Lider olmak isteyenler için on emirin dördü ve SİSK
Geçtiğimiz iki yazımda liderlik üstüne bazı düşüncelerimi sizlerle paylaştım. Önce yazında ‘iyi liderlerin özellikleri’ listelerinde yer alan vasıflar konusundaki görüşlerimi yazdım.
Hatırlayacaksınız bu listelere bir itirazım yoktu. Neticede hepsi akıllı uslu tavsiyelerdi ama herhangi bir işe yaramaları, özellikle lider heveslilerine yol gösterme özellikleri mevzu bahis olamazdı. Bunu söylememin bir kaç nedeni vardı.
Bir kere, teker teker özellik sıralaması kolay. Özelliklerin bir birleriyle etkileşimlerini düşünerek ‘liderde olması gereken vasıfları’ bir paket halinde tanımlaması zor. Bir lider hem kendine güvenli hem de tevazu sahibi nasıl olur bunu ayarlaması o kadar kolay değil. Bu konuda yol gösteren yok. İkinci olarak, liderler hangi özelliklerinin ne kadarını ortaya koyacaklarını ayarlayabilen kişiler.
Söz gelimi liderler tevazu gösterirlerken hem tevazu gösterecekleri yer ve durumu hem de tevazuun dozunu nasıl ayarlamalılar bu konuda da yol gösteren yok. Üçüncü olarak liderlerin istenilen özelliklerin kendilerinde bulunduğunu kanıtlamaları meselesi var. Eğer kendini övmek yetse sokaktan geçen herkes lider olur.
Yani, buraya kadar iyi liderde olması gereken vasıfların sıralanmasının kolay, liderliğin zor olduğu konusuna değindik. İnanın dostlar kütüphaneler dolusu liderlik yazınında şu yazdığım şeylerin varyasyonlarından başka fazla bir şey bulamazsınız. Benden söylemesi inanmazsanız, lider olmak gibi bir hevesiniz varsa ve de vaktiniz çoksa oturun ve okuyun.
Şimdi bir de olumsuza bakalım. Lider bozuntularına. Bu liderlik ne cazip şeyse heveslisi çoktur. Lider bozuntuları kaderin cilvesi sonucu liderlik pozisyonlarına ulaşsalar bile ne liderlik vasıflarına sahiptirler, ne sahip oldukları vasıfların derecesini ayarlayabilirler, ne zamanını kestirebilirler ne de gerekli vasıflara sahip olduklarını gösterebilen kişilerdir.
Bu tip lider bozuntularının iki önemli özelliği vardır. Birincisi hepsi Tanrı hastalığından mustariptirler. Bu Tanrı hastalığı ilginç bir hastalıktır. Birinin Tanrı hastalığına tutulup tutulmadığını anlamak için tanrı davranışları gösterip göstermediğine bakacaksınız. Bu hastalıktan mustarip kişiler Musa Peygamber’e indirilen on emrin ilk dördüne ait davranışlarda bulunur ve konuşurlar. Hafızalarınızda yoksa on emirin ilk dördü şöyle:
1. Allah'tan başka ilâhların olmayacak. (Bana rakip çıkartmayacaksınız, Bir ben varım rekabetten hoşlanmam)
2. Kendin için put yapmayacaksın. (Put lazımsa benim suret ve/veya sembollerim yeter. Tapınmak için başka bir şeye ihtiyaç yoktur.)
3. Allah'ın ismini boş yere anmayacaksın. (Bana hakaret etmeyeceksiniz, beni kınamayacaksınız ve asla eleştirmeyeceksiniz)
4. Şabat(1) günü hiçbir iş yapmayacaksın (Haftada en az bir gün bana tapınmaktan başka hiç bir iş yapmayacaksınız)
Elbette bir şirkette bu dört emri şirket duvarlarında asılı görecek değilsiniz. Hani vardır ya şirket girişlerinde bronz levhalar üzerinde kazılı ‘misyonumuz’ falan gibi sözcükler, tanrı hastalığından mustarip yöneticilerin ‘bu iş yerinde kurallar şudur’ diye bunları tabelalara kazıttıklarını görmedim Bu nedenle hastalığın teşhisi için onların davranışları ve söylemlerine bakmak gerekir. Söz gelimi birinci emiri şiar edinmiş yöneticilerin örgütlerinde bir ikinci adam göremezsiniz. Yönetici Tanrı olduğu için her işi en iyi bilir ve yapar. Hiç bir makam ve yerde bir başkasına ihtiyaç yoktur, herkes harcanabileceğini bilir ve de lidere ortaklık densizliğinde bulunanlar başta harcanırlar. İkinci emri ilke edinen liderler örgütte kendilerini hatırlatacak veya kendilerinin seçtiği semboller dışında sembol, anekdot, deyiş, olay, seremoni falan istemezler. Üçüncü emir açık. Zinhar eleştiriye gelemezler. Yapıcı bile olsa karşı teklifler hakaret addedilir. Kendilerinden başka kimsenin takdir edilmesini de istemezler. Dördüncü emir paralelinde takdir ve takdis sadece kendileri tarafından yapılınca bir mana ifade eder. Başkalarının takdir ve takdisleri sadece patrona yönelik olmalıdır. Bu dördüncü emir hastanın etrafını yalakalarla doldurup kendisine tapınılması ortamı yaratmasıyla da uygulanır. Sizin anlayacağınız bir patron benden başka patron önermek, başka patron tarifleri aramak, aleyhimde konuşmak yasaktır. Vaktinizin en az yedide birini bana yağcılık yaparak geçireceksiniz. Bu mecburidir derse ona Tanrı hastalığı çekiyor derler(2) . Lider bozuntuları zamanlarının çoğunu hastalıkla geçirdikleri için en tehlikesizi bile en azından hem akıl sağlınız hem de örgütün uzun dönem sağlığı açılarından sakıncalıdırlar. ‘Tanrı hastalığından’ mustarip bir patronunuz varsa oralardan acele uzaklaşmak ruh sağlığınıza çok iyi gelecektir.
Literatürde lider bozuntusu, yöneticilerin ikinci özelliği de epey yazılıp çizilmiş. Bunu en iyi özetleyen akronim SİSK. SİSK savuştur, inkar et, saptır ve korkut kelimelerinin baş harfleri. İngilizceleri hep D harfiyle başladığı için 4-D diye bilinir(3) : Dismiss, Deny, Distract ve Dismay. Lider bozuntuları aleyhlerine olan, olması ihtimali olan veya beğenmedikleri kişi ve olaylar için şunları yaparlar:
- Savuştururlar: Savuşturmak ortadaki olumsuz meseleyi küçük görmek veya önemsizleştirmek gayretlerine denir. Söz gelimi bir lider bozuntusu eylemleri veya kendisi hakkındaki olumsuz şeyler hakkında şöyle bir savuşturma argümanı yapabilir: “Böyle dedikodularla uğraşacak vaktimiz yok. Herkes işine baksın. Daha öncelikli işlerimiz var. Şimdi su altında sepet örme işiyle meşgulüz. Bu tür dedikodular bizi yolumuzdan saptıramayacaktır. Bu sepetler örülecektir.”
- İnkâr ederler: İnkar olumsuz meselelerin aslında olmadığını ileri sürmektir. Söz gelimi bir lider bozuntusu olumsuz bir durum hakkında “Yok böyle bir şey. Nereden çıkarıyorsunuz bu uyduruk şeyleri. Bizi yolumuzdan caydırmak isteyenler uydurmuştur. Delil dedikleri sahtedir, naylondur, montajdır. Su altında sepet örmemiz kimilerinin işine gelmiyor” diyerek meseleyi inkardan gelir.
- Saptırırlar: Saptırmak olumsuz durum yerine ortada olmayan başka bir durumu ileri sürerek esas konunun tartışılmasını engellemek için yapılan şeylere denir. Mesela bir lider bozuntusu olumsuz durum hakkında “Bu aslında bir komplodur. Komplocular geçmişte süte su katmışlardır. Sütte su demeyin bu konu çok önemlidir. Su altında ördüğümüz sepetler sütteki su meselemizi halledecektir” diyerek konuyu saptırmayı deneyebilir.
- Korkuturlar: Korkutma lider bozuntularının sık kullandıkları bir taktiktir. Korkutma olumsuz habere inananlar, haberi yayanlar, habere göre hareket edenlere göz dağı vermek hatta emsal olsun diye gerekeni yapmak demektir. Söz gelimi bir lider bozuntusu korkutma amacıyla şöyle şeyler söyleyebilir: “Bu dedikoduya kredi verilmemelidir. Bu rivayeti çıkaranlar, inananlar, dinleyenler, anlatanlar, yazanlar, çizenler haindir. Hatta dış güçlerle işbirliği halinde vatana, millete, bayrağa, mili marşa, anamıza, bacımıza, babamıza ihanet etmektedirler.”
İşte böyle iyi liderliğin ne kadar zor kötü liderliğin ne kadar kolay olduğunu elimden geldiğince kısaltarak anlattım. Nerede nasıl bilemiyorum ama umarım bir yerde, bir ara, bir işinize yarar. En azından umarım nasıl kötü lider olunur onu öğrenmişsinizdir. Siz kötü lider olmayın. İyi lider olamayacaksanız liderlik iddiasından vazgeçin bari. Amir olun, patron olun, arkadaş, yoldaş olun, olabiliyorsanız iyi bir teknokrat olun. Ve de...
Sağlıcakla kalın.
----------------
(1) Musevilerde ve bazı Hristiyan mezheplerde Cumartesi gününe tekabül eden dini tatil günü.
(2) Bu açıklama William Maher, Jr. isimli Amerikalı komedyen, televizyon sunucusu, yorumcu, yazar ve aktöre aittir.
(3) 4-D kısaltması ABD’de Almanya ve ABD’de faaliyetleriyle dikkatleri çeken, Sovyet dönemi gizli servisi KGB’nin yerine kurulan Rus dış istihbarat servisi SVR’nin faaliyetlerinin anlatılması amacıyla FBI tarafından geliştirilmiştir.