Mali kural kağıt üzerinde iyi bir fikir ama...

Tuğrul BELLİ
Tuğrul BELLİ GÜNDEM [email protected]

Bundan 11 ay önce yazdığım bir yazının başlığı "[IMF ile] Uzlaşmazlık Mali Kural Dayatmasından mı Kaynaklanıyor?" idi. Bugün geldiğimiz noktada aynı sorunun geçerliliğini koruduğu söylenebilir. Aslında, geçen sene açıklanan Orta Vadeli Mali Program'da 2010'un 1. çeyreğinde mali kural tanımlaması yapılarak, 2011'den itibaren uygulamaya geçileceği taahhüt edilmişti. Bu nedenle, "zaten işler IMF'den bağımsız olarak ortaya konulan takvim doğrultusunda ilerliyor" da denilebilir. Veya, gene son 1-2 günde IMF anlaşmasının zora girdiği şeklindeki algılamalara dayanılarak, "Hükümet IMF yerine "mali kural" çapasını kullanmak istediği için işlere hız vermiş olabilir" gibi bir yorum da getirilebilir.

Her ne sebepten gündeme gelmiş ise de, önceki yazımda da belirttiğim gibi, kağıt üzerinde iyi bir fikirmiş gibi gözüken Mali Kuralın uygulamada  önemli sorunları olduğunu düşünüyorum. Özetle:

1- Mali Kuralın etkili olabilmesi için uygulamaya geçmeden önce Bütçenin gelir-gider yapısının kontrol altına alınmış olması ve Gelir İdaresi'nin özerkleştirilmesi gerekmektedir. Bu konularda yeterince yol kat edilmiş değildir. Örneğin, giderler tarafında SGK sorunları çözülebilmiş değildir. Gelirler tarafında ise, son zamlarla birlikte dolaylı vergilerin toplam gelir içerisindeki yeri anormal yüksek boyutlara ulaşmış durumdadır. Bu durum gelir dağılımındaki eşitsizliği artırdığı gibi ekonomik daralmalarda otomatik dengeleyici unsurların çalışmasını da önlemektedir. (Bu durumda, mali kuralın karşı-döngüselliğinin artırılması gerekecektir.)

2- Mali Kuralın gerçekten inandırıcı olması isteniyorsa, kurala ilişkin her yıl yenilenecek olan tahminlerin ve kamu açığını belirleyen ulusal hesapların mutlaka siyasi nüfuzdan tamamen bağımsız bir kurum tarafından denetlenmesi şarttır. Henüz, bu konuda bir çalışma yapıldığını duymadım doğrusu.

3- Türkiye'de uygulanması düşünülen mali kural konsolide bütçe açığını belirli bir rakama indirmeyi ve buna bağlı olarak kamu borç stoğunu düşürmeyi hedeflemektedir. Ancak, mali kurala bağlanacak kamu borcu ve/veya bütçe açığı düzeylerinin optimum noktası nedir sorusunun cevabı kimse tarafından bilinmemektedir.

4- Şahsen, Hükümet'in düşündüğü hedef kamu açığı oranı olan %1'in Türkiye için (özellikle kamusal yatırım harcamaları bağlamında) fazlasıyla kısıtlayıcı olduğu fikrindeyim. (Bununla birlikte, uygulaması planlanan Mali Kural denklemi ilk 3-4 sene %3'ün de üzerinde, yüksek sayılabilecek bir bütçe açığına izin verebilir!)

5- Mali Kural'da kullanılması planlanan döngüsellik etkisini ve yakınsama hızını yansıtan katsayıların da neler olması gerektiği tartışmaya son derece açıktır.

6- Eğer Bütçe önerilen mali kural doğrultusunda oluşturulacaksa, bulunulan yılın kamu açığının milli gelire oranı hakkında oldukça kesinleşmiş verilere ihtiyaç vardır. Halbuki, bu sene görüldüğü gibi, Bütçe döneminde 62.8 milyar TL açık beklenirken, gerçekleşme bunun çok altında 53.2 milyar TL olmuştur. Keza, mali kural hesaplamasında kullanılan büyüme oranı ve nominal milli hasıla gerçekleşmelerinin de bütçedeki tahminlerden farklı çıkması oldukça olasıdır.

7- Bildiğim kadarıyla Dünyada uygulanan mali kurallar daha esnek ve basit yapıdadır. Çeşitli parametreler ve katsayılar içeren bir denklemin Mali Kural olarak yasalaştırılması bir ilk olacaktır.

8- Ben gelişmekte olan bir ülkeye yatırım yapmayı düşünen hiç bir yatırımcının "bu ülkede bir Mali Kural uygulaması var, öyleyse ben yatırım yapayım" şeklinde bir yaklaşım içerisinde olduğunu duymadım. Asıl olan, genel anlamda maliye politikasının dengeli ve istikrarlı bir şekilde yürütülmesidir. Yatırımcılar senelik bütçelere ve gerçekleşmelere ağırlık vermeye devam edeceklerdir. Mali kural ile birlikte Türkiye'nin uluslararası piyasalardan kaynak bulma imkanlarında hızlı bir iyileşme olacağı beklentisi fazla gerçekçi değildir.

9- Son olarak İngilizce'deki "eğer istek varsa, bir yol bulunur" (if there is a will, there is a way) şeklindeki özdeyişi hatırlamakta fayda var. Yani, esas olan Mali Kural değil, onu uygulayacak Hükümetlerin güvenilirliğidir. Yoksa kuralları "esnetme"nin her zaman bir yolu bulunur.   

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dar bir koridor! 10 Ekim 2019
IMF 4. Madde bildirisi 26 Eylül 2019