Limited şirketlerde amme borçlarına karşı ortakların durumu

Rüknettin KUMKALE
Rüknettin KUMKALE rkumkale.ymm@gmail.com

 

6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un “Limited Şirketlerde Amme Borçları” başlıklı 35. maddesi ile Limited şirket ortaklarının Amme borçları karşısındaki sorumluluklarını hüküm altına almaktadır.

Bu madde de halen yürürlükte bulunduğu şekline gelene kadar ilk halinden itibaren iki kere değişiklik yapılmıştır.
Yapılan bu değişiklikler aşağıya çıkartılmıştır.

29.07.1998 tarihinden itibaren 4369 sayılı yasa ile değiştirilmeden önce 35. madde şu şekilde idi. “Limited ortaklıkların ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme borçlarından dolayı ortaklar vazettikleri veya vazını taahhüt eyledikleri sermaye miktarında doğrudan doğruya mesul ve bu kanun hükümleri gereğince takibata tabi tutulurlar.”

4369 sayılı kanunun 21. maddesi ile yapılan değişiklik (Geçerlilik : 29.07.1998) “Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.”

5766 sayılı Kanun ile  maddenin son hali (Geçerlilik 06.06.2008)
Limited şirketlerin amme borçları
Madde 35 – (Değişik: 22/7/1998 – 4369/ 21 md.)
Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.
(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/3 md.) (Geçerlilik : 06.06.2008) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/3 md.) (Geçerlilik : 06.06.2008) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.

Yukarıda belirttiğimiz süreçten anlaşılacağı üzere, 29.07.1998 tarihine kadar limited şirket ortakları, şirketlerinin ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme borçlarından dolayı sermaye miktarları kadar mesul olmakta idiler. 29.07.1998 tarihinde yapılan değişiklik ile Limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu oldular. Sonrasında 06.06.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere konulan hükümler ile, Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu tutulmalarının yanında, Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutuldular. Ayrıca Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde ise bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden gene müteselsilen sorumlu tutulacaklardır.

Madde uyarınca limited şirket ortakları hakkında takibe geçilebilmesi için 6183 sayılı Kanunun Amme alacağının cebren tahsili başlıklı bölümde bulunan 54 ve müteakip maddelerine göre şirket hakkında yapılan takip muameleleri sonucunda amme alacağının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gerekmektedir.
Amme alacağının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması;
Şirketin haczedilen mal varlığının, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan değerleme sonucu, tespit edilen değerlerinin amme alacağını karşılamaması veya satış yapılmasına rağmen amme alacağının tamamen tahsil edilememiş olması,
Şirketin haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması,
Şirketin iflasının istenmiş veya iflasının açılmış olması hallerinde amme alacağının iflas yoluyla takip sonucunda da tahsil edilemeyeceği kanaatinin oluşması,
Borçlu şirketin yapılan araştırmalara rağmen bulunamaması,
gibi alacaklı tahsil dairesinin takdir ve tespitine dayalı haller olarak kabul edilmektedir.
Yukarıda sayılan hallerde limited şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarını ödemek mecburiyetinde olan hakiki veya hükmi şahıs ortaklar, 6183 sayılı Kanunun 3’üncü maddesi uyarınca amme borçlusu olup, bu Kanun hükümlerine göre takip edilecektir.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İnovasyon 16 Ekim 2019
İşletme sermayesi 16 Temmuz 2019