LIBOR’a veda - I: Dünyanın en önemli rakamı değişiyor

VERGİ PORTALI
VERGİ PORTALI [email protected]

Umurcan Gago - Gizem Sözenoğlu

Küresel anlamda gerçekleştirilen finansal işlemlerin büyük çoğunluğuna dayanak oluşturan LIBOR’un (London Inter-Bank Offered Rate) 2021 sonu itibarı ile tamamen kullanımdan kalkması gündemde.

LIBOR neydi?

Bildiğiniz gibi, LIBOR, Londra para piyasalarındaki bankaların belirlediği bankalar arası borç verme faiz oranı. Kabaca “Makul bir piyasa büyüklüğünde, saat sabah 11 itibarı ile bir başka bankadan teminatsız ve kısa vadeli borç alabilmek için kabul edilecek faiz oranı nedir?” sorusuna kredibilitesi en yüksek bankalarca günlük olarak verilen yanıtların aritmetik ortalamasının alınması ile hesaplanıyor. Bu şekilde hesaplanan LIBOR oranı, bir işlemin faiz oranına referans teşkil etmek üzere kullanılmak istendiğinde, üzerine -genellikle borçlunun kredibilitesine göre belirlenecek olan- bir oran (spread) ekleniyor (LIBOR + %3 gibi).

LIBOR, bugün itibarı ile gecelikten 12 aylığa kadar 7 farklı faiz oranı ve dünyada en sık işlem gören 5 para birimi için günlük olarak yayınlanıyor. Dünyada en sık kullanılan referans faiz oranı LIBOR olsa da, Avrupa para piyasalarındaki yüksek kredibiliteli bankaların yalnızca euro para birimi için belirlediği EURIBOR ve Tokyo para piyasalarındaki bankaların Japon Yeni ve Euroyen için belirlediği TIBOR gibi oranlar da var.

LIBOR ilk olarak 1969’da Girit doğumlu bir bankacı olan Minos Zombanakis tarafından İran şahına sağlanacak olan 80 milyon dolarlık bir sendikasyon kredisinde, birkaç banka tarafından bildirilen fonlama maliyetlerinin ortalamasını sendikasyon kredisinin faiz oranı olarak referans almayı önermesi ile ortaya çıkmış. Çok geçmeden sayısız finansal işleme ait faiz oranının belirlenmesi için kullanılması ile yaygınlaşmış. Akabinde LIBOR’un oluşturulma süreci önce İngiliz Bankalar Birliği (BBA), ilerleyen dönemde daha da sıkı tedbirler alınması ihtiyacı ortaya çıkınca ise Intercontinental Exchange tarafından yönetilmeye başlanmış (ICE LIBOR).

LIBOR neden değişiyor?

LIBOR ve buna benzer tüm referans faiz oranlarının güvenilir kalabilmeleri için hesaplamalarda baz alınmak üzere bankalar tarafından iletilen tahmini oranların, elbette bankaların sübjektif görüşlerine değil, gerçek işlem verilerine dayanması beklenir. Ancak, yakın zaman önce yönetim ve denetiminde bulunan boşluklardan dolayı LIBOR’un uygulamasında bankaların ilettiği verilerden kaynaklanan şüpheli durumlar ortaya çıktı. Bankalar, finansal kriz ortamında mali anlamda daha güçlü görünebilmek ve dolayısıyla müşterilerine ve kendilerine kar sağlayabilmek adına gerçek işlem verilerinden farklı olarak daha düşük oran belirledikleri ileri sürülerek 2012 senesinde manipülasyon iddiaları ile karşı karşıya kaldılar. Hatta bazı bankaların bu sebeple yüksek oranda cezalara çarptırıldıkları ve üst düzey yöneticilerinin işten ayrıldıkları da biliniyor.
Bu gelişmeler ile birlikte, uluslararası anlamda ve ülkeler bazında pek çok komite oluşturularak güvenilirliği önemli ölçüde azalmış olan bu oranların nasıl daha güçlü hale getirilebileceği ile ilgili çalışmalar yapıldı. Haziran 2016’da Avrupa Birliği’nde güçlü ve yönlendirmeden uzak referans oranlar oluşturulabilmesi için, pek çok hükmü 1 Ocak 2018’de yürürlüğe girmiş olan bir regülasyon yayımlandı (EU Benchmark Regulation). Bu süreçte LIBOR’un yayınlandığı vade ve para birimi sayısı önemli oranda düştüğü gibi LIBOR’a oran sağlayan bankaların bir kısmı geri çekilmişti. İngiltere’deki finansal düzenleyici otorite olan Financial Conduct Authority’nin (FCA) LIBOR’un 2021 sonu itibarı ile kullanımının bırakılması gerektiğini açıkça vurgulaması ile LIBOR’un ortadan kalkması artık bir olasılık olmaktan çıkarak kesinlik kazandı. Üstelik, LIBOR’un ortadan kalkması halinde kullanılacak olan alternatif referans oranlar oluşturuldu ve hatta bunların bir kısmı bazı işlemlerde kullanılmaya başlandı bile.

Önümüzdeki takvim nedir?

Son dönemde LIBOR için oran sunan banka sayısının azalmasını takiben, FCA’in talebi ile kalan bankaların 2021 sonuna kadar oran sunmaya devam etmesi konusunda bir mutabakat sağlandı. FCA’in kalan bankaların oran sunmaya devam etmesini istemesinin nedeni ise LIBOR’un kullanımının bırakılması sürecinde yumuşak bir geçiş yapılmasını sağlayarak oluşabilecek sistemik riskin önüne geçmek idi.

EURIBOR ve gecelik faiz oranı versiyonu olan EONIA gibi Avrupa Birliği’ndeki kuruluşların yayınladığı referans faiz oranları için ise Avrupa Birliğindeki regülasyona uyumlu hale gelmeleri için son tarih 1 Ocak 2020. Bu tarihten sonra Avrupa Birliği’ndeki finansal kuruluşlar uyumlu hale gelmemiş olan oranları kullanamayacaklar. LIBOR ve LIBOR’u yayımlayan kuruluş, regülasyonun gerektirdiği şekilde kayıt ve onay yükümlülüğünü Nisan 2018 itibarı ile gerçekleştirmiş durumda. Bu nedenle bu regülasyon LIBOR kullanımını şu aşamada engellemiyor.

Bir sonraki yazıda burada anlattığım değişikliklerin farklı sektörleri nasıl etkileyeceğini ve başta hukuki anlamda yapılması gerekenleri ele almaya çalışacağım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar