Lord ve Serf: Bir Vülgarizasyon denemesi

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

Robert Brenner, adına yazılan tartışmada, sınıf mücadelesinin üretim tarzları arasında geçişi sağlayan bir sabit olduğunu savundu. Bu teze göre kapitalizmin tarımsal kökeninin açıklanmasında sınıf mücadelesi gelir dağılımının -ve dolayısıyla teknolojik yenilik, yatırım, üretim tarzındaki değişiklik kararlarının- belirleyicisi oluyor. Brenner tartışması tek bir soruyla özetlenebilseydi sorunun şöyle sorulması uygun olabilirdi: feodalizmden kapitalizmi çıkaran Batı Avrupa dinamiğinde sabit olan -muhafaza edilen- açıklayıcı öğe  sınıf mücadelesi midir? Başka türlü söylenirse, sınıf mücadelesi üretim tarzları arasında tarih aşırı bir sabit midir? Bu soru derhal genelleştirilerek aşağıdaki formülasyona kavuşturulabilir: sınıf mücadelesi ne zaman bir sabittir? Sınıf mücadelesinin tarihten bağımsız olarak daima varolması, feodalizm çerçevesinde, hangi şartlar altında mümkün olabilir? Tarihi tekrar eden bir oyunla, tarihten bağımsızlığı da patika bağımsızlığı (path-independence) ile temsil edebiliriz. Ayrıca, asimetrik enformasyona dayalı statik bir optimizasyon örneğiyle lordun serfe sabit bir rant kontratı önereceği ve ürün paylaşmasına veya kâr/artık paylaşmasına gitmeyeceği, fakat bu durumda da ekonomi içi bir avantaj sağlayabileceği gösterilebilir. Serf riske karşı nötr ise ve/fakat buna karşın lord riskten kaçınan von Neumann-Morgenstern fayda fonksiyonlarına sahipse, lord tüm riskleri serfin üzerine yıkabilir.

Brenner tartışması Postan, Habakkuk ve Le Roy Ladurie gibi isimlerin önde gelen sözcülerinden olduğu söylenebilecek olan demografik (Neo-Malthusian) modele karşı sınıf mücadelesinin açıklayıcı olduğunu savunan Brenner'in makalesiyle başladı. Temel pozisyonlar şu şekilde netleştirilebilir: demografik faktörlere açıklayıcılık veren yaklaşım aslında göreceli faktör kıtlıklarının göreceli faktör gelirlerini belirlediğini söyleyerek (a) Durum değişkenleri tarafından açıklanan bir gelir dağılımı modeli kurmuş oluyor ve bu modelde talepteki değişmeler, teknolojik değişmeler, demografik değişmeler "şoklar" olarak görülebilir. Model uzun dönemli eğilimlerin altında yatan bir "ekonomik yapı" -versus ekonomik (üretim) ilişkiler(i)- varsaymış ve açıklayıcılığı bu yapıya vermiş oluyor. (b)  Model faktör gelirlerini faktör nedretine bağlayarak ve cari durum değişkenlerinden oluşan bir çerçeveyi yeterli görerek hem "tarihi" dıştalamış oluyor -path-dependence manasında, hem de bir "piyasa modeli" oluşturmuş oluyor. Bu modele "neoklasik veya rekabetçi piyasa modeli" diyebiliriz. 

Brenner'in iddiası tam tersine (a) "Tarihin" önemli olduğu (b) Tarihin sınıf mücadelesinin konfigürasyonu şeklinde açıklayıcı olduğu  (c) Demografik faktörün değil sınıf mücadelesinin göreceli faktör kıtlığını (land/labour ratio) belirlediği tezini savunuyor. Bu iddiaya göre, demografik faktör -veya herhangi bir "neoklasik" faktör- gelir dağılımını belirlemeye yetmeyecektir. Sadece bu faktörlere bakarsak, denge eksik belirlenmiştir. Asıl belirleyici değişken sınıf mücadelesidir ve sınıf mücadelesi devralınan tarihi mirasla aynı şey olarak sunulmaktadır. Brenner'in bu tezi savunmak için kullandığı temel argüman ise, kendi ifadesiyle, aynı toprak/işgücü oranının (aynı demografik örüntünün) hem zaman, hem de mekan içinde farklı gelir dağılımlarına yol açtığının örneklerle gösterilmesidir. Gelir dağılımının önemi kapitalist üretim ilişkilerinin doğuşu için bir teşvik unsuru yaratmasında yatmaktadır. "Sömürü kipi" senyörlerin ekonomi dışı güç kullanarak artık ürünü çekmelerine imkan verecek kip olarak tanımlanırsa, kapitalizmin doğuşunda ana halka "sömürü kipinin" yapılabilir kalıp kalmamasında yatmaktadır. Bu kip imkan dahilindeyse -senyörler bu "şiddet uygulama" gücüne hala sahiplerse-  verimlilik artışı, teknolojik gelişme, yeni bir üretim organizasyonu, "köylü ekonomisi" karşısında sermaye birikimine dayalı büyük tarımsal işletmeler oluşturma gayreti içine girmeye gerek görmeyeceklerdir. Ancak, serf reaksiyonu çok sertse ve senyörler artık eski tarzda artık ürün elde etmenin kârlı olamayacağını görürlerse, kapitalizme doğru ilk adım içsel olarak tarımda atılabilecektir. Burada Brenner'in feodal birikimi "politik birikim" olarak gördüğü ve ekonomik rasyonaliteyi ve ekonomik faktörlerin açıklayıcılığını kapitalizme atfettiği görülmeye başlanmaktadır. Dikkat edilirse, argümanın analitik özü sadece göreceli faktör kıtlığının -demografik faktörün- sistemi alt-belirlediği , tam belirlemeye yetmediğidir. Dolayısıyla, Brenner, örneğin iki parametreli -sınıf mücadelesi ve toprak/işgücü oranı- bir dinamik feodalite sisteminde (a) tek parametrenin dinamik akışın kalitatif özelliklerini belirlemeye yetmediğini (b) ayrıca, iki -veya daha fazla- parametre arasında asıl belirleyici olanın sınıf mücadelesi olduğunu iddia etmiş oluyor.   

Brenner'in analitik argümanının yapısını doğru belirlemişsek şu sorular ortaya çıkabilir. 

(a) Tarihin önemli olması teması,yâni "tarihi olarak miras alınan sınıf mücadelesi konfigürasyonu önemlidir" tezi, "sınıf mücadele si önemlidir" anlamına gelir mi?

(b) "Tarih önemlidir" tezi tarihi patikaya bağımlılık (path-dependence) şeklinde yorumlanamaz mı? Bu durumda patika bağımlılığına bağlı olarak birden fazla denge ortaya çıkamaz mı? Arz/talep eşitliği varsayımını sabit tutmakla beraber, aynı anda "sadece durum değişkenleriyle (bile) dinamik sistemin bir çözümü vardır" şeklindeki saf neoklasik yaklaşımından vazgeçemez miyiz?

(c) Spesifik olarak, Öneri i: Göreceli faktör gelirleri faktör kıtlıklarının doğrusal olmayan bir fonksiyonu olsun. Öneri ii: Non-lineerlik rant/villein geliri -tarımsal ücret- dinamiğinde patika bağımlısı bölgelere yol açabilir ve aynı temellere bağlı birden fazla denge oluşabilir. Öneri iii: Hangi dengede olduğumuzu göreceli faktör kıtlıkları belirlemeye yetmediği için "tarih önemli olabilir". Ancak, henüz "sınıf mücadelesi" devreye girmiş olmuyor çünkü "sınıf mücadelesi" olmadan da Brenner'in bahsettiği aynı faktör kıtlıkları/demografik veriler temelinde farklı gelir dağılımları veren farklı dengeler oluşabilir.

(d) Alternatif olarak, Brenner'in tezine uygun biçimde, pazarlık devreye girebilir ve "sınıf mücadelesi" pazarlık gücü parametresi yoluyla devreye girerek açıklayıcı olabilir. Bu durumda, "senyörler hangi oyunları oynayabilirler?", "Nash-Rubinstein-Wolinski temel pazarlık modeli yeterli olur mu?" türünden modelleme soruları ortaya çıkacaktır.

Bu noktadan sonra daha radikal tezler de savunulabilir. Feodalizm kontrata dayalı bir sistem değilse ve ekonomi dışı gücün ekonomiyi belirlediği anlamında "eşitsiz değişime" dayanıyorsa, "elimizde lord/köylü arasında iki oyunculu bir oyun vardır ve bu oyun tüm bir gelir dağılımı sürekliliğini belirlemeye yetmektedir" iddiasında bulunmuş oluyoruz.  Başka türlü söylersek, güç kullanımı önemlidir. Acaba bu tezi Le Roy Ladurie'nin motion biséculaire (iki fazlı devinim) tezinin simetriği olarak görebilir miyiz?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019