirtmiş.
Açıkça söylemek gerekirse Maliye Bakanı dürüst davranıp gerçekçi bir söylemde bulunmuş!... Dolaysız vergileri artıracağız ve çağdaş vergi düzeni oluşturarak vergi adaletini sağlayacağız diye bir yanlışa düşmemiş (!)…
Bürokrasideki 30 yıllık ömrünün 20 yılını Maliye'de ve yaklaşık 4 yılını da Hazine'de en üst düzeylerde geçirmiş birisi olarak bu ifadeleri çok iyi anlıyoruz, şifrelerini çözebiliyoruz ve de yadırgamıyoruz.
Yaklaşık 20 yıldır her hafta çeşitli dergi ve gazetelerde yazı yazan birisi olarak, en kolay ve rahat kalem oynatabileceğimiz maliye ve özellikle vergi alanında çok az yazı yazdığımızı yakınlarımız veya yazılarımızı takip edenler bilirler. Açıkçası; konunun içinde olanlar, bu kurumların geçmişinde en üst düzey sorumluluklar üstlenmiş olmanın sorumluluğuyla işin kolayına kaçmak istemediğimizi veya en azından "dışarıdan gazel okumak" sevdasında olmadığımızı takdir ederler.
Ama bu kez konunun biraz ayrıntısına girmek istiyoruz. Şimdi bu noktada 2017 genel bütçe gelirlerinin seyrine bakalım:
Tablo 1' de görüldüğü üzere; bütçenin finansmanında en büyük kalemi yüzde 87 ile vergi gelirleri oluştururken; bunu yüzde 2.9 ile mal ve hizmet satışları ile KİT ve kamu bankalarının gelirlerini ifade eden teşebbüs ve mülk gelirleri, yüzde 6.8 ile faiz ve cezalar ve yüzde 2.6 ile sermaye gelirleri takip ediyor.
Bu tablodan şu anlaşılıyor: Maliye Bakanı'nın ifade ettiği kamu taşınmazlarının satışı, sermaye gelirleri başlığı altında yer alıyor. Zira teşebbüs ve mülk gelirleri arasında menkul mal ve hizmet satışları kalemi bulunuyor. Oysa Bakan, taşınmazların satışından bahsettiğine göre sermaye gelirleri başlığının alt kalemlerine bakmak gerekiyor.
Bu tablo da şunu söylüyor: taşınmaz satış gelirlerinin, toplam sermaye gelirleri içindeki payı yüzde 15.6 iken; genel bütçe gelirleri içerisindeki payı binde 4 civarında.
Bu durumda Maliye Bakanı'nın çok dar bir alanda gelir arayışı içinde olacağı anlaşılıyor. Yani;
• Zor koşullara rağmen özelleştirme gelirleri üzerinde yoğunlaşılacak,
• TOKİ üzerinden proje geliştirip taşınmaz satışından gelir sağlanacak,
• Özelleştirme İdaresi bünyesindeki taşınmazların satışı gerçekleştirilecek,
• TMSF'nin elindeki şirket varlıkları ve özellikle taşınmazları satılacak,
• Milli Emlak portföyündeki kamu taşınmazlarının satışı hızlandırılacak.
- …
Tersinden okursak; 2018 bütçesinin finansmanında yeni vergiler olmayacak, bunun yerine yeni borçlanma ve taşınmaz satışları devreye girecek. Zira 2018 yılı, en kötü ihtimalle seçimlerden önceki son yıl olacak. Hatta 2018 yılı Mart veya Nisan ayında bir baskın seçim konusu da sürpriz olmayacak.
Dolayısıyla 2018 yılında Hükümet, taşınır ve taşınmaz varlıklarını ucuz pahalı satmaya çalışacak. Umarız, tam rekabet koşullarında uygun fiyatlarla satışlar yapılır da devletin kasasına ciddi kaynak girmiş olur.
Bu arada önümüzdeki bütçe sürecinde, bazı önemli ve yeni bütçe kaynaklarından da bahsetmek galiba uygun olacak.