Maçın anahtarı Kafkas'ın ellerinde

 

Süper Lig'in 25. haftasında Trabzonspor'un evinde Beşiktaş'ı ağırlayacağı karşılaşma her iki takımın içinde bulunduğu kritik durumların önemine binaen "Haftanın Maçı" olmayı fazlasıyla hak ediyor. Ev sahibi bordo-mavililer 30 puanla klasmanda onuncu sırada yer alıyorlar ancak sahip olduğu 27 puanla düşme hattı içerisinde yer alan Elazığspor'un yalnızca 3 puan önündeler. Trabzonspor gibi geçmişi başarılarla dolu ve büyüklük tanımını yeniden şekillendirmiş bir camia ile "düşme" tabirinin bir arada kullanılması en hafif tabirle "abes" sayılsa da bordo-mavililerin alt sıralara inmek istemeyecekleri ve Beşiktaş maçına ekstra motive olabilecekleri çok açık. Geçtiğimiz haftayı derbi zaferiyle kapatarak lider Galatasaray'ın beş puan gerisinde ikinciliğe yerleşen Beşiktaş ise performansını devam ettirerek yürekten mücadele ettiği bu sezonu taçlandırmak niyetinde. İki takımın 24. haftada oynadığı maçlara odaklanarak karşılaşmada Beşiktaş favori konumunda olduğu ileri sürülebilir ancak bu saptamayı peşinen yapmadan evvel dikkate alınması gereken pek çok veri olduğunu düşünüyorum. Örneğin siyah-beyazlıların önemli derbiyi uzatma anlarında kazanmalarından sonra bu karşılaşmaya nasıl hazırlandıkları önemli. Bu tür flaş galibiyetler takımları performans anlamında ileri taşıyabileceği gibi girilen bir rehavet neticesi umulmadık sonuçlarla karşılaşılması da olası. Benzer biçimde taraftarlarına bekleneni vermekten epey uzaklaşan Trabzonspor, bu önemli karşılaşmayı bir nevi "kendisini affettirme maçı" olarak görebilir ve bir anda form sıçraması yapabilir.

İki takımın hafta arası çalışmalarındaki en flaş gelişme ev sahibi Trabzonspor'da Emerson, Janko ve Yasin'in kadro dışı bırakılmasıyla ilgili iddialar oldu. Sakatlıkları bulunduğu ifade edilen Marek Cech ve Aykut Akgün'ün de antrenmanlara katılma konusunda sıkıntı yaşadığını belirtelim. Beşiktaş'ta ise Almeida, Uğur Boral ve İsmail Köybaşı'nın sakatlıkları sürerken tedbir amaçlı olarak takımdan ayrı çalışan İbrahim Toraman, Ersan Gülüm, Veli Kavlak ve Roberto Hilbert ile ilgili nihai kararların maç günü verileceği öğrenildi. Bu haftaya gelene kadar sahasında 12 maç oynayan bordo-mavililer; 5 galibiyet, 3 beraberlik (Mersin İ.Y., Kayserispor, Galatasaray) ve 4 mağlubiyetlik (Bursaspor, Eskişehirspor, Karabükspor, Fenerbahçe) bir performans sergilediler. Bu noktada dikkat çekici husus Trabzonspor'un etkili kontratak geliştiren / hücuma hızlı çıkan ekiplere karşı zorlanması ki, Beşiktaş'ın da bu sezonki en büyük meziyeti bu tür baskın türü ataklar. Siyah-beyazlıların deplasman karnesine baktığımızda ise 11 maçta; 6 galibiyet, 2 beraberlik (İ.B. Belediyespor, Gençlerbirliği) ve 3 mağlubiyet (Gaziantepspor, Fenerbahçe, Galatasaray) görüyoruz. Buradan hareketle siyah-beyazlıların ayağa pas yapan ve gereğinde tempoyu düşüren rakiplere karşı zorlandıkları söylenebilir. O halde cumartesi akşamı Tolunay Kafkas'ın belirleyeceği oyun kurgusu sonuç üzerinde belirleyici olacaktır. Kâğıt üzerinde Beşiktaş'ın kaybetmeyeceği düşüncesi ağır basıyor.