Likidite iştahı riskleri gölgeliyor

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

SERHAN YENİGÜN / Finansinvest

Avrupa Merkez Bankası'nın 21 Aralık'ta 523 bölge bankasına üç yıl vadeli ve %1 faizli olarak 489 milyar EUR kaynak sağlamasının ardından ABD Merkez Bankası'nın da düşük faiz periyodunu 2013 ortasından 2014 sonuna uzatmasıyla küresel piyasalarda likidite coşkusu yaşanıyor. Avrupa ve ABD haricinde Çin başta olmak üzere bir çok gelişmekte olan ülkede de parasal gevşeme politikalarının uygulanmaya başlaması bu likidite coşkusunu destekliyor. Avrupa Merkez Bankası'nın Şubat sonunda 500 milyar EUR ilâ 1 trilyon EUR arasında yeni bir uzun vadeli refinansman operasyonu düzenlemesi bekleniyor ve bu beklenti de likidite iyimserliğine ek katkı sağlıyor. Piyasaların damarlarında dolaşacak daha fazla taze kana işaret eden bu politikalar, Avrupa Borç Krizi ve ekonomilerde yavaşlama beklentileri çerçevesinde ele alınabilecek tüm riskleri bugünlerde geri planda bırakıyor.

Bazılarına göre, bu likidite operasyonları 2012'ye girerken yaygın olan karamsar senaryoları tümden değiştiriyor ve piyasalarda yeni bir risk daralması yaşanmasını engelleyecek. Madalyonun diğer tarafından bakan analist ve ekonomistlere göre ise piyasalarda son dönemde yaşanan bu iyimserlik yaklaşan bir baharın göstergesi değil, sadece geçici bir kış güneşi. Bu iki görüşün paylaştığı temel argümanlar arasında ise, Avrupa'da hala potansiyel endişe kaynaklarının varlığını koruduğu yer alıyor. Özellikle Portekiz ve İtalya odaklı risklerin önümüzdeki birkaç ay boyunca mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan iki kesimin de piyasalarda yeni bir huzursuzluk döneminin yaşanacağına inancı yüksek. Ayrıldıkları nokta ise, bu huzursuzluk döneminin fiyatları önceki diplere geri çekip çekmeyeceği ya da yıl ortasına kadar sürebilecek uzun süren boğucu bir zayıflık dönemi yaşatıp yaşatmayacağı. Olası bir yeni satış dalgasında 2011 yılında hisse senetleri ve emtia fiyatlarında görülen diplerin yeniden test edileceğini düşünen analistlerin karşısında ise son ralliyi kaçıran ve genellikle uzun vadeli düşünen küresel çapta faal emeklilik fonları gibi kurumsal yatırımcıların belli bir noktadan alıcı olacağını ve fiyatları dengeleyeceğini düşünen analistler yer alıyor.

Fiyatların arz ve talebin karşılaşması ile oluştuğunu dikkate aldığımızda, büyük sermaye sahibi kurumsal yatırım odaklarının makro tabanlı fikir ayrılıkları önümüzdeki dönemde piyasalarda volatilitenin yüksek kalabileceğine işaret ediyor. Bu dönemde, yatırımcıların haber ve veri akşına karşı hassasiyeti artabilir. Bu nedenle, yurtiçinde Ocak ayından bu yana yaşanan hızlı ralliyi dikkate aldığımızda yatırımcıların İMKB'de ve TL cinsi tahvil veya bonolarda son dönemde elde ettikleri getirileri koruma güdüsünün, daha fazla kazanç elde etme hevesinin önüne geçtiğini görebiliriz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017