Lüks otomobiller uçar gider!

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Avrupalı otomobil üreticileri finans krizi sürecinde acılı bir yeniden yapılanma sürecine girmedikleri için, bugün satışlarında ciddi bir gerileme yaşıyorlarlar. Lüks markalar ise yükselen piyasalardaki satışlarını artırdıklarından dolayı, bu duruma istisna oluşturuyor.

Avrupa otomobil sektöründeki satışların geçtiğimiz yıl yüzde 6 oranında gerilemesi ve bu gerilemenin bu sene de devam edeceğine dair beklentiler, sanayiye yönelik sorunların masaya yatırılmasına neden oluyor.

Analistlere göre otomotiv sektörü Avrupa'nın hasta adamı.

Sektörün önde gelen danışmanlık şirketlerinden AlixPartners uzmanları, "Avrupa'daki tüm otomobil üreticileri rüzgar değirmenine karşı koşuyor" yorumunda bulunurken, uzmanların dikkat çektiği bir diğer konu da, Avrupa genelinde iki milyon kişiye istihdam sağlayan ve bölgenin en büyük ihracatçısı konumunda olan sektörün, yeni bir sıkıntılı sürece girmek üzere olduğu. 

Avrupa otomotiv sektörü finans krizi sürecinde kendi kendini tedavi edemedi. 2006-2009 yılları arasında onlarca fabrikayı kapatan Detroit üreticileri, bugün yeniden canlanan talep karşısında harekete geçmiş durumda. Avrupa pazarı ise, talebin çok daha üzerinde üretim yapmaya devam ediyor. Siyasi baskılar nedeniyle, yüksek maliyetli fabrikaların kapatılması söz konusu olamıyor.

Finans krizinin otomobil satışlarını yerle bir etmesinin ardından, Avrupa hükümetlerinin sunduğu teşvikler sayesinde otomobil satışları 2009-2010 yıllarında önemli bir artış gerçekleştirdi. Bu süreçte gerek üreticiler gerekse tüketiciler küçük ve ucuz modellere öncelik verdiler. VW'nin Polo'su, Ford'un Fiesta'sı ve Fiat'ın 500'ü yeniden gündeme geldi. Fakat bu girişimler uzun vadeli olmadı.

Financial Times gazetesinde yer alan verilere göre, euro bölgesi krizinin ilk kurbanı Peugeot Citroen oldu. Fransız otomobil üreticisi geçtiğimiz Ekim ayında 6 bin kişiyi işten çıkaracağını ve 800 milyon euro tasarruf sağlayacağını açıladı.

Brezilya ve ABD satışlarında önemli artış yaşayan Ford Motor, 2011 yılının son çeyreğinde Avrupa'da 190 milyon dolar zarar açıkladı. Aynı gerileme GM'nin Avrupalı Opel/Vauxhall kolu ve Renault için de geçerli oldu.

2009-2010 yılları arasında Avrupa otomotiv sektörüne yönlendirilen milyarlaca dolarlık yardım, sektörün ihtiyaç duyduğu yeniden yapılanmanın sürekli olarak ertelenmesine yol açtı.

ABD fabrika kapattı Avrupa hareket etmedi

ABD hükümeti GM ve Chrysler'i iflastan kurtardıktan sonra, bu markaların hem operasyonları daraltılmış, hem de krize dayanıklı yeni iş planı oluşturmaları sağlanmıştı. Fransa ise, Puegeot Citroen ve Renault'yu kapsayan 6 milyar euroluk kurtarma paketi sonrasında, bu iki markanın fabrikalarını kapatmamalarını istedi.

2008 yılından bu yana ABD'de, GM, Ford ve Chrysler onlarca fabrikasını kapatırken, Avrupa'da sadece iki fabrika kapatıldı. Opel, Antwerp'teki, Fiat ise Sicilya'daki fabrikasını kapattı. Avrupa genelindeki diğer fabrikalarda ise tasarruf planları gündeme geldi. Fakat üç yıllık tabloya bakıldığında, bu programların sürdürülebilir bir iyileşme sağlamadıkları ortaya çıkıyor.

Otomotiv sektörüne yönelik danışmanlık veren LMC'ye göre, Avrupa otomotiv sanayinin yıllık üretim kapasitesi, toplam talepten 10 milyon otomobil daha fazla. 2012'de Avrupa ekonomisinde beklenen durgunluk sürecinin, bazı üreticilerin yatırımlarını ertelemesine yol açacağı ifade ediliyor.

Avrupa otomobil üreticilerinin rahatlamasını sağlayabilecek tek kaçış noktasının ise yükselen pazarlar olduğu konusunda herkes hemfikir.

Almanya'nın lüks markaları tam gaz devam

Avrupa genelinde çok sayıda otomobil markası üretimini sınırlama eğilimindeyken, Alman üreticiler tam kapasite çalışmaya devam ediyor. 

Yükselen piyasalarda çok hızlı bir şekilde büyümeye devam eden, BMW, Audi, Mercedes-Benz ve Porsche, 2011'de rekar satış rakamlarına ulaştılar.

Otomobillerini Asya ve Latin Amerikalı tüketiciler için tasarlayan ve masraflarını kısmak için üretimlerini bu ülkelere kaydıran Peugeot, GM, Renault veya Ford Motor'dan farklı olarak, Alman lüks markalar Avrupa'da üretiliyor.

Bu arada, yükselen piyasaların lüks otomobil talebi de oldukça yüksek. BMW'nin 7 Serie'si ve Mercedes'in S-Class'ının Çin satışları rekor seviyelere ulaşıyor.  Audi'nin Q5'i ve Porsche'nin Cayenne'i tüm pazarlarda çok iyi satıyor.

Uzmanların güçlü Alman markalarına yönelik dikkat çektikleri tek konu, Çin pazarına çok fazla bağımlı hale gelen Alman otomotiv sektörünün, buradaki tüketimin sakinleşmesi ile zarar görebilecek olması.     

Avrupa fabrikalarında kapasite kullanımı (2012 tahminleri %)

BMW 86

VW 76

Opel (GM) 74

Mercedes 72

Ford 69

PSA Peugeot Citroen 62

Renault 62

Fiat 50

Ortalama 65

. En kırılgan: PSA Peugeot Citroen

Avrupa pazarındaki gerilemeden en fazla etkilenecek marka olarak değerlendirilen PSA CEO'su  Philippe Varin: "2012'nin ikinci yarısında ciddi bir zarar bekliyoruz" diyor.

. Kendi pazarında zor durumda: Fiat

Avrupa'nın en önemli küçük otomobil markası olarak değerlendirilen Fiat, kendi pazarında zarar ediyor. Şirketin CEO'su Sergio Marchionne, "2014 yılına kadar satışlarda düz bir trend beklentisi içinde olduğunu söylerken, işbirliği arayışında olduğunun sinyallerini veriyor.

. Fiyat baskısı altında: Ford

Küresel piyasalarda kar ederken, Avrupa pazarında para kaybeden Ford, fiyat indirimi baskısı altında. Ford CEO'su Alan Mulally, "Olumsuz çevresel gelişmeler, Kuzey Amerika dışındaki operasyonlarımızı kötü etkiledi" diyor.

. Yükselen piyasalarda güçsüz: Opel

GM'ye ait Avrupa kolundaki yeniden yapılanma kapsamında işten çıkarmaların yaşandığı Opel, bir fabrikasını kapatmak zorunda kaldı. Yükselen piyasalarda da yeterince etkili olmayan markanın CEO'su Dan Akerson, "2011'in son çeyreğinde Avrupa'da yaşanan 292 milyon dolarlık zararın sürdürülebilir olmadığını söylüyor. Opel'in satışına yönelik söylentiler de gündemde.

. İşten çıkarma baskısı altında: Renault

Nissan ve Daimler ortaklıkları ile kendini güvence altına alan Renault, yüzde 15'i hala devlete ait. Bu yüzden Fransa'daki çalışanlarını korumaya yönelik baskı hisseden şirketin CEO'su Carlos Ghosn, "2012 yılının ilk çeyreğinin iyi geçmeyeceğini biliyoruz" diyor.

. Güçlü ve kârlı: Volkswagen

Küresel anlamda otomobil ve kamyonda önemli satış rakamlarının yanı sıra, Skoda ve Audi satışlarının da güçlü olması, VW'nin Avrupa'daki en güçlü marka olmasını sağlıyor. Martin Winterkorn ise, "2012, Avrupa genelinde ve özellikle de İtalya gibi yüksek borcu olan ülkelerde çok daha zor bir yıl olacak" diyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar