Lütfi Özgünaydın: Kemaliye 50 yıl
Yazıma, sohbetlerine katılmakla onur duyduğum Ordinaryüs Profesör Dr. Ahmet Süheyl Ünver’den bir anı ile başlamak istiyorum. Bundan yüzyıllar önce bir Fransız köylüsü, taşradan Paris’te yaşayan zengin ve kültürlü akrabalarının yanına konuk olarak gelir. Geldiğin günün ilk gecesi zengin ve kültürlü akrabalar, konuklarını bir operaya davet ederler. Opera, taşralı Fransız’ın o kadar hoşuna gider ki, misafir olarak kaldığı 3 ay boyunca Paris’te her gece bir operaya gider. Gitmesine gider ama, gittiği her opera binasının özelliklerini, sahnelenen eserin yazarını, oyuncuların adlarını, oyundaki rollerini, izleyici sayısını ve akla gelebilecek her türlü ayrıntıyı not eder ve köyüne döner. Öldükten yıllar sonra, bu taşralı Fransız’ın köy evinde bulunan bu anı defteri, opera sanatının bir döneme ışık tutan paha biçilmez bir eseri olarak dünya sanat tarihinde yerini alır.
Bu anıdan hareketle, kendini Türk kültür, sanat ve edebiyatına adamış, öğretmenlikte yetiştirdiği yüzlerce insanın yanında, geleceğe kalıcı eserler bırakan ve bırakmaya da devam eden sanatçı Lütfi Özgünaydın’ın son eseri, ‘Bir Zamanlar ‘Kemaliye (Eğin) 50 yıl kitabına değinmek istiyorum. Özgünaydın, doğduğu Kemaliye’deki yaşadığı ve şahit olduğu olayları, anlatıyor. Lütfi Özgünaydın bir kültür başkenti olarak bu yöreyi anlatan eseriyle dikkat çekiyor.
Lütfü Özgünaydın, bu girişimiyle, Kemaliye’nin yüzyıllar süren tarihinin bir bölümüne şahitlik edip, bunu belgelemekle kalmıyor, ardından, bunu ileri dönemin araştırıcı ve tarihçilerine bir ışık, bir anıt olarak da hediye ediyor.
Yukarıda anlattığım Fransız taşralısının opera alanındaki merakı, bizlerde de değişik alanlarda olabilseydi, bugün geçmişimiz konusunda daha da aydınlatıcı bilgi, belge ve kanıtlara sahip olabilirdik.
Özgünaydın, sanata, çevreye, estetiğe verdiği önemi sadece Kemaliye ile sınırlı tutmuyor. Onun Biga, Mardin , Çukurova gibi kent ve yörelerle de ilgili kimi kitaplaştırılmış, eserleri söz konusu. Günümüzü fotoğraf karesine nakşetmek ve onu ölümsüzleştirmek artık Lütfi Özgünaydın için adeta bir vazgeçilmez tutku. Bu tutkunun yararı da sadece bizlere değil, Dünya mirasına ve insanlığa da önemli bir katkı…
Dileğim, fotoğraf sanatçısı, bitmez tükenmez enerjisiyle bir kültür avcısı olan Özgünaydın’ın bu bir Zamanlar Kemaliye 50 yıl eserinin, ülkemizin bir çok yöresince de izlenmesi ve bu yörelerden de yarınlara kalıcı eserler bırakılması.
Lütfi Özgünaydın’ın ‘Bir Zamanlar ‘ Kemaliye 50 yıl eserinin, başka benzer eserlerle takip edilmesi hepimizin beklentisi olması…Bunu Lütfi Özgünaydın ve başka yazar ve sanatçıların gerçekleştireceğine inancım sonsuz..
Hepimiz bekliyoruz…