Lloyd’s: Türkiye’de ekonomik büyüme doğal afetlerin tehdidi altında
Lloyd’s: Türkiye’de ekonomik büyümenin yüzde 17’si doğal afetlerin tehdidi altında
Lloyd’s dünyanın önde gelen sigortacılarının bir araya gelerek özel riskler üzerine sigorta ve mükerrer sigorta hizmetleri verdiği bir pazar. 98 birliğe ev sahipliği yapan Lloyd’s kapsamında poliçe sahipleri birden fazla sigortacının uzmanlığından yararlanabiliyor ve büyük riskler finansal açıdan güvenilir sigortacılar arasında dağıtılabiliyor.
Lloyd’s Yönetim Kurulu Başkanı John Nelson, Türkiye ekonomisinin sigorta teminatlarının düşük olması nedeniyle doğal afetlerin neden olabileceği tehditlere karşı gittikçe daha hassas hale geldiğini söylüyor.
Nitekim Lloyd’s tarafından gerçekleştirilen Şehir Risk Endeksi araştırmasına göre, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Antalya, Gaziantep ve Konya olmak üzere Türkiye’nin en büyük 8 ekonomik merkezinin doğal afetlere karşı sigorta eksikliği nedeniyle ülke GSYİH’sının 83 milyar doları önümüzdeki 10 yılda risk altında. Borsa krizi ve petrol krizi gibi beşeri tehditler ise GSYİH’nın 61.97 milyar dolarını tehlikeye atıyor. Türkiye için en büyük risk, GSYİH’nın 50.4 milyar dolarını tehdit altına sokan deprem tehlikesi.
Türkiye’de sigorta penetrasyonu yüzde 1.3
Türkiye’nin bugünkü sigorta penetrasyon oranı sadece yüzde 1.3; dünyada ise bu oran yüzde 6.2. Lloyd’s tarafından 2013’te yayımlanan teminat eksikliği raporunda, Türkiye’nin doğal afet riskine karşı teminatı eksik olan 17 ülkeden biri olduğu ve açığın 10.23 milyar dolar tutarında olduğu saptanmıştı. Lloyd’s’un araştırmalarına göre sigorta penetrasyonunda yüzde 1’lik artış, sigortasız hasarların yüzde 13 oranında azalmasını; bir afetten sonra vatandaşların ödeyeceği katkı payının ise yüzde 22 düşmesini sağlıyor.
Lloyd’s Yönetim Kurulu Başkanı John Nelson’un bu konudaki yorumları ise şöyle: “Türkiye’nin büyüyen ekonomisi doğal afetler ve özellikle de deprem tehlikesiyle karşı karşıya. Asla hafifletemeyeceğimiz bu olayların etkisini hafifletmek için neler yapabileceğimizi düşünmemiz gerekiyor. Sigorta oranının artırılması da bu tehditlere karşı ekonomik direnç oluşturulması bakımından önem taşıyor.”
İstanbul etkili bir finans merkezi olabilir
Nelson, İstanbul’un üstün bir bölgesel merkez ve küresel çapta etkili bir finans merkezi olma şansının olduğunu, fakat bunun gerçeğe dönüşebilmesi için piyasaların uluslararası bir yapı kazanmasının şart olduğunu söylüyor. “Sadece sigorta pazarının değil, bütün pazarların uluslararası hale getirilmesi gerektiğinin altını çizin Nelson, Lloyd’s’un İstanbul’da faaliyete geçme planları hakkında ise şu bilgileri veriyor:
Lloyd’s için öncelikli iki pazar: Türkiye ve Hindistan
“Lloyd’s olarak öncelikli iki pazarımız Türkiye ve Hindistan. Türkiye ile ilgili heyecanlıyız, çünkü yerel piyasa ile ortaklaşa çalışarak Türkiye’ye ve özellikle İstanbul’a küresel bir finans merkezi ve sigorta merkezi olma hedefinde destekleyici rol oynayabileceğimizi düşünüyoruz. Türk şirketlerine yeni pazarlara açılırken destek olup, İstanbul’a ve Türk ekonomisine yeni şirketleri çekmeye yardımcı olmayı hedefliyoruz. Türkiye’de sigorta sektörü oldukça küçük boyutlu. İş trafiğinin daha yoğun olduğu bir pazara ihtiyacınız var. Türk hükümeti de sigorta sektörünün büyümesi konusunda oldukça istekli. Llyod’s’un amacı da bu süreçte önemli bir destek sağlamak.”
Şehir Risk Endeksi’ne göre Türkiye
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Antalya, Gaziantep ve Konya önümüzdeki 10 yılda toplam 857.2 milyar dolarlık GSYIH’ya ulaşacak. 18 beşeri ve doğal tehditler nedeniyle bu ekonomik büyümenin yüzde 17’si riskli durumda.
Endekse göre global risk tablosunda yükselen üç önemli risk var:
1. Yükselen ekonomiler, hızlı ekonomik büyümeleri nedeniyle risk kaynaklı finansal kayıplarının üçte ikisini omuzlarken, büyük şehirler önemli doğal afet tehditleri ile karşı karşıya.
2. Ekonomik kriz, enerji kesintileri ve nükleer santral kazaları gibi beşeri riskler, toplam riskli GSYİH’nın neredeyse yarısını oluşturarak gittikçe daha önemli bir hal alıyor. Tüm şehirlerin potansiyel kayıplarının neredeyse dörtte birini oluşturan ekonomik kriz, mali açıdan en büyük zaaf olarak görülüyor.
3. Siber saldırılar, dronlar gibi gibi yeni risklerin önemi her geçen gün artıyor. Yeni ve yükselen riskler toplam riskli GSYİH’nın üçte birini oluştururken, toplamın beşte birini sadece dört risk oluşturuyor: Bunlar; Siber saldırılar, salgın hastalıklar, bitki salgınları ve güneş fırtınası.