Lastikte sigara formülü

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

Geçtiğimiz yıllarda Goodyear bir sosyal sorumluluk projesine imza atmıştı. "Hayatınız 3 milimetreye bağlı" sloganıyla lastikteki diş kalınlığının önemine dikkat çekiyordu. Michelin de benzer bir uygulamaya imza attığını hatırlıyorum. Lastikçilerin bu yaptıklarının etkili olup olmadığını bilmiyorum. Bireysel anlamda kaç kişiye ulaştılar ve bu bilinci yerleştirebildiler mi bu konulara dair şüphelerim var. Ancak anlamadığım ya da kabul edemediğim kurumsal şirketlerin bu bilince neden sahip olmadıkları.

Geçtiğimiz hafta Nissan Qashqai'nin tanıtımı için Sapanca'ya gitmiştik. TEM üzerinden yaptığımız dönüş yolunda yine bilmem kaç kilometrelik kuyruğa neden olan bir çalışmaya girdik. Yine diyorum zira ben bu yol açıldığından bu yana herhangi bir çalışmaya rastlamadan araç kullandığımı hatırlamıyorum. Araç içindeki arkadaşlarıma sordum onlar da hatırlamıyormuş. Neyse bu ayrı bir yazı konusu olur.

Otomobil içinde karayollarının bize reva gördüğü zorunlu molayı yaşarken, gözüm yanımızdaki kamyon ve TIR'lara takıldı. İlaç niyetine bir tanesinin bile lastikleri olması gereken diş kalınlığında değildi. Hem de öyle aletle falan ölçmeye hiç  gerek yok. İnsan gözüyle anlıyor lastiklerin Allahlık olduğunu.

Ama aralarından bir tanesi benim çok dikkatimi çekti. Ağzına kadar dolu olduğu belli olan Total'e ait bir akaryakıt tankeri.

Tankerin sol tarafında yer alan üç dingilin dış tarafındaki tüm lastikler, kelimenin tam anlamıyla kabaktı. Hani bir kazaya karışsa top mermisi gibi patlama potansiyeli olan bir kamyon yola, asfalta tutunma yeteneği sıfıra yaklaşmış kabak lastiklerle çıkabilmişti.

Bu kamyon bir kazaya karıştığı anda can kaybı riskini bir yana bırakıyorum, hani hiçbir patlama falan yaşanmasa bile sırf içindeki yükü temizlemek için herhalde tüm yol saatlerce kapalı kalırdı.

Peki niye sadece bu kadar kamyon ve ağır ticari araç arasından sadece Total'i yazdım. Çünkü sadece onu tanıyordum. O yoldaki markalar içinde en tanınmışı Total, olduğu için bu firmanın adını yazıyorum. Zira, büyük, köklü ve sektörde standart koyma iddiasındaki firmaların bu tip davranışları yapma lükslerinin olmadığına inanıyorum.

Birçok güvenlik önlemini kanun gereği alan bir kurumun, böyle bir detayı atlamaması gerekirdi.

O yüzden bu firmanın adını yazıyorum.

Çünkü, madalyonun öbür yanında bu ve buna benzer atlanmış durumlarda, kurumsal şirketlerin hızlı harekete geçip onarma reflekslerine güveniyorum. Tahmin ediyorum bu yazıyla birlikte Total de harekete geçip sıkı bir kontrol yapacaktır.

Bu işin kurumsal tarafı...

Bir de yasal tarafı var. Kanunen bu tip lastiklerle yola çıkılmaması gerekiyor ve cezası var. Ama uygulamada sınıfta kalıyoruz.

Şimdi bir öneri getirmek istiyorum.

Bildiğim kadarıyla yük taşıyan her türlü araç ya yola çıkış noktasında ya da yola çıktıktan bir süre sonra belirli kontrol noktalarına uğramak zorunda. Şimdi bu noktalarda bazı kontroller yapılsa var olan yasak tavizsiz uygulansa. Diş kalınlığı bir noktanın altına düşmüş ticari araçların yola çıkışında, ceza yükün sahibine ya da taşıyıcı şirkete kesilse bu sorun çözülür mü çözülmez mi?

O zaman ceza yiyeceğini bilen firma taşıma standartlarına uymak zorunda kalır. Aynı sigara yasağında olduğu gibi. İçene normal ceza, içilmesine izin verene 5 bin lira. Benzer bir sistem araç kusurlarında da uygulanırsa önemli bir yaraya çare olunur diye düşünüyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018