Makine sektöründe ithalat neden yükseliyor?
Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedefleri arasında 100 milyar dolarlık payı ile en önemli sektörlerinden olan makine beklenilen atağı bir türlü gerçekleştiremiyor. Tersine yıllar itibariyle daha ithalatçı bir sektör haline geliyor.
Bugün eldeki rakamlara baktığımızda sektörün 2023 hedeflerini gerçekleştirmesi için mucizeye ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Makine İmalatçıları Birliği ve Türkiye İstatistik Enstitüsü Kurumu rakamlarına göre 2015 yılında toplam makine satışı 36,3 milyar dolar. İmalat 25,3 milyar dolar. İhracat 11,8 milyar dolar, ithalat 22,9 milyar dolar. Rakamlardan anlaşılacağı üzere ithalat, ihracatın neredeyse iki katı. Makinenin Türkiye ihracatı içindeki payı 8,25 iken ithalatta bu rakam 11,06. Bu ortalama ile gidecek olursak 2023 yılında 100 milyar dolarlık ihracat için sektör 200 milyar doların üzerinde ithalat yapacak.
Bu tablonun oluşumunda ithalatın kolaylığının yanında Türk yatırımcının hala yabancı hayranlığını vurgulamak da yanlış olmasa gerek. Makine İmalatçıları Birliği Başkanı Ahmet Özkayan sektörün önündeki en büyük tehditin ikinci el makine ithalatına sağlanan kolaylık ve verilen teşvikler olduğunu söylüyor. Türkiye’de üretimi yapılan makinelerin ithalatının durdurulması ve ikinci el makine ithalatına teşvik verilmemesini dile getiriyor.
Dünya mal ihracatında ikinci sırada bulunan makine ve teçhizatının ülke ekonomilerinin gelişmesindeki rolünün önemine vurgu yaparken bu konuda yeterli ilgiyi görememekten yakınıyor. Üreterek büyümek zorunda olan Türk ekonomisine en büyük desteği verecek olan makine imalat sektörünün hızla gelişmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Sektörün büyümesi için mevcut desteklerin arttırılması ve özel önem statüsünde değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Yapılacak desteklerin ülke üzerinde finansal yük değil, tam tersi bugün ve gelecekte yurtdışına oluk gibi akan paranın engellenmesini sağlayacağını dile getiriyor. Cari açığı körükleyen en önemli kalemin makine ithalatından kaynaklandığını ifade ediyor.
Özkayan yurtdışında yaşadıkları sorunları da sıralarken rakiplerle olan şartların eşit olmadığını, arkasına dev bankaları, uzun vadeli, düşük faiz oranlarını alarak masaya oturan yabancı rakiplerin pazarları domine ettiğini üstelik bu rahatlıkla makinelerini çok daha yüksek fiyatlara sattıklarına işaret ediyor.
Makine sektöründen beklenen hamlenin gelebilmesi için Türk yatırımcılara da büyük görev düşüyor. Yabancı hayranlığı devam ettiği sürece bir yere varmamız mümkün değil. Yatırımlarda gerek kamu gerekse özel sektörün kendi üreticimizi desteklemesi gerekir.
Dün hayal olarak adlandırılan milli gemimizi, milli helikopterimizi, milli tankımızı, milli piyade tüfeğimizi, uydumuzu bugün yapar hale geldik. Ülke olarak üreticimize ve insanımıza güvenmekten başka çıkış yolumuz yok. Aksi halde çok hedefler koyar gerisinden bakarız.