Lila’da dördüncü kuşağın derdi büyümeden önce eğitim
Türkiye, UNESCO’nun ülkelerin kitap okuma alışkanlıklarını ortaya koyan raporuna göre Afrika ülkeleriyle aynı kategoride yer alıyor. Kitap okumak için kişi başına harcanan para dünya ortalamasında 1.3 dolarken, Türkiye’de sadece çeyrek dolarla sınırlı. Bu da bizi listede 86’ncı sıraya koyuyor ki, bazı Afrika ülkelerinin bile gerisinde kalıyoruz. Hijyenden sağlığa, gıdadan lojistiğe kadar sektörlerin büyümesine katkı sağlayan eğitimdeki bu tabloyu değiştirmek, birçoklarına göre mevcut potansiyeli ateşlemenin de arkasında yatan formül aynı zamanda.
İşte; Güneydoğu İplik Sanayi ile Türkiye’nin mensucat tarihinde önemli bir yere sahip olan Antepli Öğücü ailesinin dördüncü kuşak temsilcileri tam da bu formülün peşinde. Bugün temizlik kağıtları sektöründe birçok markayı çatısı altında bulunduran Lila Group’un Genel Müdürü Alp Öğücü, toplumsal konulara karşı duyarlılığın, dedesiyle birlikte şirkette çalıştığı günlerde geliştiğini söylüyor.
20 bin çocuğa ulaştı
Kağıt, hijyen ve eğitim… Alp Öğücü’ye göre bunların hepsi birbirine bağlı. Bir örnek veriyor: “Dünyada kağıt mendil kullanım oranı yüzde 5. Türkiye’de ise binde bir. Sektörün tamamında dünya ortalamasının gerisindeyiz ki bu da eğitimle ilgili bir konu. Eğitim seviyesi yükseldikçe sadece refah değil, hijyen algısı da yükseliyor.”
İşte bu yaklaşım, Lila Group’un son dönemde deyim yerindeyse “kafayı eğitime takmasına” neden olmuş. Alp Öğücü, “Bu nedenle sektörün ilk sosyal sorumluluk projesine imza attık ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile sekiz yıl önce bir kampanya başlattık. Maylo markalı ürünlerimizin gelirinden bir bölümü, çocukların eğitimi için vakfa bağışladık. Bugüne kadar 20 binden fazla çocuğun eğitimine katkıda bulunduk” diye anlatıyor ilk adımı.
Öğücü’nün bahsettiği kampanya iki yıl daha sürecek. Genç patronun asıl gönlünde yatan, bu sürenin sonunda 100 milyon paket ürünle nüfusun yarısına dokunan bir kampanya gerçekleştirmek. Bunun yanında şimdi bir de Migros’un da dahil olduğu yeni bir proje başlatan şirket, mağazalardaki satış gelirleriyle yine TEGV aracılığıyla çocuklara 25 bin kitap ulaştırmayı planlıyor. Bu kampanyada aynı zamanda Maylo ambalajları bir bilinçlendirme panosu olarak da kullanılıyor. Ambalajların üzerinde eğitim ve kitap okumanın önemini anlatan sloganlar, bilgiler basılı. Burada da eylül ayına kadar 2 milyon kişiye ulaşılması hedefl eniyor. Alp Öğücü, “Neticede sattığınız ürün tuvalet kağıdı. Ona nasıl daha fazla değer katabilirsiniz ki. Hijyen bilinci eğitimle artıyor. Biz de bunu hedefl iyoruz” diyor.
Öğücü ailesinin sanayideki asıl büyümesini gerçekleştirdiği bölge Trakya. Üretim tesislerinin bulunduğu Çorlu’da yaklaşık 1.000 kişi çalışıyor. Kağıt üretiminde Türkiye’nin tek kampüsteki en büyüğü olan bu tesisin bulunduğu bölgenin toplumsal gelişimini de çok önemsediklerini söylüyor Alp Öğücü. Bunun bir yansıması olarak da yine TEGV’in ilk ve orta öğretim öğrencilerine yönelik yürüttüğü “Öğrenim Birimleri” projesine katılma kararı almış şirket. Çorlu’da yapılacak bu Birimlerde matematik, fen, sanat, okuma-yazma, bilişim olmak üzere beş ana dalda okul çıkışından sonra çocuklara gönüllüler tarafından dersler veriliyor. Öğücü, şöyle anlatıyor süreci: “Çorlu ve Trakya bölgesini eğitim hedefl erimiz için sahiplendik. Daha sonraki yıllarda tüm Türkiye’ye yayılmak istiyoruz elbette. Çorlu’daki öğrenim Birimi, bir nevi okul olacak. Bağışları yapıldı. Bir sezonda 5 ila 7 bin arası çocuğa ulaşılması planlanıyor.”
Brezilyalı selüloz devi de geliyor
Lila Gruop’un Çorlu planında, bölgede iki Eğitim Birimi projesini hayata geçirmek var. Ancak bunlardan biri Lila’nın bağışlarıyla değil çok uzaklardan, Brezilya’dan bir iş ortağının katkılarıyla yapılacak. Lila Group’un hammadde temin ettiği Brezilyalı Fibria şirketi devreye girmiş. Piyasa değeri 11 milyar doları bulan bu şirket, sahip olduğu altı okaliptüs ormanıyla kağıt hamuru üretiyor. Alp Öğücü’nün anlattıklarına göre Lila yöneticileri, geçtiğimiz yıllarda Londra’da katıldıkları Dünya Selüloz Sanayicileri Birliği toplantısında Türkiye’deki sosyal sorumluluk projelerini anlatırken bu şirketin dikkatini çekmişler. Daha fazla detay alan Fibria yöneticileri, “Biz de katılalım” diyerek tarihlerinde bir ilke imza atmış ve Brezilya dışındaki ilk toplumsal projelerini gerçekleştirmek üzere Türkiye’ye gelmişler. Öğücü, “Birlikte TEGV’in halen faaliyet gösteren Öğrenim birimleri'ni gezdik. Onlar da bir okul yaptırmak istedi. Şimdi onlarla birlikte iki tesis yapmak üzere kolları sıvadık” diye anlatıyor gerisini.
“Hâlâ tuvalet kağıdını misafire saklayan bir kesim var"
Lila Group Genel Müdürü Alp Öğücü’ye göre bir piyasanın eğitimdeki dönüşümle geliştiğini görmek uzun ve sabır isteyen bir iş. “Ama kağıt da zaten öyledir, biz buna alışkınız. Lila yöneticileri 10 yılı da aşacak bir sürece hazırlıklı. Yeter ki sonunda bir değişim gerçekleşsin ” diyerek, bunun onları yollarından vazgeçirmediğini vurguluyor. Bu değişime neden ihtiyaç var diye sorduğumuzda ise şöyle yanıtlıyor: “Türkiye’de kişi başına tuvalet kağıdı tüketimi 6 kg seviyesinde. Bulgaristan’da 8, Yunanistan’da 15 kg bu miktar. Türkiye’de hala geniş bir kitle bu ürüne farklı yaklaşıyor. Olayın mali boyutu da var elbette ama tuvalet kağıdını alıp, sadece misafir geldiğinde ortaya çıkaran haneler olduğunu biliyoruz. Bu çok önemli bir gösterge. Hedefimiz tuvalet kağıdı satın alan kesim sayesinde elde edilen gelirle geri toplumun geri kalanını eğitmek. Uzun bir yol ama birilerinin bu yolculuğa çıkması gerekiyordu. Biz talip olduk.”