Maliye tahsilata yöneldi
Ekonomi yönetiminin para politikası ve maliye politikası araçlarıyla fiyat istikrarını sağlamak ve TL’nin değer kaybını önlemek amacıyla sıkılaştırıcı önlemler almaya ve uygulamaya devam ettiğini hep birlikte gözlemlemekteyiz. Merkez Bankası kalıcı fiyat istikrarını destekleyici bir unsur olarak sıkılaştırıcı önlemlerle birlikte faiz artırımına devam etmektedir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafında ise, vergi denetimlerine hız verilerek bir yandan kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye devam edildiği, denetimlerde yapay zekanın kullanıldığı açıklamaları yapılırken, diğer yandan vergi tahsilatını artırma çalışmaları başlatılmıştır. Bu kapsamda vergi borcu olan mükellefler vergi dairelerine davet edilerek borçlarını ödemeleri gerektiği aksi takdirde haciz işlemi başlatılacağı uyarısı yapılıyor.
Vergi borcu olan mükelleflerin likiditeye erişme zorluğu nedeniyle ve nakit akışlarındaki sıkışıklıklar nedeniyle söz konusu borçlarını tek seferde veya kısa vadede ödemekte zorlanmakta oldukları görülmekte olup, bu mükellefler için Tecil ve Taksitlendirme seçeneği bir alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır.
Vergi daireleri tahsilat çalışmaları başladı
Vergi borcu olan mükellefler bu günlerde vergi müfettişleri tarafından vergi dairelerine davet edilerek vergi borçlarını ödemeleri gerektiği yönünde uyarılarla karşılaşmaktadırlar. Uyarılara rağmen borçlarını ödemeyen mükellefler için ise ödeme emirleri tebliğ edilerek haciz işlemleri başlatılmaktadır.
Bu kapsamda mükelleflerin banka hesaplarına elektronik haciz konulması, borçlu adına kayıtlı menkul ve gayrimenkuller üzerine haciz konulması ile mükelleflerin alacaklı bulunduğu kişilerin ellerindeki malların ve alacakların haczini uygulama yoluyla vergi alacağı tahsil edilmeye çalışılmaktadır. Bilindiği üzere, vergi ödemeleri borçlu mükellefler açısından finansman ihtiyacını doğurmaktadır.
Böyle olunca da mükellefler vergi borçlarını ödemek için kredi kuruluşlarına yönelmekte ya da borcu sabit ve uzun vadeli ödeme planına bağlayarak tecil ve taksitlendirme seçeneğini kullanmak istemektedirler. Sıkılaştırıcı para politikasının uygulanması neticesinde kredi bulmakta zorlanan mükellefler açısından tecil ve taksitlendirme seçeneği bir alternatif olarak kullanılabilmektedir.
Tecil ve taksitlendirme uygulaması
Tecil düzenlemesi 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 48. Maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Kanuna göre; borcun vadesinde ödenmesi veya haczin uygulanması ya da haczolunmuş malların paraya çevrilmesi borçluyu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla kamu alacağı 36 ayı geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil edilebilmektedir.
Tecil edilecek borçların taleplerinin değerlendirilmesinde tutarlara göre yetkiler belirlenmiş olup bunlar; Büyük Mükellefler, Ankara, İstanbul ve İzmir Vergi Dairesi Başkanlıkları için 5 milyon TL, Diğer Vergi Dairesi Başkanlıkları için 3 milyon TL, Defterdarlıklar için 2 milyon TL, Bağımsız vergi daireleri için 600 bin TL, Bağlı Vergi Daireleri için 150 bin TL şeklinde belirlenmiştir. Tutarları aşan talepler Gelir İdaresi Başkanlığınca değerlendirilecektir.
Kanun kapsamında geçici vergi, özel tüketim vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi, özel iletişim vergisi ve harçların tecil ve taksitlendirme kapsamında olmadığını hatırlatalım. Ayrıca tecil ve taksitlendirilecek borçlar için yıllık yüzde 24 tecil faizi uygulandığını da belirtmiş olalım.