Kütahya'nın sorunlarına farklı bakış gerekli...
Kütahya'nın kaderinde "madenlerin" önemli bir yeri vardır: Germiyanoğlu Beyliği'nin gücünün sahip oldukları maden gelirlerine bağlı olduğunu değişik kaynaklar not ediyor.
Daha sonraki dönemlerde Seyitömer, Tunçbilek ve Gediz' de kömür yataklarının yöre ekonomisine katkılarını herkes bilir.
Kütahya' da boraks yatakları da önemli zenginlik kaynaklarından biri... Kütahya' da önde gelen kanaat önderleri ve sivil toplum örgütleri ile üç saati aşan değerlendirmeler yaptık, kimse "madenlere dayalı zenginlik üretimi" konusunda iddialı bir umut, sağlam bir gerekçe sunmadı.
Jeotermal kaynaklarda enerji yatırımı dile getirildi... Sağlık turizmine yönelik konaklama tesisleri yatırımları beklentisi dile getirildi; orman alanlarının kapsadığı alanlara gönderme yapılarak, orman ürünleri odaklı üretimden söz edildi.
Kütahya kanaat önderlerinin büyük umudu, Teşvik Sistemi ile yöre cazibesinin artırılması ve Doğu Marmara Havzası'nda sıkışan sanayi kuruluşlarının yeni yerleşim yeri arayışının Kütahya'ya odaklanması.
Kütahya' ya ve potansiyellerine ilişkin daha önce de çok yazdım. Bu yazıda, kentin sağlıklı gelişmesi için tartışma gündeminde yoğun biçimde yer almasının yararlı olduğunu düşündüğüm bir kaç noktaya değinmek istiyorum.
Birincisi, karma organize sanayi bölgelerinin dönemi bitti... Bu aşamadan sonra kentin mutlaka ihtisas organize sanayi bölgeleri stratejisi olmalı, ilerlemiş OSB yatırımının da bu mantıkla yeniden ele alınması gerekiyor.
İkincisi, dışardan gelecek yatırımcılar için mekana dayalı teşviklerini iki yönüyle önü tıkanık. Öncelikle, yer seçimi ile işletme dönemi maliyetlerini çok iyi analiz etmek gerekiyor. Ülkemizde sağlanan teşviklerle çok önemli, kentin ufkunu değiştirecek ve anonsu kendinden büyük projeler çekmek mümkün değil. Diğeri, kentler arasında rekabette şans eşitliğini bozan mekan teşviklerini sürdürmek kent ve ülke yararına etkili sonuçlar yaratamıyor.
Üçüncüsü, kentin sadece fiziki gelişmesini öncelikli ele alan, kentin sosyal gelişmesini ihmal eden bakış açısının uzun soluklu olmayacağı... Kentteki yaşam algısının renklenmesi, çeşitlenmesi ve zenginleşmesi için hem anlayış değişikliği hem de altyapı gerekiyor. Üniversitenin kent sosyal yaşamını zenginleştirmesi için her anlamda önünün açılması için çaba harcanmalı.
Dördüncüsü, kentin atanmış ve seçilmiş yöneticileri, iş insanları ve STK'larının kent imar planlarına sahip çıkması, kentsel yerleşmenin, kent ekonomisinin verimini artıracak, akışları hızlanacak biçimde ele alması, yarattığı sonuçları da ülke genelinde iyi tanıtmasına ihtiyaç var.
Beşincisi, başta BALO Projesi olmak üzere kentin ülke genelinde karayolu bağlantısı kadar demiryolu bağlantısını ele alan bir ulaşım ana planı ile lojistik planı yaparak cazibe yaratmanın altyapısını oluşturması için ortak değerler, ortak irade, ortak yararlar, ortak projeler ve ortak kurumlar üzerinde uzlaşmanın tam zamanıdır. Gelin Kütahya'mıza her zamanki bakış açısı ile değil, biraz da farklı pencerelerden bakalım ki, sağlıklı bir gelecek inşa edilebilsin.