LED ekranlı “Kaçakçı” tabelası eksik!
Kayıtdışı üretmek/ pazarlamak, yani “vergi kaçırmak”, birçok ülkede “en ağır suç”…
“Kaçakçılık”, “bir markanın ismini kullanmak” gibi hırsızlıklar da öyle…
***
Bir kesim için, bu gibi sıfatlarla anılmanın, bir önemi kalmadığını biliyoruz…
Buna rağmen, bazı dönemlerde, “hiç olmaması gereken” ancak “kendisini olağanlaştırmış” bu kesimle mücadeleyi hızlandırıyoruz…
***
Ama…
Birimler arası entegrasyonu sağlayamayınca ve diğer politikalarla desteklemeyince, mücadelede başarısız oluyoruz…
Sonuçta:
Onları daha da cesaretlendirirken; kayıt altındakini de kayıtdışına kaçırıyoruz…
***
Örneğin:
Birçok ilimizde, bazı vitrinleri, Türkiye’de üretilmesi ve satılması yasak tütün mamulleri süslüyor…
Bu girişimciler, LED tabelasına “kaçakçı” yazdırsa dahi, çoğunluk tarafından umursanmıyor…
***
Örneğin:
Bir girişimci…
Mevcut markaları sıralıyor ve birini seçiyor…
Başına ve/veya sonuna “küçük puntolarla” bir kelime ekliyor…
Yeni marka yaratmış oluyor!...
Bu hırsızlığı yapan, günümüz Türkiye’sinde, “saygınlık” dahi görebiliyor…
VELHASIL
Gerçekçi olmak gerekiyor:
Hayat pahalılığı ve alım gücündeki düşüş, “denetimle görevlileri” dahi, “kayıtdışı, kaçak ürünlerin tüketimine” yönlendirebiliyor…
Yüksek vergiler, “kaçak üretime/pazarlamaya” yönlendirebiliyor…
***
Kaçakçılığı/kopyacılığı “göz önünde yapanlara” müdahale edilmemesi ise, tüm kaynaklarıyla yatırım yapanın/geliştirenin/vergisini tam-zamanında verenin de, “haksız rekabetin olumsuz etkisi” nedeniyle, “kayıtdışı, kaçak üretimi/pazarlamayı” düşünmesini sağlıyor…
***
Mücadelenin önünü, LED ekranlı “kaçakçı” tabelası dahi aydınlatıp, açamıyor!..