Leasing KDV indirmesiyle gelen canlılık
Makine üretim alımlarında leasingli yatırımlarda KDV oranının geçen yıl sonunda yüzde 18'de 1'e indirilmesi, bu yılın yumuşak iniş beklentisi diğer alanlarda sert olurken, bu alanda aksine önemli bir toparlanmaya ve artan yatırıma yol açmış durumda. Geçen yılın aynı dönemine göre bu yılın ilk yarısında yüzde 79.9 artış sağlanmış. Bu sonuç tıpkı 2008 kriz dönemindeki ÖTV-KDV indirimlerinin sağladığı yarar gibi bir sonucun ortaya çıktığını gösteriyor. Ve acaba Maliye nerede yeni indirimler yaparak yatırım canlılığı ve taüketim artışı sağlayabilir, sorusunu akla getiriyor.
Bir süredir yayınlanan verilerin hepsi yılın ilk yarısında düşünülen "Yumuşak iniş"in beklenenden "sert" olduğunu ortaya koydu. OVP'ın yüzde 4'lük yılsonu büyümesinin elde edilemeyeceği yorumları yapılırken, ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da göstergelerin yıl sonu büyüme beklentisinin yüzde 4'ün altında kalabileceğini, ancak yine de olumsuzluk yaratacak bir durumun söz konusu olmadığını belirtti. Teşviklerle ilgili ilk yarı sonuçları da hem istenen hareketin sağlanmadığını, hem de bölgeler arası farklılığın azalmayıp çoğalmaya devam ettiğini gösterdi.
Bu gelişmeler üzerine yazdığım yazılarda, "Göstergeler büyümede yeni model diyor" ve "Bir şeyler yapmak gerek…" gibi başlıklar altında ekonomimizin içinde bulunduğu duruma değinip, yeni bazı projelere, reformlara ve desteklere ihtiyaç olduğu üzerinde durmuştum.
Arkadaşımız Hüseyin Gökçe'nin , "KDV indi leasing yatırımları patladı" haberi olumlu bir kararın yatırımlar üzerinde nasıl olumlu sonuca yol açtığını gösteriyor.
27 Aralık 2011 tarihinde üretim alanında bazı makinelerde 2008 yılından bu yana uygulanan yüzde 18'lik KDV oranı yüzde 1'e çekilince son üç aylık dönemde iş ve inşaat makineleri sektöründe yüzde 54.2 oranında bir artış sağlanmış. Bir önceki üç aydaki 1 milyar 936 milyon liralık leasing yatırımı 2 milyar 713 milyon liraya yükselmiş. Bu leasingte KDV indirimi ile hemen her alanda yatırım gerilemesi olurken, önemli artış sağlanmış durumda. İlk yarıyı içeren altı aylık dönemdeki yatırım artışı ise, 2011 yılının ilk yarısına göre yüzde 79.9'a varan rekor bir atış sağlandığını gösteriyor.
Bundan önce 2008 krizi döneminde de bazı ÖTV ve KDV indirimleri özelikle tüketim malları alımında bir canlanmaya neden olmuş ve büyümedeki hızla gerileme frenlenmişti.
Bu iki örnek eğer bu yıl ekonomide beklenen soğuma, yumuşak iniş yerine sert inişe sebep olmuşsa, bu tür ekonomiyi canlandırma alanlarında bazı vergi indirimi kararları alınmasını beraberinde getirebilir.
Geçenlerde ilk yarı bütçe sonuçlarında Maliye Bakanı Şimşek beklenen sonucu elde edemediklerini, ikinci yarıda yeni önlemlerle yılsonunda istenilen sonuca ulaşacaklarını açıklamıştı. Bu açıklamanın ardından birçok vergi dairesi yanlış hesaplandığını belirterek vergi mükelleflerine yeni yazılar göndererek çağrıda bulunmuştu. Eşime gelen matbu çağrıyla gittiğimiz vergi dairesinde 2003 yılında satış yaptığı bir gayrimenkulde 136 lira eksik ödeme olduğu onun faizi ile birlikte 680 lira olarak ödenmesi gerektiğini öğrenmiştik. Biz, neden dokuz yıllık süre beklenip faiz yürüterek ödeme talep edildiğini düşünürken, benzeri matbu çağrılarla aynı vergi dairesine aynı sabah 100'den fazla kişinin başvurduğuna şahit olmuştuk.
Bizce, yapılması gereken Maliyenin eski defterleri açıp korkutucu matbu metinlerle mükelleflere çağrı yapması değil, vergi indirimleri ile canlılık sağlayarak vergi gelirlerini artırma yoluna gitmesidir. 2008 yılındaki KDV-ÖTV indirimlerinin yarattığı canlılıkta 2011 Aralık ayında leasingte yüzde 18 olan KDV'nin yüzde 1'e indirilmesi de doğru yolun bu olduğunu göstermektedir.
Sanırım leasingteki indirim gibi indirim yapılabilecek, yatırımları artıracak, tüketimi canlandıracak başka alanlar da vardır. Ve Maliyecilerin hiç vakit kaybetmeden bu alanları bulup, kararlar alınmasını sağlayarak yatırımları artırıp tüketimi canlandırarak sertleşen soğumayı, yumuşatarak yıl sonu göstergelerine ulaşılmasına yardımcı olabilirler.