Kurumlar vergisi beyan dönemi hatırlatmaları (2)
3 Nisan 2019 tarihli DÜNYA’da yer alan makalede, kurumlar vergisi beyannamesinin hazırlanmasında dikkat edilecek konuları yazmaya başlamıştım.
Bugünün konuları yaygın olarak kullanılan bazı kurumlar vergisi istisnaları.
Yurt dışı iştirak ve şube kazançları
Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre;
a) Yurt dışı iştirak kazançları;
-Yurt dışı iştirakin anonim veya limited şirket olması,
-En az %10 sahiplik,
- En az 1 yıl süre kesintisiz elde tutma,
- İştirak kazancının en az %15 fiili vergi yükü taşıması (bazı faaliyetlerde %22),
- Kazancın beyanname verme süresinin sonuna kadar Türkiye’ye getirilmesi,
b) Yurt dışı şube kazançları;
- Kazancının en az %15 vergi yükü taşıması (bazı faaliyetlerde % 22)
- Kazancın beyanname verme süresinin sonuna kadar Türkiye’ye transfer edilmesi
koşullarıyla, kurumlar vergisinden müstesna.
Öte yandan, 18 Mayıs 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun ve 48 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı çerçevesinde; tam mükellefiyete tabi kişi ve kurumların, 30 Nisan 2019 tarihine kadar elde ettikleri;
- Yurt dışı iştirak kazançları,
- Yurt dışı iştirak hissesi satışından doğan kazançları,
- Yurt dışı şube kazançları
ile kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların, 30 Haziran 2019 tarihine kadar tasfiyesinden doğan kazançları, 30 Haziran 2019 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmek şartıyla gelir ve kurumlar vergisinden müstesna.
7143 sayılı Kanun’da yer alan istisna düzenlemesi, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yer alan düzenlemede yer alan koşulları, kazancın transferi dışında aramıyor. Dolayısıyla 7143 sayılı Kanun’un kapsadığı dönemde elde edilen kazançlar için bu kanundan, kapsamadığı dönemde elde edilen kazançlar için de Kurumlar Vergisi Kanunu hükümlerinden yararlanmak mümkün. Elbette istenen koşullar sağlanabiliyorsa.
Özetle, 2018 yılında yukarıda sayılan dört kazanç unsurundan birisini elde eden kurumların, istisna koşullarını yeniden test etmeleri ve halen getirmedilerse söz konusu kazancı, 30 Nisan 2019 tarihine kadar Türkiye’ye transfer etmiş olmaları gerekiyor.
Taşınmaz ve iştirak satış kazançları
Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre, iştirak hissesi satışından elde edilen kazançların %75’i, taşınmaz satışından elde edilen kazancın %50’si, belli koşullarla kurumlar vergisinden müstesna.
İstisna uygulamasında dikkat edilecek önemli bazı konuları hatırlatalım:
- Satılan kıymetlerin en az iki tam yıl (730 gün) süreyle aktifte yer alması gerekiyor.
- Devir veya bölünme yoluyla devralınan kıymetlerin iktisap tarihi olarak, devir alınan veya bölünen kurumdaki iktisap tarihi esas alınıyor.
- İstisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanıyor.
- Satıştan elde edilen kazancın istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması ve satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar fon hesabında tutulması gerekiyor.
- Fon hesabına alınma işleminin, kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekiyor.
Serbest bölgelerde elde edilen kazançlar
Serbest Bölgeler Kanunu’nun geçici 3. maddesine göre;
- 06.02.2004 tarihi itibariyle faaliyet ruhsatı almış olanların, bölgede gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, bu tarih itibariyle faaliyet ruhsatlarında belirtilen sürenin sonuna kadar,
- Bölgede üretim yapanların ürettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları, faaliyet ruhsatlarının tarihine bakılmaksızın, kurumlar vergisinden müstesna.
24 Şubat 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6772 sayılı Kanun’la Serbest Bölgeler Kanunu’nda yapılan değişiklikle, serbest bölgelerde bakım, onarım, montaj, demontaj, elleçleme, ayrıştırma, ambalajlama, etiketleme, test etme ve depolama hizmetleriyle uğraşanların, bu faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar da kurumlar vergisinden müstesna tutuldu.
Serbest bölge faaliyetlerinden doğan alacaklara ilişkin kur/vade farkı gelirleri istisna kapsamında. Bölge faaliyetlerinden elde edilen hâsılatın, bu faaliyetler için yapılacak ödemelerde kullanılıncaya kadar geçici olarak değerlendirilmesi sonucu elde edilen faiz ve repo gelirleri için de istisnadan yararlanılabilir.
Bunun dışında, serbest bölgelerde elde edilmiş olsa dahi faiz, repo ve benzeri faaliyet dışı gelirler istisna kapsamında değerlendirilmiyor.
Teknoloji geliştirme bölgelerinde elde edilen kazançlar
Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren kurumların, bölgedeki yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisinden müstesna.
İstisna uygulamasında şu konulara dikkat edilmelidir:
- Bölge dışındaki faaliyetlerden elde edilen kazançlar, yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilmiş olsa dahi istisna kapsamında değil.
- Bölgede üretilen ürünlerin seri üretime tabi tutarak pazarlanması halinde, ürünlerin pazarlanmasından elde edilen kazançların lisans, patent gibi gayri maddi haklara isabet eden kısmı istisna kapsamında.
- Faaliyet zararla sonuçlanırsa, zarar tutarı diğer faaliyetlere ilişkin kazançlardan indirilemiyor.
- Bölgede faaliyet gösteren kurumlara TÜBİTAK tarafından sağlanan karşılıksız destekler kazanca ve istisna tutarına dahil.
- İstisna kapsamına giren ve girmeyen faaliyetlerin birlikte yapılması halinde; müşterek genel giderlerin, her bir faaliyetin maliyet tutarları, müştereken kullanılan kıymetlerin amortismanları ise bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısı dikkate alınarak dağıtılması gerekiyor.