Mabut ve Mahmut Hikâyesi
Geçen hafta salı günü, tam da “ Kamu, Özel Sektör, Bürokrasi, İhracat “ başlıklı sohbetimizin yayınlandığı gün, bir süredir destek verdiğim bir dostumuzla, kahve bahane sohbet şahane turlarında çalışıyoruz. O günün programlanmış konusu da “ İhracatta Devlet Destekleri" idi.
Dostumuz hem dersini çalışmış hem de sohbeti okumuş. Zaten, desteklerden de pek uzak olan birisi olmadığından, olaya farklı bir bakış getirmeye de çalışıyordu.
Geçen haftanın sohbetinin üzerinde biraz söz gezdirdikten sonra bana, 05.11.2013 günü yayınlanan “Destekler Köstek Olmamalı "başlıklı sohbetimizi hatırlattı. O sohbetimizde, fuar desteği için başvuruda bulunan bir iş insanımıza tam 13 ay sonra, ilgili kurumdan gönderilen bir “Dosya eksikliği" yazısından söz ediyorduk. Bu tür gecikmelerin, iş insanlarımızın devlet desteklerine bakışlarını olumsuz yönde etkilediğini tekrarlamaya gerek yoktur sanırım. O sohbetin yayınlandığı gün, Ekonomi Bakanlığı'ndan üst düzey bir bürokratımız arayarak, böyle bir olayın kendilerinde yarattığı üzüntüyü belirtmiş ve nezaket göstererek nedenlerini bizlere açıklamıştı. Genellikle fuar desteklerinde görülen bu tür gecikmeler, neredeyse kanıksanır hale geldiler. Ancak geçen hafta bana bunu hatırlatan dostumuz, önüme bir dosya koyunca, güleyim mi ağlayayım mı şaşırdım kaldım.
Bu kez önümüze gelen dosya “Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği" hakkında idi. Yurtdışına yapılan pazar araştırması gezisi sonrasında, destek başvurusunu yapan kişiye, başvuru tarihinden tam 8 ay sonra, dosyası için düzeltme yazısı gönderilmiş. Gönderilen yazıda belirtilen eksikliklerden birisi, imza sirküleri üzerinde olması gereken “Aslı Görülmüştür “ kaşesi. Bu kaşe, belgeler teslim edilirken teslim alan yetkililerce vurulduğundan, hatanın kaynağı açık. Aceleyle bu eksiklik giderilmiş. Diğeri ise seyahate giden elemanlardan birisinin “Biniş Kartının“ dosyada olmaması. Onu da yetkililer daha sonra bulduklarını söylemişler. İki biniş kartı birbirinin üzerine yapışıp kalmış ve altta kalan görülmemiş. Bu olay da muhtemelen, bagaj etiketinin yapışkanının biniş kartının üzerinde kalmasından kaynaklanıyor.
Mutlu sona yaklaşılıyormuş gibi görünse de destek dosyası, başvuru tarihinden tam 12 ay sonra tekâmül ettirilip Merkez Bankası'na ödeme yazısı gönderiliyor. Bizim bu konuları konuştuğumuz gün itibariyle de ödeme talimatı Merkez Bankası'nda 4 aydır bekliyordu. Etti mi size 16 ay.
İhracata verilen devlet desteklerini çok önemsediğimizi her zaman vurguluyoruz. Kapsamları da geçen zaman içerisinde gerçekten ihtiyaçları karşılayacak şekilde değiştiriliyor. Gel gelelim, bu destekleri anlattığımız ortamlarda “Beyefendi siz bunları ballı börek gibi anlatıyorsunuz amma başımıza gelenler de şunlar...” diye, gerek geçen hafta anlatılanlara ve gerekse burada sözünü ettiğimiz olaylara benzer konuların dosyalarını önümüze koyuyorlar. İşte o zaman, söyleyecek sözümüz kalmıyor.
Tekrar Ekonomi Bakanımız olan Sayın Nihat Zeybekçi, köklü iş geçmişi olan bir siyasetçimiz. Sözünü ettiğimiz olaylara hiç de yabancı değildirler. İhracatçılarımızla yapılan sohbetlerde, “Var olanlar zamanında verilse, bunlar bile bize yol açar“ denildiğini, mutlaka biliyordur.
Bizden bir kere daha söylemesi…