Kurumlar vergisi beyan dönemi başlarken dikkat edilecek konular (2)
1 Nisan 2011 tarihli DÜNYA Gazetesi'nde yer alan makalede, kurumlar vergisi beyannamesinin hazırlanmasında dikkat edilecek konuları yazmaya başlamış, konunun devamının geleceğini belirtmiştim. Bugünkü makalede kaldığımız yerden devam ediyoruz.
İşletmeden çekilen enflasyon düzeltme farkları
Kurumlar Vergisi Beyannamesi'nde, işletmeden çekilen enflasyon düzeltme farklarının ve bu farklar üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinin yazılacağı ayrı bir satır bulunmaktadır.
Vergi Usul Kanunu'nun düzenlemelerine göre, pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, sermayeye eklenmesi dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulmaktadır.
Düzenlemeden de açıkça görüldüğü üzere, işletmeden çekilen enflasyon düzeltme farkları, dönemin zararla kapanmış olması veya geçmiş yıl zararları ya da indirim ve istisnalar nedeniyle kurumlar vergisi matrahı doğmasa dahi vergilenmektedir.
Serbest bölgelerden elde edilen kazançlar
Serbest Bölgeler Kanunu'nun vergi teşviklerini düzenleyen geçici 3. maddesinin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre;
- 06.02.2004 tarihi itibariyle faaliyet ruhsatı almış olanların, bölgede gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, bu tarih itibariyle faaliyet ruhsatlarında belirtilen sürenin sonuna kadar,
- Bölgede üretim yapanların ürettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları, faaliyet ruhsatlarının tarihine bakılmaksızın,
kurumlar vergisinden müstesnadır.
Düzenlemeden de anlaşıldığı üzere, 06.02.2004 tarihinden önce ruhsat alan imalatçılar, ruhsatlarında yer alan sürenin sonuna kadar bütün gelirleri için, süre bitiminden sonra ise sadece üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançlarla sınırlı olarak istisnadan yararlanabilmektedirler.
Üretim faaliyetinde bulunanların yararlanabilecekleri istisna koşullu bir istisna ve kapsamı da daha dar olduğundan, 06.02.2004 tarihinden önce ruhsat alıp, bu tarih itibariyle faaliyet ruhsatlarında yer alan faaliyet süresi 2010 yılı içinde dolan imalatçıların, bütün faaliyetleri üretim faaliyeti, bütün kazançları da üretilen malların satışından doğmuş olsa dahi;
- 06.02.2004 tarihi itibariyle faaliyet ruhsatlarında yer alan sürenin sonuna kadar geçici 3. maddenin birinci fıkrasında düzenlenen geniş kapsamlı istisnadan yararlanmaları,
- Uzatılan faaliyet ruhsatının yeni döneminde ise aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan imalatçılar için düzenlenmiş olan yasal çerçevede teşvikten yararlanmaları,
önerilir.
Kurumlar Vergisi Beyannamesi'nde zarar olsa dahi indirilecek istisnalar bölümünde, serbest bölgelerde elde edilen kazançlar için tek bir satır bulunmakta olup, yukarıda açıklanan ayırıma uygun birden fazla satır yoktur. 2010 yılı için yukarıda önerilen uygulamanın, beyanname dışında yapılacak çalışmayla, iki farklı dönem için istisna kazanç tutarının hesaplanması, bulunan toplam istisna tutarının ise beyannamenin ilgili satırına yazılarak istisnadan yararlanılması şeklinde yapılması mümkündür.
Öte yandan, serbest bölgede faaliyette bulunanların elde ettikleri bazı özellikli gelirler itibariyle yararlanacakları istisnanın kapsamına da değinilecek olursa, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nde yapılan açıklamaya göre,
- Serbest bölgelerde yürütülen faaliyetlerden doğan alacaklara ilişkin kur farkı ve vade farkı gelirleri istisna kapsamında değerlendirilmekte,
- Serbest bölgelerde yürütülen faaliyetler çerçevesinde elde edilen hâsılatın, serbest bölgelerde yürütülen faaliyetler çerçevesinde yapılacak ödemelerde kullanılıncaya kadar geçici olarak serbest bölgelerde mevduat hesaplarında veya repo işlemlerinde değerlendirilmesi sonucu elde edilen gelirler de söz konusu istisnadan yararlanabilmekte,
- Bunun dışında, serbest bölgelerde elde edilmiş olsa dahi faiz, repo ve benzeri faaliyet dışı gelirler istisna kapsamında değerlendirilmemektedir.
Teknoloji geliştirme bölgelerinde elde edilen kazançlar
Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren kurumların, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden 2010 yılında elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır.
İstisna ile ilgili olarak dikkat edilecek konulardan bazıları aşağıda özetlenmiştir:
- Bölge dışında gerçekleştirilen faaliyetlerinden elde edilen kazançlar, yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilmiş olsa dahi istisna kapsamında değildir.
- Bölgede üretilen ürünlerin seri üretime tabi tutarak pazarlanması halinde, ürünlerin pazarlanmasından elde edilen kazançların lisans, patent gibi gayrimaddi haklara isabet eden kısmı, istisna kapsamındadır. Üretim ve pazarlama organizasyonu nedeniyle doğan kazancın diğer kısmı ise istisna kapsamında kabul edilmemektedir.
- Faaliyetin zararla sonuçlanması halinde, bu zararların istisna kapsamında olmayan diğer faaliyetlere ilişkin kazançlardan indirilmesi mümkün değildir.
- Bölgede faaliyet gösteren kurumlara TÜBİTAK tarafından sağlanan karşılıksız destekler kazanca ve istisna tutarına dahil edilir.
- İstisna kapsamına giren ve girmeyen faaliyetlerin birlikte yapılması halinde; müşterek genel giderlerin, her bir faaliyetin maliyet tutarları, müştereken kullanılan kıymetlerin amortismanlarının ise bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısı dikkate alınarak dağıtılması gerekir.
Ar-Ge indirimi
Kurumlar Vergisi Kanunu'nda (5520 sayılı Kanun) işletme bünyesinde, Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesini öngören 5746 Sayılı Kanun'da ise esas olarak Ar-Ge merkezlerinde ve TÜBİTAK tarafından desteklenen Ar-Ge projeleri kapsamında yapılan harcamalar için % 100 "Ar-Ge indirimi" getirilmiştir.
5520 ve 5746 sayılı kanunlarda düzenlenen teşvikin ismi ve oranı aynı olmakla birlikte, temelde bazı farklılıklar vardır. Ar-Ge indiriminden yararlanırken hangi Kanun kapsamında kalınacağı önemlidir. Aşağıda her iki Kanun düzenlemesi arasındaki bazı farklılıklara dikkat çekilecektir:
- Teşvikten yararlanmaya başlama zamanları farklıdır. 5520 sayılı Kanun'a göre, esas olarak indirimin uygulanmaya başlanacağı döneme ait geçici vergi beyannamesinin verileceği tarihe kadar Gelir İdaresi Başkanlığına başvurulması gerekmektedir. 5746 sayılı Kanun'a göre indirimden ise karar destek yazısının düzenlendiği veya Ar-Ge Merkezi Belgesinin düzenlendiği tarihten itibaren yararlanılabilmektedir.
- Harcamaların kapsamı farklıdır. Örneğin;
- 5520 Sayılı Kanun, Ar-Ge faaliyetleri dışında da kullanılan sabit kıymetlerin amortismanını hiçbir şekilde Ar-Ge harcaması olarak kabul etmezken, 5746 sayılı Kanun kısmen Ar-Ge faaliyetlerinde kullanılan sabit kıymetlerin amortismanlarının, bu faaliyette geçen süreye isabet eden kısmını Ar-Ge harcaması kabul etmektedir.
- 5746 Sayılı Kanun kısmen Ar-Ge faaliyetlerinde çalışan personelin ücretlerinin, bu faaliyette geçen süreye isabet eden kısmını Ar-Ge harcaması kabul etmekte, sınırlı olarak destek personeli ücretlerini de Ar-Ge harcaması olarak nitelendirmektedir. Oysa 5520 sayılı Kanun, Ar-Ge faaliyetleri dışında da çalıştırılan personelin ücretleriyle destek personelinin ücretlerini hiçbir şekilde Ar-Ge harcaması olarak kabul etmemektedir.
- 5746 Sayılı Kanun'da yer alan düzenlemelere göre, danışmanlık hizmeti ve diğer hizmet alımlarına ilişkin harcamalar Ar-Ge ve yenilik harcaması kapsamında gerçekleştirilen harcama tutarının %20'sini geçememektedir. 5520 Sayılı Kanun'da ise bu şekilde bir oransal sınırlama bulunmamaktadır.
- 5746 Sayılı Kanun kapsamında yapılan harcamaların aktifleştirilmesi ve amortisman yoluyla itfa edilmesi gerekmektedir. Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında yapılan ve Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde aktifleştirilmesi gerekmeyen harcamaların ise doğrudan gider yazılması mümkündür.
- İlgili yıl kazancının yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde yararlanılamayan Ar-Ge harcaması tutarı sonraki yıllara devredebilmektedir. 5520 Sayılı Kanun'dan farklı olarak 5746 sayılı Kanun kapsamında yapılan harcamalar yeniden değerleme oranında artırılarak devredilmektedir.
- Yukarıda yapılan açıklamalar 5520 ve 5746 Sayılı Kanun kapsamında yapılan harcamaların izlenmesini ve kurumlar vergisi beyannamesinde de ilgili oldukları satırlara yazılmasını gerektirmektedir.
Kurumlar Vergisi Beyannamesi'nde Ar-Ge indirimiyle ilgili olarak beş ayrı satır bulunmakta olup, bu satırların doğru olarak doldurulmasına dikkat edilmelidir.
Kurumlar Vergisi Beyannamesi'nin hazırlanmasında dikkat edilecek konuları yazmaya devam edeceğiz.