Mali uçurum ve borç tavanı
Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım
Son bir kaç haftadır ABD'de mali uçurum konusunun önemli olduğunu vurguluyoruz. Genel beklenti bir şekilde anlaşma sağlanacağı yönünde olsa da, aksi durumda bunun ABD ekonomisine çıkaracağı maliyetin oldukça yüksek olabileceğini düşünüyoruz. Çözüm bulunamaması halinde şu an itibarıyla ılımlı büyüyen ABD ekonomisinin resesyona girme ihtimalinin artacağını düşünüyoruz.
Mali uçurum konusunda değişik yönde haber akışı devam ederken, piyasalardaki genel beklenti, konunun kısa süre içerisinde çözüleceği yönünde. En son haberlere göre, Temsilciler Meclisi'nin Cumhuriyetçi Başkanı John Boehner, Beyaz Saray ile yapılan görüşmelerde hiçbir ilerleme sağlanmadığını belirterek, "mali uçurumdan kaçınmak konusunda neredeyse hiçbir yerdeyiz" şeklinde açıklama yapıyor.
Bu konu, 2012 sonunda bitmesi öngörülen vergi indirimlerinin 2013'te de devam edip etmeyeceği ve Ocak ayında devreye girecek kamu harcamaları kesintileri ile ilgili görüş ayrılıklarını içeriyor. Bu iki başlık üzerinde uzlaşılamaması otomatik vergi artırımları ile birlikte kamu harcamaları kesintilerinin aynı anda devreye girmesini beraberinde getirecek. Bu da 2013 yılına yönelik belirsizliklere, resesyon endişelerine neden oluyor.
Ayrıca şu an piyasaların gündeminde pek yer almasa da borç tavanı artırımının da önümüzdeki günlerde tekrar gündeme gelebileceğini düşünüyoruz. Noel tatilinin başlamasına on beş iş günü kaldığı için piyasaların mali uçurum ve borç tavanı konularındaki haber akışının daha hassas hale gelmesi beklenebilir.
Öte yandan, dünyanın değişik yerlerinde son açıklanan verilerin küresel ekonomide stabilizasyon işaretleri verdiğini düşünüyoruz. Örneğin hafta sonu Çin'de açıklanan veriler de bu yöndeydi. Avrupa tarafında açıklanan PMI (Satınalma Yöneticileri Endeksi) rakamlarında ise, orta Avrupa ülkeleri için olumsuz bir resim ortaya çıksa da, bölgenin geneli için imalattaki düşüşte yavaşlama sinyali ön plandaydı. ABD ve Çin öncülüğünde toparlanmanın başlayıp başlamayacağının daha çok sorgulanabileceği bir döneme giriyor olabiliriz. Bu doğrultuda makro verilerden gelecek sinyaller önemini koruyor. ABD'deki mali uçurum konusunun dünya ekonomisindeki toparlanma ipuçlarını gölgelememesini umut ediyoruz.