Madem vaziyet bu kadar pembe iflaslar neden böyle artıyor?
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, önceki gün bir toplantıda yaptığı konuşmada ekonomi hakkında tozpembe bir tablo çizmeye çabaladı. Şimşek’e göre ekonominin önemsenecek kadar büyük ne bir cari açık, ne dış borç, ne enflasyon vardı.
Şimşek çizdiği bu resimle, o anda aklı doların nereye çıktığıyla, Merkez Bankası’nın piyasaya sadece geç likidite faiziyle para vermeye başlamasının piyasadaki nakit sıkıntısına etkiyle, Zarrab davasının nelere yol açabileceğiyle fazlasıyla meşgul olan dinleyicilerin içine bir su serpmiş midir acaba? Bu, herkesin ateşini her an hissederek yaşadığı yakıcı süreçte pek de mümkün değil.
Örneğin dün ekonomi haber sitelerine göz atanların karşısına çıkan haberlerden birkaçı şunlardı:
- Fitch, Türkiye’nin 2018 büyüme tahminini düşürdü, Türk bankaları için not uyarısı yaptı.
- JP Morgan, “Merkez Bankası’nın kararlı bir adım atması gerekiyor” dedi.
- Dünyanın en büyük jeneratör fabrikasına sahip olan Genpower iflas etti.
Hayatın gerçekleri böyleyken, Şimşek’in çizdiği resme ekonomi aktörlerini inandırma şansı yok.
Nitekim Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) Ticaret Sicili Gazetesi’nden derlediği kurulan ve kapanan şirket verileri, işletmeler için gerçek hayatın giderek daha da zorlaştığını somut rakamlarla ortaya koyuyor.
Yılın ilk 10 ayında kurulan şirket sayısı yüzde 13.96 artarken, kapanan şirket sayısındaki artış yüzde 37.38 ile açılanların neredeyse üç katı hıza ulaştı. Geçen yılın ilk 10 ayında kapanan şirket sayısının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24.14 olduğunu hatırlayacak olursak, bu yılki bozulmanın boyutu daha net görülebilir.
Kurulan ve kapanan şirketlerin artış hızını ana sektörler itibarıyla karşılaştırdığımızda, toplam rakamlardaki eğilimin tüm sektörleri kapsadığını görüyoruz. Tüm ana sektörlerde iflaslardaki artış hızı, yeni kurulan şirketlerin artış hızından çok daha yüksek.
Karşılaştırmalı durumu göreli olarak en iyi olan hizmetlerde bile kurulan şirket sayısı yüzde 16.64 artarken, kapananların sayısındaki artış yüzde 24.93 ile 8.26 puan daha yüksek oldu.
Tarımda iflas eden şirket sayısı yüzde 44.21 artarken, yeni kurulan şirket sayısı artmak bir yana yüzde 7.98 azaldı.
Ekonominin belkemiği sanayide yeni kurulan şirket sayısı yüzde 6.03 artarken, kapısına kilit vuran sanayi şirketi sayısı yüzde 34.63 arttı. Sanayide kapanan şirketlerdeki artış hızı, yeni kurulanlardan 28.59 puan daha yüksek.
İnşaattan yeni kurulan şirket sayısındaki artış yüzde 14.13 olmasına karşın, kapanan inşaat şirketlerinin sayısındaki artış yüzde 121.15’i buldu. Kapısına kilit vuran inşaat şirketi sayısının geçen yılın iki katını aşmış olması, son dönemin hızlı sektörünün ciddi sağlık sorunları yaşadığının en somut göstergesi.
TOBB’un verileri şirketler dünyasında işlerin pek de toz pembe olmadığını ve sıkıntıların giderek arttığını gösteriyor. Kurlardaki aşırı oynaklık ve yükseliş, enflasyonun ve özellikle de aramalları imalatındaki enflasyonun hızla yükselmesi önümüzdeki dönemde sıkıntıları daha da artıracak.
Tüm bunların Kredi Garanti Fonu yoluyla kredi hacmi hızla artırılmış gibi uygulamalara rağmen ortaya çıkması, sorunun yapısal boyutunun da bir işareti.