Lütfen popülizm bitsin
Otomotiv üzerinden yapılan popülizmin artık sona ermesi gerektiğini düşünüyorum. Başta siyasetçiler olmak üzere, önemli işadamlarımız hatta biz gazetecilerin, bugün itibariyle “Olmayacak duaya amin” psikolojisinden çıkmaları gerekiyor. Bu popülist yaklaşım bitmeden, Türkiye olarak biz, “otomotiv sektöründeki büyüme potansiyeli olan ülke”, “Parlayan yıldız”, “Geleceğin devi” sıfatlarını çok duyarız. Ama bu sıfatlar bizi tanımlayan zamir noktasına bir türlü erişmez.
Bir nevi şişe mantarı kıvamında, bir gün komple suyun altında, bir gün de yarı belimize kadar suyun dışında yüzer gideriz. Bugün bakıldığında daha cuma günü Sanayi Bakanı Nihat Ergün bir açıklama yaptı. “Otomotivden kaynaklanan cari açığı kapatmanın yolu vergi değil yeni modellerin üretilmesidir”mealinde. Sözler tam olarak aynı olmayabilir ama Sayın Ergün, Volkswagen, Opel ve Ford’a daha fazla model üretmelerikonusunda davet yaptıklarını söyledi.
Bugün Ford, Türkiye’deki kapasitesini 400 bine çıkarıyor ve sıfırdan yepyeni bir model üretmeye hazırlanıyor. Sayın Ergün, Opel’e çağrı yapıyor, fakat Opel zaten Tofaş’a verdiği yetkiyle Combo’yu Bursa’da üretmeye hazırlanıyor.
Gelelim Volkswagen’e...
VW yaklaşık dört yıl önce Türkiye’de üretim yapmayı ciddi ciddi düşünmüş, hatta Caddy için fizibilite yapılmıştı. Sonuçta karlı bulmadıkları için üretim kararı gelmemişti.
Şimdi bu soruyu sormama lütfen izin verin. VW’nin Caddy için ön araştırma yaptığı dönemden bu yana AK Parti görev başında. O günden bu yana ki yaklaşık 10yıl oluyor, sıfırdan yatırım yapan bir tane otomotiv firması bile
olmadı. Bu dönemde birçok firma da Türkiye dışındaki ülkelere milyar dolarlık yatırımlar yaptı. O zaman hükümet nezdinde davet etmekten bir adım öteye geçmek gerekiyor. Hakikaten gerçekçi destekler vermek, değişmeyen ve en önemlisi değişmeyeceğine inanılan planlar yapmak, yol haritaları sunmak gerekiyor. Bugün birkaç Ar-G000e teşviği -ki hiçbirini küçümsemiyorum-dışında yeni yatırımcının Türkiye’ye gelmesiiçin ne yapıldı. Ben şeytanın avukatlığını yapmıyorum. Sadece şunu soruyorum. Bugün Türkiye yatırım yapmak için doğru bir yer midir?
Elimizi vicdanımıza koyalım. Eğer gerçekçi bir yatırımdan bahsediyorsak, o fabrikanın ürettiğinin yüzde 30’unun ülke içinde satılması gerekiyor. Bugün X firması, sıfırdan bir fabrika
kursa, -burada fabrikadan kastım Opel’in İzmir’de yaptığı gibi ÇKD parçanın el kaynaklarıyla perçinlenmesi değil, Ford gibi, Tofaş, Renault gibi hemen hemen sıfırdan üretim yapan tesislerden bahsediyorum- hangi modeli kaç satacaktır.
O yüzden lütfen popülizm uğruna otomotiv üzerinden gerçekleşmesi zor çağrı ve davetler yapmayalım. Gelin onların bizim kapımızda yatmalarını sağlayacak ortamı kuralım. Eğer biz bunu sağlarsak, bugün “Çağırdık, geliyorlar. Bizi radara aldılar” dediklerimiz, zaten “Biz gelmek istiyoruz, bize kolaylık sağlayın” söylemleriyle kapımızı çalacaklar. O yüzden popülizme son verelim...