Likidite muslukları kısılacak korkusu şimdilik yatıştı

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

 

 

Banu ERİŞ / FİNANSİNVEST
 
Geçtiğimiz yıllarda küresel merkez bankaları ekonomiyi desteklemek adına önemli adımlar atmışlardı. Faiz indirimi ve tahvil alım programı gibi likiditeyi artırıcı nitelikteki bu politikalar risk iştahını artırmış ve birçok hisse senedi endeksinin tarihi zirve seviyelere yükselmesinde etkili olmuştu. ABD Merkez Bankası (Fed) 2013'ün ilk günlerinde yayımlanan, 11-12 Aralık tarihli toplantısının tutanaklarında tahvil alım programının yıl sona ermeden önce yavaşlatılabileceği veya bitirilebileceğini ifade etti. Geçen hafta yayımlanan 29-30 Ocak tarihli toplantı tutanaklarında da varlık alım programının maliyeti üzerinde durulurken, alımların hızının yavaşlatılabileceğine dair sinyaller tekrarlandı. Bu açıklamalar, Fed'in beklenenden daha erken bir şekilde daha şahin (parasal sıkılaşmadan yana) bir duruşa geçtiği algısı ile piyasalar üzerinde baskı yarattı. Fed Başkanı Bernanke ise bu hafta yaptığı sunumlarda tahvil alım programını savunarak ekonomiyi desteklemeye devam edeceklerinin sinyalini verdi. 
Avrupa Merkez Bankası (ECB) 2011 sonunda ve 2012 başında uzun vadeli refinansman operasyonu (LTRO) adı altında Avrupalı bankalara düşük maliyetli kaynak sağlamış ve Ağustos 2012'de de mali açıdan sorunlu Euro Bölgesi ülkelerini desteklemek için yardım talebinde bulunan ülkelerin tahvillerini satın alarak faizlere müdahale edeceğini açıklamıştı. Şimdiye kadar hiçbir ülkenin bu imkâna başvurmamış olmasına rağmen, ECB tarafından verilen teminat piyasalara güven aşılayarak faizlerin gerilemesini sağladı. İlk yapılan LTRO'dan kaynak kullanan bankalar Ocak ayı sonunda ihtiyaç duymadıkları yaklaşık 140 milyar euro'yu geri ödedi. İkinci LTRO ile ilgili geri ödeme tutarı ise Fed'in likiditeyi kısacağı endişesi ile daha sınırlı bir miktarda (61 milyar euro) gerçekleşti. ECB Başkanı Draghi önceki gün yaptığı açıklamada ise ihtiyaç olması halinde faiz indirimleri ya da bankalara verilecek krediler gibi yollarla ek canlandırma önlemleri alınabileceğini dile getirdi. 
Önümüzdeki dönemde küresel ekonominin toparlanması ile birlikte küresel merkez bankalarının likidite musluklarını kısmaya başlayacağını ve faizlerin yükselme trendine girebileceğini düşünüyoruz. Ancak büyümelerin henüz oldukça cılız, işsizliğin ise genel olarak yüksek olduğu bir konjonktürde mevcut teşviklerin sona erdirilmesinin mümkün olmayacağına inanıyoruz. Bu bağlamda istihdam ve büyüme ile ilgili verilerin önemi artacaktır. Siyası ve jeopolitik gelişmelere de bağlı olarak düzeltme hareketleri görülebileceğini ancak piyasalarda genel olumlu trendin korunacağını öngörüyoruz.
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017