Likidite coşkusu sürüyor
Serhan YENİGÜN / FİNANSINVEST
Geçtiğimiz hafta toplanan merkez bankaları ve G20 Zirvesi'nden çıkan sonuç, son bir yıldır ekonomilere destek olmak amacıyla oluşturulan teşvik ve harcama politikalarının kısa sürede sonlandırılmayacağı yönündeydi. Piyasaların ihtiyacı olan likidite desteğinin de süreceğine işaret eden bu sonuç sonrasında, yatırımcı iyimserliğinin yeniden güç bulduğunu görüyoruz. Öyle ki, geçtiğimiz hafta Cuma günü açıklanan ve %10,2 ile beklentilerin bir hayli üzerinde gelerek psikolojik %10 barajını da aşan ABD işsizlik oranına rağmen bu iyimserlik korunabiliyor.
Ancak, ekonomik temelli risklere ilişkin endişelerin yine de sürmesi, kısa vadede makro verilere odaklı volatilitenin ve ekonomik beklentilere yönelik kırılganlıkların süreceğine işaret ediyor. Buna rağmen, parasal gevşeme politikalarından hızlı çıkılmayacak olması ve piyasalara sağlanan likidite desteğinin sürdürülmesi şimdilik daha baskın kalabilir. Büyümenin temel dinamikleri olarak görülen tüketim-talep dengelerinde, üretim performanslarında ve yatırım harcamalarında tam bir düzelme görülene kadar bahsi geçen kırılganlıklar sürecektir. Bu nedenle, belirgin bir iktisadi düzelme ve istikrar eğilimi görmediğimizden piyasalar için temkinli kalmakta yarar görüyoruz.
Bu dönemde, piyasaların seyri ağırlıklı olarak parite hareketlerine, dolayısıyla da doların seyrine bağlı olacaktır. Yatırımcıların, dolarda yaşanan dalgalanmaları dikkatle takip etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Risk iştahının arttığı dönemlerde doların zayıfladığını, risk iştahının azaldığı dönemlerde ise doların değer kazandığını dikkate aldığımızda EUR/USD paritesinin kritik 1,50 seviyesinden aşağı ya da yukarı yönlü uzaklaşmaları önemli bir sinyal sunacaktır.
Yurtiçinde ise, şimdilik IMF odaklı yeni bir gelişme olmaması, piyasalarımızın yurtdışı odaklı seyrinin güçlü kalmasına neden oluyor. Son dönemde kredi notlarına ilişkin artan haber akışı ise ayrıca dikkat çekici. Fitch'in sene sonuna kadar, Standard & Poors'un 6 ila 12 ay içinde not artırım sinyali vermesinin ardından, son olarak Moody's 18 ila 24 ay içinde bir not artırımı olabileceğine ilişkin açıklamalarda bulundu. Önümüzdeki sene bir veya iki not artımı mümkün görünse de, not değişikliklerinin zamanını öngörmek kolay değil. Ancak, bir not artırımı gelse bile, Türkiye'nin halen "yatırım yapılabilir ülke" statüsünden 3 kademe aşağıda olduğunu hatırlatalım. İstikrarlı bir düzelme ve not artırımı sürecine girilse bile, Türkiye'nin bu statüye ulaşması için en az üç veya dört yıllık bir zaman dilimi gerekmektedir.