Lastik işçisi Mr. Baumer’e dua etsin

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP gultekin.kara@dunya.com

Geçtiğimiz cuma günü Bayraktar Holding’in İstanbul Boğazı’na tepeden bakan muhteşem manzaralı merkez binasında yönetim kurulu başkanı Mustafa Bayraktar ile bir araya geldik. Yemek öncesinde sohbet ederken, Mustafa Bayraktar’ın babası ve holdingin onursal başkanı Hüseyin Bayraktar ile kısa bir sohbet imkanı bulduk. Türkiye’nin en eski sanayicileri arasında yer alan Hüseyin Bayraktar ile geçirdiğimiz vakit oldukça keyifliydi. Mustafa Bayraktar’ın deyimiyle “Her konu hakkında anlatacak iki hikayesi bulunan” Hüseyin Bayraktar, 60 yıla yakın tecrübesiyle içinde bulunduğumuz durumdan çıkış rotasını ABD ile özdeşleştirdi. “ABD açılırsa bizde işler düzelecektir” diyen Hüseyin Bey, “Ancak her şartta biz olumlu düşünmek ve karamsarlığa kapılmadan hareket etmek zorundayız” uyarısını da yaptı.

Sohbetin ilerleyen bölümlerinde işgücü kaybı, rekabetteki dezavantajlar konusunda konuşurken, ben lastik işkolundaki maliyetlerin yüksekliğinden örnek verdim. Konu lastiğe gelince Hüseyin Bey bir anda sazı eline aldı. Konuyu bilmeyenler için hemen bir özet, Hüseyin Bey ve Sakıp Sabancı, Lassa aracılığı ile yerli lastik sanayisinin öncüleridir. Bugün gelinen noktada yıllık yaklaşık 55 bin dolara yükselen lastik işçilerinin maliyetinin yeni yatırımların önünü kestiğini söyleyen Bayraktar, rakamların bu noktaya gelmesinin ardında ise bir dönem Türkiye’de üretim yapan Uniroyal’in Baumer isimli genel müdürünün rolüne atıfta bulundu. Gelin gerisini, Hüseyin Bayraktar’dan dinleyelim...

“80 sonrasında lastikte fiyatı devlet belirliyordu. Siz, enerji, işçilik, hammadde gibi maliyetlerinizi devlete söylüyor. O da size ürününüzü kaça satacağınızı söylüyordu. Bu dönemde Sakıp Bey’le birlikte işçilik maliyetlerinin çok hızlı yükseldiğini tartışıyorduk. Sakıp Bey’in bana “Ya Bayraktar, standartların çok üzerinde para ödüyoruz” dediğini hatırlarım. O dönem üretim yapan Uniroyal, Pirelli, Goodyear gibi markaların genel müdürleri hep yabancıydı. Bir grev ya da üretimin aksamasından, kısaca kendilerinin rahatının kaçmasından korkuyorlardı. Birgün Uniroyal Genel Müdürü Baumer, bana geldi ve “Mr. Bayraktar, biz işçimize ne verirsek, devlet bize onu ödüyor.

O yüzden kavga etmeye gerek yok yüksek de olsa bu talepleri kabul edelim ne de olsa devletten alırız” dedi. Diğer yabancıların da katılmasıyla yüksek fiyatlar kabul edildi. Sendikaların da elinin güçlü olması, geçmişten gelen yüksek maaşlarla birleşince bugün gelinen noktada Türkiye’deki lastik işçileri, Almanya’daki işçilerle yaklaşık aynı maaşı alıyor. Bu da rekabeti engelliyor. O gün Mr. Baumer bunları düşünmeden imzayı atmış ve ülkesine dönmüştü. Şimdi ne Baumer kaldı, ne de Uniroyal. Biri kimbilir nerde, diğeri de fabrikayı kapattı gitti...”

Hüseyin Bayraktar’ın bu anısı çok ilginç. Zira, gerçekten de Türkiye’de üretim yapan lastik fabrikalarının bu maliyetlerle rekabetçi olabilme şansları bulunmuyor. O yüzden Goodyear, Pirelli sürekli küçülüyor. Lassa ise yenilikçi teknolojisi, kaliteli üretim potansiyeline rağmen rakiplerinin ulaştığı yerlere ulaşmakta zorlanıyor.

Ancak, kimse buradan işçileri ya da sendikayı sorumlu tuttuğum fikrine kapılmasın. Lakin, rakamlar incelendiğinde rekabet gücünü zayıflatan tablo daha net ortaya çıkıyor. Her sözleşme döneminde ya grev yapılan ya da grevin direkten döndüğü bir ortamda uzun vadede bu maliyetlerin taşınması çok mümkün olmayabilir. Kazanılmış ve hak edilmiş hakların geri verilmesi söz konusu bile olamaz ayrıca olmamalı da... Ama, her geçen gün rekabet gücünün zayıfladığı bir ortamda üretim ve istihdamın da aynı seviyede tutulmasının giderek zorlaştığı da unutulmamalı. Mr. Baumer ve meslektaşlarının açtığı yol lastik işçisini ülkenin en şanslıları arasına sokmuş olabilir ama günümüz dünyasında bir tane daha Mr. Baumer bulabilmek neredeyse imkansız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018