Makineler konuşuyor
80’li yıllarda Kara Şimşek, Yıldız Savaşları, Uzay Yolu film ve dizileri izleyip, gün geldiğinde makinelerin birbirleri ile haberleşeceğinden emin olmamak mümkün değildi. Geleceğimizi bilimkurgu filmleri mi şekillendirecek demeyin... Bilişim üzerine köşe yazıları ile tanınan ancak aslen bilimkurgu romanı yazarı olan Jerry Pournelle, bir yazısında Amerikan hükümeti destekli bilimkurgu yazarları fikir alışverişi toplantılarından bahsetmiş, gelecek nesil teknolojilerin doğmasında burada konuşulan fikirlerin önemini vurgulamıştı.
Şimdi görüyoruz ki, o zamanlar bir hayal dünyası olarak ekranda izlediklerimiz, şimdi bir bir karşımıza çıkıyor. 1968 yılı yapımı, Stanley Kubrick imzalı 2001: A Space Odyssey filminde ilk tablet bilgisayarı görmeniz mümkün. 40 yıl sonra karşımıza çıkabiliyor olması, fikrin yeni bulunduğu anlamına gelmiyor.
Şimdi de 30 sene önce izlediğimiz süper otomasyona sahip şehirler, evler, uzay gemileri, otomobiller çağına hızlı bir giriş yapıyoruz. Makineler arası iletişim kesinlikle 2013’ün en gözde konularından biri ve yeni gelişmeler ile ilgili haberler ardı ardın geliyor.
Örneğin bağlantılı ve haberleşen araçlar rüzgarı çok güçlü esiyor. Amerika’da tamamen kendi kendine hareket edebilen araçlar ile ilgili gelişmeler yaşanırken, dünyanın diğer yörelerinde de fabrika, servis veya sahibi ile her an iletişim içerisinde olabilecek otomobiller piyasaya sürülüyor. Son haber Hindistan’dan geldi. Mahindra tarafından üretilen elektrikli araç “e2o” Vodafone tarafından sağlanan teknoloji ile bataryasının durumunu kontrol ediyor, en yakın şarj istasyonunu buluyor, sahibini aracın kapılarının kilitli olup olmadığı veya klimanın çalışıp çalışmadığı konusunda bilgilendiriyor. Tüm bunları da sahibinin cep telefonu ile haberleşerek yapıyor.
Birçok beyaz eşya üreticisi, buzdolabı, çamaşır makinesi veya bulaşık makinelerine daha tasarruflu cihazlar üretmek, kullanıcı alışkanlıklarını belirlemek veya arızalardan önceden haberdar olabilmek için iletişim sensörleri yerleştirmeye başladı.
Uygulama tarafında bu gelişmeler devam ederken, cihaz ve altyapı üreticileri de hızla yeni teknolojileri duyuruyorlar. Bunlardan en önemlisi Panasonic’in yeni M2M çipleri. 5 milimetre kare ebadında bu yeni çipler 1200 miliamper bataryası ile 20 yıl boyunca internet üzerinden sinyal alıp verebiliyor. Yani herhangi bir makinenin bir aksamındaki bilgiyi, 20 yıl boyunca internet üzerinden paylaşabiliyor.
Makinelerin birbirleri ile haberleşmesinden doğan güç iş yapış biçimlerimize ciddi değişiklikler getirmek üzere. Artık insan odaklı birçok işi makinelere bırakmak üzereyiz. Ve maalesef makineler arasında iletişimi artırırken, insani ilişkilerdeki iletişimi gittikçe azaltıyor olacağız.