Maliye politikası ne kadar gevşetilebilir?

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Türkiye ekonomisi son yıllardaki en zor döneminden geçiyor. Küresel kriz bir yandan Avrupa ekonomisindeki daralma yoluyla ihracatımızı vururken, diğer yandan küresel mali sistemdeki küçülme ve risk iştahındaki azalış yurtdışından kaynak sağlanmasını zorluyor. Ekonomi hızla küçülürken, işsizlik son yıllardaki en yüksek seviyelerine ulaşıyor.

Durumun ciddiyetini gören Merkez Bankası politika faizlerini Ekim ayından bu güne 750 baz puan indirdi. Ancak kredi mekanizmasının açılması sağlanamadı. Takipteki alacaklardaki artıştan endişelenen bankalar küçük ve orta ölçekli şirketlerin kredi faizlerini düşürmekten imtina ediyor. İş güvencesinin azaldığından korkan hane halkının kredisi talebi faizlerdeki düşüşe rağmen artmıyor.

Para politikasının etkisinin sınırlı kaldığını gören hükümet maliye politikasını gevşetmeye başladı. İlk adım Nisan ayında geldi. Krizin etkilerinin en çok hissedildiği otomotiv, beyaz eşya, inşaat gibi sektörlerde dolaylı vergi oranları indirilerek sınırlı da olsa bir canlanma sağlandı. İkinci büyük adım geçtiğimiz hafta atıldı. Hükümet yeni yatırımlarda devlet desteğini artırarak, KOBİ'ler için Kredi Garanti Desteği mekanizmasını kurarak ve istihdamı destekleyerek ekonomideki daralmayı azaltmaya çalışıyor.

Ancak ekonomiyi desteklemek için kamunun elindeki kaynaklar oldukça sınırlı. Bütçe rakamları kamu maliyesinde ciddi bir bozulma olduğunu gösteriyor. Ekonomideki daralma nedeniyle gelirler sert bir şekilde düşerken harcamalar hızla artıyor. Yılın ilk dört ayı itibariyle bütçe açığı hedefinin iki katına ulaşılırken, faiz dışı fazla hedefinin %2'sinde kalındı.

Vergi indirimlerinin yarattığı geçici talep artışı, özelleştirme ve vergi affı gibi yöntemlerle sağlanabilecek kaynak girişi ile bütçedeki kötü gidişatın tersine çevrilmesi mümkün görünmüyor. 2009 yılı için yaptığımız tahminler faiz dışı dengenin 1993'den bu yana ilk kez açık vereceğini, bütçe açığının ise hızla yükselerek yüzde altıyı aşacağına işaret ediyor.

Türkiye ekonomisi sert bir düzeltme ile karşı karşıya. 2002 yılından bu yana öğünerek anlattığımız daraltıcı maliye ve para politikalarına rağmen hızlı büyüdüğümüz günler geride kaldı. Genişleyici maliye ve para politikalarına rağmen enflasyonun hızla gerileyeceği ve ekonominin sert bir şekilde küçüleceği yeni bir döneme girdik.

Bu dönemde mali kalabalıklaşmaya yol açmadan reel ekonomiyi desteklemek için uzun vadeli dış kaynağa ihtiyacımız var. Merkez Bankası'nın faiz indirimleri ve mevduatların kredilerden hızlı büyümesi sayesinde Hazine'nin borç çevirme oranındaki yükselişe rağmen yılın ilk yarısında kamu borçlanma faizleri düşürülebildi.

Ancak dünya mali piyasalarında sert bir daralmanın yaşandığı ve risk alma iştahının daraldığı mevcut konjonktürde buna güvenmemeliyiz. Reel sektöre sürdürülebilir destek vermek için Uluslararası Para Fonu ile güçlü finansman içeren sağlam bir stand-by yaparak piyasalara güven vermemiz gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019