Lastikte ÖTL dönemi

Geçtiğimiz günlerde çevrecilik adına çok önemli bir adım atıldı. Lastik sektöründe üretici ve ithalatçı firmaların oluşturduğu Lasder, otomotiv sektöründeki atıl lastiklerin geri dönüşümü için düğmeye bastı. Usulüne uygun şekilde değerlendirilmediği taktirde çok önemli boyutta çevre kirliliği yaratan lastikler, geri dönüşüm sürecinden geçirildiğinde ise çok değerli olabiliyor. Lasder’in amacı ÖTL yani Ömrünü Tamamlamış Lastikleri çevreye minimum zarar vererek, maksimum ekonomik faydayı sağlamak. Lastik geri dönüşümünde ise üç farklı yöntem uygulanıyor. Geri dönüşüm tesisleri, çimento fabrikaları ve enerji üretim tesisleri. Yakıldığı zaman yüksek kalori veren otomobil lastikleri çimento fabrikaları ve enerji tesisleri için bulunmaz nimet konumunda. Halen Türkiye’deki çimento fabrikalarının 31 tanesinin ÖTL yakma lisansı bulunuyormuş.

Lakin, geri dönüşüm konusunda kullancı önce kendi maliyetlerini ve çıkarını düşündüğü için söz konusu lastikler layıkıyla toplanamıyor. İşte bu noktada, bugünden sonra Lasder devreye girecek.

Aslında, geçtiğimiz yıl 63 bin ton lastiği toplamayı başarıp, geri dönüşüm prosesine sokmuşlar. Ancak, bu rakam potansiyel düşünüldüğünde oldukça düşük.

Zira, halen 13 lisanslı firmanın yaklaşık 150 bin tonluk geri kazandırma kapasite yatırımının bulunduğu ülkemizde söz konusu atıl kapasitenin doldurulabilmesi için önemli çalışmalar ve bilinçlendirme kampanyalarının yapılması gerekiyor. İşte Lasder de tam bunları hedefliyormuş. Örneğin, İstanbul ve İzmir Belediyeleri ile yapılan anlaşmalarla yaklaşık 15 bin tonluk otobüs lastiğinin toplanması hedefleniyor. Lasder, bu tip anlaşmaları tüm belediyelerle imzalamayı da amaçları arasına almış.

Lasder’in bu yılki toplama hedefi ise yaklaşık 87 bin tonmuş. 2012’de ise toplam atığın yüzde 80’inin Lasder tarafından toplanması hedefi konmuş. Bu rakamın daha yukarı çıkması ise kapasiteyle doğru orantılı.

Peki söz konusu lastiklerin geri kazanımı neden önemli?

Bu çok önemli çünkü layıkıyla işlenmiş otomobil lastiğinin yeniden kullanıldığı alanlar oldukça geniş. Çocuk oyun alanları ve parklar, koşu pistleri, hayvan barınak alanlarının zemin kaplamaları, kaldırım kaplamaları, eğlence ve dinlenme alanları, motorsporları için düzenlenmiş alanlar, okul ve eğitim kurumlarının muhtelif alanları, tenis oyun sahaları, sızdırmazlık sağlanması gereken alanlar gibi hayatın birçok noktasında kullanılabiliyor.

Söz konusu malzemelerin sıfırdan kullanılması hem ekonomik hem de çevresel anlamda zarar verirken, geri dönüşümden geçen ÖTL’ler ise bu iki zararı da minimize ediyor. Şahsi fikrim Lasder’in kurumsal anlaşmalarda yakalayacağı başarının çok yüksek, bireysel bazda ise düşük kalacağı yönünde. Çünkü, tüketicilerin henüz çok azı, ÖTL olmuş yani diş derinliği 1.6 milimetrenin altına inmiş lastiklerini değiştirmek konusunda canı gönülden istekli davranıyor. Çünkü başta güvenlik zaafiyeti olmas üzere tüm diğer zararlarına rağmen ÖTL olmuş lastikler halen ya kullanılıyor ya da kullanılması için farklı noktalara satılıyor.

Bu yüzden Lasder’in bilinçlendirme kampanyası çok büyük önem taşıyor.