Limited şirket ortakları kurtulamadı!
Prof. Dr. Nurettin Bilici - Dr. Begüm Dilemre Öden Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Bilindiği üzere 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un (AATUHK) mükerrer 35. maddesine, 4/6/2008 tarihli Kanun’la eklenen aşağıda yazılı beşinci ve altıncı fıkralar Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir1:
AATUHK, mük. m. 35, f. 5: “Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur.
AATUHK, mük. m. 35, f. 6: Kanuni temsilcilerin sorumluluklarına dair 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda yer alan hükümler, bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmaz.”
İptal edilen bu düzenlemelere göre, amme alacağının doğduğu dönem ile amme alacağının ödenmesi gerektiği dönemde farklı kanuni temsilcilerin görevde olması halinde, her iki kanuni temsilci de amme borcundan ötürü müteselsilen sorumlu tutulmaktaydı.
Söz konusu hüküm, amme alacağının ödenmesi gerektiği zamanda görevde olmayan ve müdahale şansı bulunmayan kanuni temsilcinin amme alacağından sorumlu tutulmasının adalet ve hakkaniyet ilkelerine uygun olmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.2
Gerçekten de 213 sayılı VUK’un 10. maddesinde kanuni temsilciler için kabul edilen sorumluluk türü kusur sorumluluğudur. Zira kanuni temsilcinin sorumluluğu, görevini ifa ederken işlediği fiillerden kaynaklanmaktadır. Oysa itiraza konu kuralla getirilen sorumluluk türü kusursuz sorumluluktu. Yani eski kanuni temsilci kusuru olmasa da sorumlu tutulmaktaydı. Bu nedenle VUK m. 10 ile paralelliğin sağlanması ve kanuni temsilciler bakımından öngörülmüş olan kusur sorumluluğu halinin korunması yerinde olmuştur.
İptalden bu yana, sorumluluğun şartları bakımından AYM tarafından iptal edilen mük. m. 35 ile birebir örtüşen ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35’inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan limited şirket ortaklarının müteselsil sorumluluğuna ilişkin hüküm tartışılmaktadır. Nitekim konu itiraz yoluyla, bir vergi mahkemesi tarafından Anayasa Mahkemesinin önüne taşınmıştır.3
AATUHK, m. 35, f. 3: “Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.”
Görüldüğü gibi limited şirket ortakları için getirilmiş olan kusursuz sorumluluk düzenlemesi, amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamandaki ortakları müteselsilen sorumlu tutmaktadır. Sorumluluğun şartları bakımından, AATUHK, m. 35, f. 3’de yer alan bu düzenleme, AYM tarafından iptal edilen mük m. 35, f. 5’de yer alan düzenleme ile birebir aynıdır.
Ancak tüm bu benzerliğe rağmen, AYM bu sefer ilgili hükmün hukuka uygun olduğuna karar vermiş ve itirazı reddetmiştir.
Kararda, ortakların sorumluluğunun hisse devrinden sonra da devam etmesi gerektiği (ortaklara yüklenen külfetin orantısız ve hukuka aykırı olmadığı) aşağıdaki ifadelerle gerekçelendirilmiştir:
- Kanun koyucu, amme alacağını güvenceye almak için müteselsil sorumluluk öngörebileceği gibi, haklı sebeplerin bulunması halinde kusursuz sorumluluk da öngörebilir.
- İptal edilen mük. m. 35, f. 5’de kanun koyucu tarafından öngörülmüş olan kusursuz sorumluluk hali, haklı bir sebebi bünyesinde barındırmamaktaydı. Ancak limited şirket ortaklarına kusursuz sorumluluk öngörülmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
- Limited şirket ortakları, şirketin malvarlığı ve yönetimi üzerinde hak ve yetkilere sahiptir. Ortakların şirket faaliyetleri üzerinde denetim ve gözetim imkânı bulunmaktadır. Bu bağlamda açık, anlaşılır ve öngörülebilir olan ilgili sorumluluk hükmü dolayısıyla kişiler, hisse devrinden önce gerekli inceleme ve kontrolleri yapmakla yükümlüdür.
- Hem payı devreden ortak hem de payı devralan ortak söz konusu amme borçlarına devir esnasında ulaşabilir durumdadır. Aynı zamanda payını devreden ortak, kendi döneminde doğan ancak payını devrettikten sonra ödeme aşamasına gelecek olan amme borçlarını öngörebilir durumdadır.
***
1) E.2014/144, K.2015/29, RG. 3 Nisan 2015.
2) Konu hakkında detaylı bilgi için bkz. Nurettin Bilici, Begüm Dilemre Öden, “Eski yöneticiler kurtuldu”, Dünya Gazetesi, 9 Nisan 2015, s.14
3) Bkz. E.2016/14, K. 2017/170 ve 13.12.2017 tarihli AYM kararı, RG. 24 Ocak 2018.