Lisanslı GES'ler nerede kaldı?
Türkiye'de Nisan ayı, enerji sektörüyle ve özellikle güneş enerjisi alanındaki etkinliklerin bollaşmaya başladığı bir dönemdir.
Solarex İstanbul 2016 Güneş Enerjisi Fuarı bugün başlıyor. Dün ise Intersolar İstanbul etkinliği gerçekleştirildi. Intersolar'da konuşan Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Münib Karakılıç, lisanssız elektrik üretimi için 8 bin adet bağlantı görüşü verilmesine rağmen, bu alanda hayata geçirilen kurulu gücün yaklaşık 360 MW'lerden ibaret kaldığına dikkat çekti.
Genel Müdür Karakılıç, bağlantı kapasitesi almış girişimcileri, ellerini çabuk tutup bu projeleri bir an önce hayata geçirmeye çağırdı. Bu kapasitelerin devreye alınmasının ülke ekonomisine ciddi katkı sunacağını vurguladı. Ama biz Karakılıç'ın sözlerini biraz daha ileri götürelim: Yapmayacaksan çekil kenara, yapacak kişi gelsin.
Her neyse. Bir de lisanslı güneş enerjisi yatırımları konusu var. Lisansların verilmesinin üzerinden 1 yılı aşkın zaman geçti. Ama biz bugüne kadar şebekeye bağlanıp ticari elektrik üretimine geçmiş bir tane bile tesis duymadık.
Peki oralarda ne oluyor? Yani büyük bir hevesle, tüm sektörü şaşkınlığa düşürecek ölçüde yüksek fiyatlarla alınan bu lisanslar neden bir türlü tesise dönüştürülemiyor?
Lisans almış şirketlerde bu konuda çıt yok. Sektör kulislerinde konuşmaya kalksanız ne olduğuna dair kesin hüküm verebilecek kimse bulmak zor. Bulsanız konuşmak istemiyor. Konuşanlar ise sakın benim adımı verme diyor.
Peki gerçekte ne oluyor?
Madem kimse konuşmuyor, kamudan da bu konuda bir bilgi paylaşılmıyor, o halde bizden günah gitti. Biz de tahminlerimizi söyleyelim.
Lisans alan bazı şirketler bin pişman, tesislerini hayata geçirmek bir yana, teminatlarını yakıp bu işten sıyrılma peşinde.
Bazı istekliler fiyatları diğerlerine göre düşük bile olsa, ihaleye giderken yanlış hesaplama yaptığını fark etti. Yatırım yapma hevesi düştü. Yapsa bile çok iyi kar getirmeyeceği ortaya çıktı. Lisansı devredebilir miyim diye düşünüp işi ağırdan aldı.
Kimileri ise konuyu yanlış anladı. Hem ihaleye girip yüksek fiyat verdi, hem de bu fiyatın oluşturduğu maliyetin bir kısmını devletten bir şekilde teşvik ya da destek alıp geri kazanabilirim zannetti.
Daha bir sürü şey söylenebilir. Ama sallamak istemiyoruz.
Bu konuda Enerji Bakanlığı ve EPDK başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlar sektör kamuoyunu bilgilendirmeli. Bu bilgilerin sektöre ilgi duyan kişi ve kuruluşlar için önemli bir değeri var.