Kurumlar ve kurallar
Devletimizin en saygın kurumlarından Sayıştay’ın bazı belediyelerle ilgili raporlarındaki yolsuzluk ve usulsüzlüklerle ilgili yargı yoluna gidilip sorumluların cezalandırılmaması yolunda son günlerde gazetelerde sıkça haberler yer alıyor. Devlet toplumda kurallı olarak işleyen kurumlarıyla saygınlık kazanır. Bu nedenle Belediyelerle ilgili Sayıştay raporlarının bir an önce işleme konması gerekir.
Çağdaş devletler kurumlarıyla anılır. Sayıştay 1862 yılında Osmanlı döneminde kurulmuş 156 yıllık bir devlet kurumudur. Denetim, planlama ve koordinasyon esasıyla, devlet harcamalarını denetler ve yargısal yetkisi vardır. O nedenle son dönemde sık sık yöneticilerinin görevden alınmaları ve birçok belediyenin usulsüz harcamaları konusundaki raporlarının uygulanamıyor olmasıyla gündeme gelmesi bu devlet kurumu açısından olumsuz bir tablonun ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Böyle saygın bir devlet kurumunun her gün kararlarının uygulanamadığını gösteren haberlerle medyada yer alıp anılması kuruma zarar verdiği kadar, devletin kurumsal yapısında da olumsuz sonuçlar yaratır. Şimdi hiç vakit kaybetmeden, Sayıştay konusundaki olumsuzluk yaratan haberlere son verilmeli. Bazı iktidar belediyeleri ile hazırladıkları raporların yargısal işlemleri başlatılmalıdır. Böyle hareket edilerek 156 yıllık devlet kurumuna zarar verilmenin önüne geçilebilir.
Sayıştay raporlarında, belediyelerin usulsüz harcamaları, piyasa fiyatlarına göre yüksek ödemeler yapılmasını örnekleri yer alıyor. Bunlar arasında küçük meblağlar tutan oyun topları, yap-bozlar gibi ürünlerin piyasa fiyatının çok üstünde alındığını gösteren belgelenmiş konular raporlarda yer alıyor. Metresi 1 lira 72 kuruşluk hortuma 78 lira verilmesi, 1 lira 83 kuruş piyasa değeri olan zımparanın 48 liradan alınmış olduğu gibi örnekler yer alıyor.
Bunun yanı sıra daha büyük usülsüzlükler de şahsi harcamaların kuruma ödetilmesi gibi konular da raporlarda zikrediliyor. Yapılacak bir toplantının 4 yıldızlı otelde ve ünlü sanatçıların katılımıyla yapılması koşuluna uygun harcamanın yapılmadığı, 10 bin kişinin katıldığı hesabıyla ödeme yapılmış görünen geziye 648 kişinin katıldığı, yurtdışına tetkik gezisi adı altında gönderilen kişilerin gittikleri ülkenin söz konusu konuda yetkin olmadığı, belediye araçlarıyla yapılan turistik gezideki benzin harcamasının, çok fahiş fiyatla faturalanması gibi birçok konu Sayıştay denetçileri tarafından saptanarak rapor edilmiş durumda. Haberlerden öğrendiğimize göre bu konularda yasal işlemler başlatılmamış. Bu da kurum olarak Sayıştay’ın inanırlığına ve saygınlığına zarar verir durumda.
Bu nedenle bu duruma bir son verilmesi için bir an önce Cumhurbaşkanlığı'nın ve hükümetin bu raporların yargıya intikali ve belediyelerin sorumlularından zararların tazmin edilmesinin sağlanması gerekir. Bu yapılırsa Sayıştay’ın saygınlığı ve raporlarının belediyelerce ve devlet kurumlarınca yok sayılmasının gözardı edilmesinin önüne geçilmiş olur.
Devlet kurumlarının ve belediyelerin “acil” olduğu iddiasıyla ihale koşulları dışına çıkarak yaptıkları uygulamalar, son dönemde arttı. Bu yolla koşulları uygun ihaleler yerine davet usülü katılımlarla çok büyük meblağlar konusunda seçim yapılıyor. Bu kuralların işletilmesi ve denetimin koşullarının yerine getirilmesini esnetebiliyor. Bu durumda bu tür projeleri şaibeli hale getirebiliyor.
Buna son vermenin yolu kurumların ve kuralların işletilmesi ile mümkün olacaktır. Devlet, işleyen kurumları ve kurallarıyla şeffaflık içerisinde toplumda güvenini tesis edip sürdürebilir. Aksine gelişmeler toplumda devlet kurumlarına güvensizlik yaratır. Sayıştay’ın belediyelerle ilgili raporlarının yargıya intikali ve sorumlularının cezalandırılması bu açıdan önemlidir,
Unutmamamız gereken konu, devletin kurallarına uygun bir işleyen kurumlar bütünü olması gerektiğidir.