Likidite tuzağı

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

 

 

 
 
1997 Asya Krizi sonrası en ilginç olaylardan birisi Krugman'ın eski bir Keynesyen fikir olan "likidite tuzağını" yeniden canlandırması oldu. Paul Krugman'ın "likidite tuzağı" olarak isimlendirdiği durumun özellikle 1990'ların ve erken 2000'lerin Japonya'sı için geçerli olabileceği genellikle kabul ediliyor. Bir ihtimal daha vardı: Fed faizi sıfıra çekilirse Krugman (ve Keynes) tekrar gündeme yerleşecekti. Krugman muhtemelen Keynes iktisadının yeniden uygulama alanı bulabileceğinin altını çizmek için Keynes'in 1930'lardan kalan bu argümanını ismen de kullandı. Aynı fikir başka araştırmacılar tarafından "likidite tuzağı" ismi verilmeksizin işleniyor. Argüman şöyle ifade edilebilir. Grafik hayal edelim: Dikey eksende nominal faiz haddi i var  ve yatay eksende toplam üretim Y bulunuyor. IS ve LM eğrilerinin kesiştiği nokta bize toplam arz ve toplam talebin kesiştiği noktaya denk bir dengeyi verecek.  Keynes'in düşündüğü şöyle bir şey: Nominal ücretler aşağı doğru esnek olmadığı ve depresyon döneminde fiyatlar artmadığı (tersine, belki de düştüğü) için reel ücret w/p yüksek seyreder. İşgücü piyasasında dengeyi sağlayacak yüksek nominal (ve reel) ücretler hüküm sürdükçe yatırımın canlanması arz açısından zordur. Talep açısından ise yatırım talebi nominal faiz haddini aşağı çekerek canlandırılabilir. Bu durumda nominal para arzını artırmak LM'yi LM*'a götürecektir. Nominal faizler düşecek ve IS üzerinde aşağı doğru kayarak yeni dengeye IS ile LM*'nin kesiştiği noktada ulaşacağız. Öte yandan:     
 
Talep artışı sonucu fiyatlar artarak p*'a gelirken toplam üretim de Y*'a ulaşır. Arz açısından p''deki artış reel ücretleri (w/p) düşürdüğü için nominal ücret açısından sağlanamayan esneklik reel ücretleri düşürerek sağlanmış olur ve nominal faizler aşağı doğru esnek olduğu için aktarma kayışı vazifesi görerek para arzı artışına cevap verip IS boyunca bir kaymaya ve toplam talepte bir artışa neden olurlar. Keynes nominal faizlerin para arzı artışına hassas olmadıkları limit durumlardan da bahsediyor. "Likidite tuzağını" böyle bir limit durum olarak tanımlayabiliriz. Bu durumda LM eğrisi yatay (para arzının nominal faize göre kısmi türevi sonsuz ve LM'nin eğimi sıfır) oluyor.  Sıfır veya sıfıra yakın nominal faizlerle ortaya çıkabileceği düşünülen bu durumda LM'deki kayma IS'le buluşmadığı için denge değişmiyor.  Başka türlü söylersek, nominal faiz para arzındaki artışa cevap vermiyor. Tıpkı nominal ücrette olduğu gibi bu limit durumda nominal faiz de aşağı doğru esnek değil.   
 
İskelet ve statik bir Keynesyen IS/LM çerçevesi çizdik.  Bu çerçevede büyümeyi uyarmak için (a) para arzı artırılabilir. Nominal faizler para arzına cevap vermiyorsa bu yol kapalıdır ve "likidite tuzağı" benzeri bir durum vardır. Asıl amaç reel faizleri düşürmek olduğu için LM yoluyla IS'de bir kayma sağlanamazsa IS'in kendisini yerinden oynatmak düşünülebilir. O zaman da (b) kamu harcamaları artırılabilir, (c) vergiler düşürülebilir (d) beklenen enflasyon artırılabilir. Elbette, ikincil etkiler de göz önüne alınmalı. Mesela beklenen enflasyonu artırılması derhal nominal faizleri de yükselterek reel faizlerde hiçbir düşüşe izin vermiyorsa? Son olarak gerçek bir likidite tuzağında reel faizin denge değerinin negatif olduğunu vurgulamak gerekebilir. Negatif reel faizle de büyüyemiyorsanız ne olacak? Likidite tuzağının birden fazla anlamı olabilir mi?  
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019