Limited şirket yöneticisi kim oldu, vergi alacağından kim ne kadar sorum

Hasan AKDOĞAN
Hasan AKDOĞAN GÜMRÜK VE DIŞ TİCARET [email protected]

Yeni TTK kapsamında yapılan değişiklik sonrası, vergi alacaklarını da kapsayan, Amme Alacakları Hakkındaki Kanun'un uygulamasını gösteren Tahsilat Genel Tebliği 11.09.2013 tarihinde yayımlandı. Bu kapsamda limitet şirket yönetim mantığının değiştiğini ve kurul halinde profesyonel yönetime geçmenin teşvik edildiğini biliyoruz.

Bilindiği gibi, limitet şirketlerde, şirketin kamu borçlarından, yani 6183 sayılı (AAHK) kapsamındaki şirket borçlarından, öncelikle şirket sorumludur. Şirket bu borcu ödeyemez ise, şirketi idare edenler tüm malvarlıklarıyla kişisel olarak bu borçtan sorumludurlar.
Bunun yanında şirket ortakları da şirket pay oranları nispetinde tahsil edilmeyen bu kamu borcundan sorumlu olacaklardır. Bu nedenle limitet şirkette kamu alacağının tahsil edilebilmesi için, şirket yöneticisinin/yöneticilerinin tam ve kanuna uygun şekilde tespiti zorunludur.
Tahsilat Genel Tebliğ'inde de, bu kapsamda değişlilikler yapılarak, yeni TTK'ya uygun hale getirildi. Tebliğin 5-a ve 5-b maddelerinde gerekli açıklama yapıldı.
Buna göre: 6102 sayılı Kanun'un 595'inci maddesinde ortaklık payının devri düzenlenmiş ve madde hükmüne göre ortaklık payının/esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılacağı ve tarafların imzalarının noterce onaylanacağı, şirket söz-leşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğu ve devrin bu onayla geçerli olacağı, başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde devre onay vermiş sayılacağı hükme bağlandı. Ortaklık payının devri; tescil ve ilan edilmese de noter tasdikli devir sözleşmesi, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse ortaklar genel kurulunun onayı bu onayın bulunmadığı halde üç aylık sürenin geçmesi ile hüküm ifade ediyor. Bu durumda ortaklık payının devredildiği tarih olarak noter tasdikli devir sözleşmesi tarihinin esas alınması gerekiyor.
Ortaklık payının noter tasdikli devir sözleşmesi ile devredilmesine rağmen devrin genel kurul tarafından reddedilmesi halinde, ortaklık payı devredilmemiş sayılıyor ve ortağın ortaklık sıfatı devam ediyor. Bu itibarla, limitet şirket ortaklarının kimliği ve şirketteki sermaye hisselerine ilişkin bilgiler; şirketin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilen ana sözleşmesinde, bu sözleşmede yapılan değişikliklerde, pay devrinin tescil ve ilan edilmemiş olduğu hallerde ise 6102 sayılı Kanun'un 594'üncü maddesine göre tutulan pay defterinde ya da devrin genel kurul tarafından onaylanmış veya onaylanmış sayılması halinde noter tasdikli devir sözleşmesinde yer vermek gerekiyor.
6102 sayılı Kanun^'a göre, limitet şirketin kanuni temsilcisi, şirket sözleşmesi ile tayin edilmiş müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortak veya tüm ortaklar ya da üçüncü kişiler olabiliyor. Ancak üçüncü kişilere şirketin yönetim ve temsilinin verilebilmesi için ortaklardan en az birinin şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekiyor.
Buna göre, limitet şirket ortakları hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak takip; 35'inci madde hükümlerine göre sermaye hisseleri oranında, 6102 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit edilen kanuni temsilcileri hakkındaki takip ise 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35'inci maddesine göre amme alacağının tamamından, müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre yürütülüyor.
Görüldüğü üzere, önceden olduğu gibi tüm ortaklar ve müdürlerin hepsine aynı anda ödeme gönderilmeyecek, bahse konu borcun doğduğu tarihte şirketi yönetmekle kim yet-kilendirilmiş ve usulüne göre kim yönetici olarak tescil ilan edilmişse, o kamu borcundan tüm varlığı ile sorumlu oluyor.
Ancak, şunu da ifade etmek gerekir ki; limitet şirket yeni TTK'ya göre gerekli düzenlemeleri yapmış, şirket sözleşmesini bu kapsamda revize ederek bir yönetim organı tesis etmiş ve yönetim devirleri kanuna uygun yapılarak tüm şirket bilgi ve belgeleri TTK'ya göre revize edilmiş ise bu şekilde sorumluluğun paylaştırılması ile kim yetkili ise onun sorumlu olması kuralı işletilebilir.
Yeni TTK'ya göre şirket sözleşmesi ve yapısı hakkında bir çalışma yapılmamış ise maalesef bu değişiklikten istifade etme şansının olmadığını belirtmek gerekiyor. YMM Necmi Ulus'un konuya bakış açısı da bu yönde olmuştur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar