Londra Kitap Fuarı'nda

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

 

 

Kitap okyanusuna yelken açtığım yolculukların bu seferki limanı, fuar nedeniyle Londra idi. Her yıl yaklaşık 25 bin kişinin ziyaret ettiği Londra Kitap Fuarı sektörde hakların müzakere edildiği; yazılı, işitsel, TV, film ve dijital mecralarda içeriğin satış ve dağıtımının şekillendiği küresel bir pazar yeri. Pazartesi sabahı açılan fuarın bu seneki Odak Ülke'si olan Türkiye'nin etkinliklerini yerinde izledik. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayelerinde ve Uluslararası Kitap Fuarları Türkiye Ulusal Organizasyon Komitesi koordinatörlüğünde hazırlanan program süresince 3 gün boyunca fuar alanı olan Earls Court'u adım adım dolaştık, etkinliklere katıldık.
Açılışın bir gün öncesinde Londra Büyükelçiliği'nde bir resepsiyon düzenlendi. Büyükelçi Ünal Çeviköz'ün ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinliğe, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile çok sayıda yazar ve yayıncı katıldı. Resepsiyonda bir konuşma yapan Çelik, Londra Kitap Fuarı sayesinde İngiliz ve İngilizce konuşan edebiyatseverlerin Türk edebiyatının bütün renkleriyle tanışma fırsatı bulacağını vurguladı.
Türkiye standındaki törene de katılan Çelik, resmi açılışı İngiltere Kültür, İletişim ve Yaratıcı Endüstriler Bakanı Ed Vaizey ile birlikte yaptı. Buradaki konuşmasında Türkiye'nin çoğulcu kültürel kökleri bakımından yeryüzünün simge ülkelerinden biri olduğunu vurgulayan Çelik, ülkenin kozmopolit yapısının gurur duyulan en büyük hazinesi olduğunu söyledi. Açılış konuşmacıları arasında Elif Şafak da yer aldı. 
Aralarında benim de bulunduğum birçok yazarımız fuarda ve fuar dışındaki çeşitli merkezlerde yaptıkları konuşmalarda Türk edebiyatını ve kendi kitaplarını anlattılar.
Fuarı en aktif konuklarından birisi Adalet Ağaoğlu idi. Geniş alanı tekerlekli sandalye ile gezen Ağoğlu'nun peşini aksilikler bırakmadıysa da o, neşesini ve enerjisini hiç kaybetmedi. Açılış günü düşme tehlikesi geçirip bacağını inciten ünlü yazarımız, konuşmacı olduğumuz panele katılmak için üst kattaki salona özel asansörle alınırken sistemdeki bir arıza nedeniyle dakikalarca havada asılı kaldı.
Fuarın ikinci günü Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, gazetecilere kentin en ünlü lokantalarından biri olan Hakkasan'da öğle yemeği verdi. Şubat ayında bu köşedeki yazımda anlattığım restoranın keyifli mönüsünü tadarken Bakan, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Bakanlığın bütün sanatçıların olduğunu vurgulayan Çelik, oranın sadece Bakanın, siyasilerin yöneteceği bir yer olmadığının altını çizdi. "Burası herhangi bir sektörü değil, ülkenin geçmişini, geleceğini ve bugününü temsil ediyor. Dolayısıyla kültür ve sanat adamlarıyla Bakanlığın politikalarının ortak belirlenmesi gerekiyor. Ben buna açığım" dedi.
Odak Ülke Kültür Programı'nın partnerlerinden birisi olan British Council, fuarın ikinci gününde Victoria ve Albert Müzesi'nde bir davet verdi. Dünyanın en geniş süsleme sanatları ve dizayn içeriğine sahip olan ve 4.5 milyon nesnenin üzerinde bir koleksiyonu daimi olarak bulunduran görkemli binanın görkemli salonlarındaki etkinlik, havanın elverişli olması nedeniyle bahçedeki havuzun yanında da devam etti...
Fuarla ilgili yazacak, konuşacak çok şey var. Önümüzdeki günlerde gazetenizde ve Dünya Kitap'ın Mayıs sayısında devam edeceğiz. 
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar