Lee Kuan Yew
Geçen ay son nefesini veren Lee Kuan Yew ve Singapur ile ‘tanışmam’ 1990 yılına rastlıyor. 1980-1990’lar Türkiye’nin, rahmetli Özal ile dışa açıldığı bir dönemdi. Doğu Asya’daki ‘dışa açık büyüme’ Türkiye’nin de dikkatini çekiyor. DPT Müsteşar Yardımcımız Yavuz Ege’nin talimatıyla, seçilen dört Doğu Asya ülkesinden Singapur’un kalkınma politikalarının değerlendirmesini yapmıştım. Doğu Asya kalkınma sürecine ilgi duymam da, üniversite yıllarında Mustafa Ozel’in yönlendirmesiyle birlikte bu çalışma sırasında başladı.
Doğu Asya ülkelerinin kalkınma süreçleri birbirlerinden farklı başlangıç şartlarını (en önemlisi, farklı başlangıç beşeri ve fiziki kaynak stoklarını), kalkınma politikalarını ve yönetim tarzlarını kapsıyor. Tabii değişik ülkelerin kullandıkları benzer politikalar / politika çerçeveleri de var.
Ancak; bunların içinde en farklı olanının Singapur olduğunu söylemek yanlış olmaz. Singapur, Malaya’da, İngilizler tarafından 19. yüzyılda antrepo ve liman haline getirilmeden önce ‘hali’ bir adaydı. İngilizler, Singapur’a, daha çok boğaz tokluğuna çalıştırmak için, Çin ve Hindistan’dan (aralarında Lee Kuan Yew’un dedelerinin de olduğu) insanlar taşıdılar. Lee Kuan Yew, 1959 yılında, 36 yaşındayken Singapur’da Başbakan oldu. Cambridge Üniversitesi’nden hukuk lisans diplomasını alalı daha 15 yıl olmuştu. Lee Kuan Yew adanın kaderinin Malezya ile birleşmesinden geçtiğini düşünüyordu. Bu konuda çalıştı ama başarılı olamadı. İki yıl süren birleşme 1965 yılında sona erdi. Singapur bir şehir devleti olarak yalnız kaldı. Hikayesi de o zaman başladı.
İçme suyu dahil yurtdışına bağımlı olan Singapur nasıl kalkınacaktı? Hukukçu Yew, pragmatik bir yöneticiydi. Önce emek yoğun sektörlere yöneldi. Çin’den Singapur’a da yayılmakta olan Mao’cu akımların istihdamın artmasıyla engelleneceğini düşünüyordu. Adada sermaye birikimi olmadığı için bu sorunu yabancı sermaye ile çözdü. Daha sonra sermaye yoğun sektörlere önem verildi. En sonunda da bilgi yoğun olanlara. Y
ew’un yönetimi altında Singapur çeşitlendirilmiş bir ekonomiye sahip oldu. Singapur bir turizm merkezi, bir alışveriş merkezi, bir finans merkezi ve dünyanın en iyi üniversitelerinden sayılan NUS’un da kurulu olduğu bir eğitim merkezi haline geldi. Ada imalat sanayine de önem verdi. GSYH’sinin yüzde 15’ini imalat sanayine ayırmayı bir hedef edindi. Bu kadar küçük bir adada imalat sanayinin devam ettirilmesi br çok iktisatçıyı hala şaşırtır.
Singapur ilginç başarıların ülkesidir. 1950’lerde sermaye birikimi olmayan adanın ‘Sümerbank’ı’ olan Temasek 2007-2008 krizinde Merril Lynch’i kurtaran yatırımcı oldu. İçme suyunda dahi yeterli kaynağa sahip olmayan ülke cari fazla verir. 1980’lerde yaklaşık 600 kilometrekare şu sıralarda da reklamasyonlarla 700 kilometrekarelik yüzölçümüne sahip olan, İngilizler tarafından kurulduğunda bataklıktan oluşan adacık bugün dünyanın önde gelen havayollarından ve dünyanın en büyük limanlarından birine sahiptir.
Lee Kuan Yew işte bu başarının ve bu başarıyı getiren politikaların mimarıdır. Ancak eleştirenleri de çoktur. Cambridge’den yüksek şeref derecesiyle mezun olan Yew kendisini bir sokak savaşçısı olarak da tanımlar. Rakiplerini değişik yöntemlerle ezer. Kendisi gibi Cambridge mezunu oğlu şu anda ülkenin başbakanı, yine başarılı bir bankacı olan gelini de Temasek’in başındadır. Kısacası Yew ve Yew Singapur’u dünyanın en demokratik ülkesi sayılmaz.
Nitekim, Yew’un Singapur’da bir ‘toplum mühendisliği’ yaptığı da bir gerçektir. İki ciltlik (ikinci cilti belgeler) özgeçmiş kitabında (otobiyografi) Başbakan olmasından itibaren toplumu ‘eğitmeye’ çalıştığını anlatır. Toplu konut projeleriyle ada halkını bazen zorla apartmanlara yerleşmeye ve apartman hayatını yaşamaya zorlar. Kumar, fuhuş, alkol gibi ‘sarı hastalıkları’ engellemek için politikalar uygular. İnsanlar çalışmalıdır. Verimli çalışmalıdırlar. Disiplinli olmalıdırlar. Diğerlerini rahatsız etmemelidirler. Yew Singapur’undaki yasaklar arasında metroda sakız çiğnemekte bulunmaktadır. 1994 yılında bir Amerikan gencine verilen kırbaç cezası da tipik bir Yew Singapur’u resmidir (bu ceza Amerika ile Singapur arasında Clinton ile Yew arasında tartışmaya sebep olmuştur). Ancak tüm bu ‘disiplin’ içinde müreff eh ve mutlu insanların yaşadığı Singapur’u gerçekleştiren mimar Yew’dur.