Maliye Bakanı'nın yazılı emri kimi bağlar?

Zeki GÜNDÜZ
Zeki GÜNDÜZ VERGİ POLEMİKLERİ [email protected]

Değerli DÜNYA okurları, sizler şahidimsiniz ki bu satırların yazarı kalemini bugüne kadar hiç bir zaman herhangi bir negatif amaçla kullanmamıştır. Bu başlığı atarken de amacımız bu değil. Sadece bir hukuk adamı olarak önemsediğim bir hususun altını çizmeye, bu konuya ısrarla dikkatleri çekmeye çalışıyorum. Israrla diyorum, çünkü bu konuyu daha önce de gündeme getirmiştim.

Neden bahsediyorum?

Maliye Bakanı imzalı bir iç yazı/genelge mevcut. Bu iç genelge ile özetle; "Vergi inceleme elemanları yaptıkları inceleme sırasında bir tebliğ veya mukteza gibi bakanlığın daha önce yazılı olarak ortaya koyduğu görüş ve yönlendirmelerinden farklı bir sonuca varacak ise, konuyu inceleme raporu ile tarhiyat şeklinde sonuçlandırmadan önce Gelir İdaresi'ne bildirmeli ve bakanlık içi değerlendirme sonucuna göre tarhiyat yapılmalı veya vazgeçilmeli" şeklinde bir düzenleme yapılmış.

Maliye Bakanı kendine bağlı inceleme elemanlarına "hukuki titizlik" diye ifade edebileceğimiz bir tavırla yazılı emir vermiş. Ancak birçok olayda bu yazılı emrin bakana bağlı inceleme elemanları tarafından göz ardı edildiğini, bu düzenlemenin görmezden gelindiğini müşahede ediyoruz.

Mükellef böyle bir durumun varlığını iddia ettiğinde bu yazılı emir doğrultusunda hareket edilmemişse bizce yapılan tarhiyat hukuken eksik, yetkisiz yapılmış işlem haline gelecektir.

Vergi inceleme yetkisi Vergi Usul Kanunu'na dayanıyor olmakla birlikte, görevlendirme Maliye Bakanlığı'nca yapılmaktadır. Dolayısıyla görevi verenin hukuk çerçevesinde verdiği yazılı görev tanımı, dikkate alınması zorunlu hukuki bir belgedir.

Hukuken sakat / yetkisiz işlem

İncelemenin tekemmülü sırasında yasa ve diğer bağlayıcı usul hukukuna uyulmaması hukuki tabirle "yapılan işlemde sakatlık" oluşturmaktadır.

Sadece bu sakatlık dahi yapılan işlemin usul eksikliği nedeniyle geçersiz sayılması hukuki sonucunu doğurabilir niteliktedir.

Yazılı emre aykırı işlemin sonucu

Değerli DÜNYA okurları, amirin yazılı emrine aykırı hareket hem Devlet Memurları Kanunu hem de Ceza Kanunu açısından sonuç yaratabilecek fiillerdir.

Devletin tekliği ilkesi

Değerli DÜNYA okurları, vergi mükellefleri olarak hukuk dışında sığınacak bir kapımız yok. Hukuka uygun davranma konusunda iç düzenlemelere dahi uyulmuyor olduğu tespiti bizleri açıkça ürkütüyor. Devlet kendi içinde harmonizasyonu ve tekliği sağlamak ve vatandaşının karşısına tek bir tavırla çıkmak zorundadır ki buna hukukta "teklik ilkesi" denir. Kendi düzenlemelerine en başta düzenlemeyi yapan kurumların titizlikle sahip çıkma zorunlulukları vardır.

Sonuç ve öneri

Haddimizi aştığımız düşünülebilir ama bir hukukçu olarak bunları ısrarla hatırlatmayı görev addediyoruz. Mükellef tarafından bakanlığın daha önce yaptığı tebliğ açıklamaları veya verdiği muktezaya aykırı bir tarhiyat iddiası ile karşılaşıldığında tarhiyat işleme konulmasın. Önce Maliye Bakanı'nın yazılı emri doğrultusunda iç işlem tekemmül ettirilsin. Görüş tekleşsin. Sonra varılan sonuca göre hareket edilsin. İnceleme elemanı haklı bulunuyorsa da bu husus genel bir düzenleme ile ilan edilsin.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar