Madem kış turizmine şartlandık
Madem; Mehmet Özhaseki'nin başkanlığı dönemde planlanıp projeleri hazırlanmıştı; o halde sözler tutulmalı, öncelik Erciyes Kış Sporları Turizm Merkezi'nde olmak üzere, Kayseri'yi daha gelişmiş, daha çağdaş bir geleceğe taşıyacak turizme odaklı projelerin gereği, yerine getirilmeliydi…
Bunda hemfikirdi belediye yöneticileri... Öyle de oldu; nitekim bir yanda yeni dönem için yatırım programına alınan projelere kafa yorulurken, beri yanda da Özhaseki'den yeni döneme sarkan projeler gündeme taşınarak bunlardan hiç değilse bir bölümünün sonlandırılması için yoğun çaba harcandı.
Hava İkmal Merkezi arazisini ‘şehir parkı’na, eski sanayi sitesini ‘sosyal yaşam alanı’na, eski semtlerden Sahabiye'yi ‘finans ve iş merkezi’ne dönüştürmeyi öngören projelerdi, söz konusu projelerin başlıcaları... Bir başka deyişle kentin sosyo-ekonomik ve kültürel dokusuna yeni imaj halkaları eklenmesini hedefleyen bu yatırımlar, sadece başkanlık koltuğunu Özhaseki'den devralan Mustafa Çelik'in değil, 'şehirli olma' bilincine varmış kent insanının da düşlerini süsleyen projelerdi. Tabii, sosyal yaşantıya katacağı renk ve canlılıkla , hizmet sektörünün önünü açacağı söylenen Kaleiçi Kültür ve Sanat Merkezi projesi de…
Sahabiye'de dönüşüm geçen yıl başladı. Hava İkmal'i 'şehir parkı'na, eski sanayi sitesini 'sosyal yaşam alanı'na dönüştürecek projeler ise el atılmayı bekliyor henüz. Kaleiçi Kültür ve Sanat Merkezi için yapılan 'artık sona yaklaşıldı' açıklamasının üzerinden, neredeyse aylar geçti. Ne o merkezin içinde yer alacak arkeoloji müzesi, ne de kapılarını insanlara açacak kültür-sanat merkezi var görünürde...
İlginçtir; şoğu insanımız tiyatrodan, operadan, konserden, baleden, sergi gibi sanatsal etkinliklerden bihaber. Oysa bu tür etkinliklerin genel kültürün gelişim ve oluşumunda önemli rol oynadığı bilinen bir gerçek. O halde sorulması gerek; emsal kentlerin hemen hepsinde olduğu halde, neden hala Kayseri'de Devlet Tiyatrosu yok? Neden, nüfusu 1.5 milyona ulaşan üç üniversiteli bu kentte insanların orkestra, opera, bale, halk dansları ve caz müziği özlemlerinin giderilmesi sorununu kimse umursamaz?
Kayseri, gerek tarihsel mirasa sahiplenme gerekse kültürel gelişimden yana umut verici bir gelecek vadediyor. Düne göre bugün daha iyi korunan tarihi yapıları ile değil; kapılarını insanlara açan müzeleriyle, yöresel el sanatlarından örneklerin sergilendiği, geleneksel mutfak kültüründen yiyecek ve içeceklerin sunulduğu eski konakları ve tabii, kültür sanat mekanlarıyla da...
Antalya, Eskişehir, Afyon gibi kentlerimiz itibar bir yana, önemli kazanımlar sağlıyor festival etkinlikleri sayesinde... Madem kış turizminden ve de o turizmin düşleri süsleyen müstakbel getirisinden söz ediyoruz; o halde ekonomik getiriyi artıracak bir festival, örneğin "Kış Turizmi Festivali"ni neden gündeme taşımaktan imtina ediyoruz ki?.. Hele ki, etkin bir formatla her yıl tekrarlanacak uluslararası bir festivalle, hem Kapadokya gibi görsel ve kültürel, hem de Sultansazı Kuş Cenneti ve Aladağlar Milli Parkı gibi doğal zenginliklerin, Erciyes Kış Sporları Turizm Merkezi ile entegre olmalarını sağlayarak, bölgeye özgü doğa ve kültür turizminin önünün açılacağını bildiğimiz halde...
Şehirlilik bilinci sadece tarihi mekanları sanatsal etkinliklere açmakla amacına ulaşmış olmuyor. O mekanlara işlevsellik kazandırma uğraşındaki kurumların yanı sıra, kent halkının, özellikle de varlıklı kentlilerin kültürel, sosyal ve ekonomik gelişim adına ellerini taşın altına koymaları gerekiyor. Unutmayalım; kentlerin kültürlü, sanattan ve edebiyattan anlayan bilgi donanımlı insanlara da ihtiyacı var.