Liderlikte yapay zekâ ve empatinin yeni dönemi

İzel BATU
İzel BATU Farklı Bak Farklı Gör [email protected]

Son dönemde iş dünyasında liderlik anla­yışı hızlı bir şekilde dönüşüyor. Tekno­lojik gelişmeler, yapay zekânın yaygınlaş­ması ve çalışan beklentilerindeki değişim, liderlerin hangi yetkinliklere sahip olması gerektiğini yeniden tanımlıyor.

Artık sade­ce stratejik karar alma becerisi yeterli de­ğil. Empatiden esnekliğe, duygusal zekâdan adaptasyon yeteneğine kadar birçok yeni unsur liderliğin merkezine yerleşiyor. Son beş yılda dünya genelinde şirketlerin karşı­laştığı krizler, liderlerin farklı yetkinlikler kazanmasını zaruri hale getirdi.

Pandemi, tedarik zinciri krizi ve ekonomik dalgalan­malar gibi dönemler, liderlerin yalnızca fi­nansal tabloları yönetmekle kalmayıp, çalı­şanların psikolojik sağlığını da gözetmeleri gerektiğini ortaya koydu. Georgetown Üni­versitesi tarafından yapılan bir araştırma­ya göre, çalışanların yüzde 56’sı iş yerinde en çok saygı görmeyi önemsiyor. Saygı gö­ren çalışanların yüzde 89’u iş yerinde daha mutlu olurken, yüzde 92’si daha çok odakla­nabiliyor.

Empati, artık sadece bir şirket içi değer olmaktan çıkıp liderlerin sahip olma­sı gereken kritik bir yetenek olarak öne çıkı­yor. Korn Ferry’nin 2025 liderlik raporunda, empatinin ekip verimliliğini yüzde 20’ye ka­dar artırabileceği belirtiliyor.

Yapay zekâ ve teknolojik yetkinlik

Korn Ferry tarafından yapılan ‘Global Workforce 2024’ araştırması, liderlerin yüzde 70’inin yapay zekânın önümüzdeki üç yıl içinde işlerine katma değer sağlayaca­ğına inandığını ortaya koyuyor. Liderlerin yüzde 65,5’i, yapay zekânın operasyonel sü­reçleri iyileştirerek karar alma mekanizma­larının çok daha verimli olmasına yardımcı olacağını düşünüyor. Ancak bu teknolojile­rin liderlikte empati ve insan yönetimi gi­bi önemli yetkinliklerin yerine geçmeyece­ği de vurgulanıyor.

McKinsey’in 2024 yapay zekâ raporunda, liderlerin yüzde 60’ının ya­pay zekânı operasyonel verimliliği artırmak kadar çalışan bağlılığını da yüksek tutmak için kullanmayı planladığı belirtiliyor. Bu, teknolojik ilerlemelerin insani değerlerle entegre bir şekilde yürütülmesi gerektiği­nin altını çiziyor.

Esneklik ve adaptasyon yeteneği

Hızlı değişen piyasa koşulları, liderlerin esneklik ve adapwtasyon yeteneğini ön pla­na çıkarıyor. Pandemi, bu yeteneğin kritik bir liderlik vasfı olduğunu gözler önüne ser­di. 2025 liderleri, sadece kriz anlarında de­ğil şirketlerinin uzun vadeli büyük resmini çizebilmek için de adaptasyon kabiliyetle­rini geliştiriyor.

İş dünyasında yeniliğe açık olmak ve değişimleri öngörmek, rekabet avantajı yaratıyor. Günümüz iş dünyasın­da liderlerin sadece kendi alanlarında de­ğil, farklı disiplinlerde de bilgi sahibi olma­ları bekleniyor. Özellikle sürdürülebilirlik ve çeşitlilik gibi konular, liderlerin stratejik ajandalarında ön sıralara yerleşiyor.

Sürdü­rülebilir liderlik, çevresel ve sosyal etkileri göz önünde bulundurarak karar almayı ge­rektiriyor. Korn Ferry’nin verilerine göre, liderlerin yüzde 68’i sürdürülebilirlik odak­lı projelerde yer almayı planlıyor. Bu proje­ler hem şirketlerin itibarını artırıyor hem de çalışanlar üzerinde pozitif bir etki bıra­kıyor.

Geleceğe hazırlık: 2025 liderleri için yol haritası

2025 yılı liderliği, hem teknoloji hem de insani becerilerin dengeli bir şekilde har­manlandığı bir yöne işaret ediyor. Korn Fer­ry’nin araştırmasında ortaya konduğu gibi gelecekteki liderlerin sadece yapay zekâyı kullanabilmesi değil; aynı zamanda ekipleri­ni anlayan, çalışanların duygusal ihtiyaçları­na cevap verebilen bir yaklaşım benimseme­si kritik olacak. Liderlerin 2025’te başarılı olabilmesi için:

-Yapay zekâ ve dijital dönüşüm konu­sunda kendilerini geliştirmeleri,

-Empati ve duygusal zekânın şirket kül­türüne entegre edilmesi,

-Esneklik ve adaptasyon yeteneklerinin daha da güçlendirilmesi öne çıkan başlıca alanlar olacak. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, çalışanların liderlerden beklediği en önemli unsur, anlayışlı ve çalışan merkezli bir yönetim anlayışı olmaya devam edecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar