Lüksün de lüksü: Zamanın yönetimi
Levis ve Google ortak ürünü, “Bluetooth bağlantılı jean/denim” ceketler sonbaharda satışa çıkıyor. Özellikle bisikletliler için. Bisikletli, kulağındaki kulaklık ile cepteli ilişkisini, ceket koluna dokunarak kursun diye... Hızını azaltmadan, dikkati dağılmadan. Zamandan kazansın diye. Üzerinde iki yıldır çalışılan ceketi piyasaya çıkacak hale getiren ekipten şu isimlere bakınız: Ivan Poupyrev (Proje tasarımcısı). Shiho Fukuhara (Tekstil geliştirme). Nan-Wei Gong (Ar- Ge). Joao Wilbert (Yaratıcı teknolog). Carsten Schwesig (Tasarım şefi). Barth Sights (Teknik inovasyon).
Çoklu-uluslu bu isimler, inovasyon denilen işin ne kadar çoklu-kültürlü, çoklu-beceriler isteyen bir alan olduğunun da kanıtı.
1801 modeli bilgisayar
Taa 1801’de Joseph Marie Jacquard (Jakar) tarafından icat edilen sistemle dokunan denim ipliklerinin arasına Bluetooth sinyallere duyarlı ipincecik kablolar yerleştiriliyor. İlk kez Jacquard tarafından kullanıldığında dokumada devrim yaratan bu sistemde her bir ipliğin, dokumanın neresine yerleşeceği, bir desen planına göre mekanik olarak saptanıyor. Adeta 1801 modeli bir bilgisayar!
ODTÜ’lü bilge hocamız Ergun Türkcan’ın anlatımıyla, “1720’de Basil Bouchon ‘binary coding’ sistemini ilk kez orga uyguladı. Orgun kendi kendine çalmasını sağladı. Delikli kartonların, tuşları veya telleri kontrol ederek uygun sesleri çıkartması, ilk programlı enstrüman sayılabilir. 1775’te Vaucanson, bu delikli kartların bir silindir etrafında dönerek tel kancalarla iplikleri yollaması fikrini geliştirdi. Jacquard, bu emek-yoğun süreci, sık sık yapılan pahalı hataları önleyen güvenli bir dokuma makinesine dönüştürdü. On yıl sonra Fransa’da 11 bin jakarlı tezgah çalşıyordu.” (Bilim, Teknoloji ve Politika. 2009:139). Jacquard’dan 216 yıl sonra bugün, aynı sistemle, ileri teknolojik denim kumaş üretiliyor.
Gucci’nin 90 dakikası
Zamandan tasarruf yönünde, lüks ürün markası Gucci ile e-ticaret şirketi Farfetch ortaklığında, hızlı bir hizmet dünyanın 10 şehrinde başladı. Farfetch sitesi veya uygulamasından seçeceğiniz bir Gucci ürünü, en geç 90 dakikada adresinizde: Londra. New York. Dubai. Los Angeles. Madrid. Miami. Milano. Paris. Sao Paolo. Tokyo.
Gucci, bu süper hızlı, süper pahalı hizmetini tanıttığı videosunda, zaman yoksulu süper meşgul 3 kadının “başına gelenleri”, soruna Farfetch’le nasıl çözüm bulduğunu gösterdi: Bir hanımefendi, elinde kahve fincanı, püf püf ofisinde ceptelini boynuna sıkıştırmış konuşur ve diğer elinde dosyalarla masasına yürürken, ay bir an dikkatsizlik, kahve şakırt masadaki Gucci çantanın üstüne... Ama sorun yok. Hanım, bu iş sanki pek olağanmış gibi süper cool, cepteline mesaj yazmaya başlıyor... Diğer bir hanımefendi, spor salonundan ter içinde çıkıp dolabına gidiyor ki kapısı aralık. Elbise askısı boş. Birisi almış götürmüş. Ama sorun yok. Hemen ceptele bir mesaj... Bir diğeri çamaşır yıkamış, kurutma makinesinin başında bekliyor. Makineden çıkan giysi küçülmüş. Ama sorun yok. Bir mesaj da ondan... Bu arada Farfetch kuryeleri Gucci mağazalarına gidip, siparişleri almış, yola çıkmışlar bile. Az sonra hepsi, hanımların kapısında.
Über lüks: Zaman
Bu çok basit ama yenilikçi uygulama için Farfetch’in kurucusu José Neves’e göre işin sırrı: “Lüksü yaratmak zaman alır. Ama bu zaman, ‘doğru hesaplanmış’ bir zaman olmalıdır. Eğer lüks bir restorana yemeğe gidiyorsanız, masanıza hızla oturmak istersiniz. Ama yemeğinizi hızlı yemezsiniz. Bunun nedeni, zaman artık, en üst düzeyde bir lüks.”
Bu hız talebine Airbnb, Uber, Spotify gayet iyi uyuyor. İstediğin an, istediğine o an erişmek. Türkiye'de e-ticaret sitelerinden alışveriş yapanlarsa, en fazla sorunu teslimat süresinin uzaması, istenenden farklı veya hasarlı ürün gönderilmesiyle yaşıyor. Hürriyet (31.08.15) bu konuda Tüketici Sorunları Derneği Başkanı Aydın Ağaoğlu, “İnternetten satış yapan pek çok firmanın 2-3 günde veya aynı gün teslimat yapılacağı vaadinde bulunmasına karşın ürünün gönderilmesinin çok geniş zamana yayıldığı yönünde yoğun şikayetler” aldığını yazmıştı.