Kuru zıplatmanın enflasyona etkisini bugün göreceğiz

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Siz bu satırları büyük olasılıkla TÜİK'in mayıs ayı enflasyon verilerini açıkladığı saatlerde okuyor olacaksınız. Tahminler, mayısta tüketici fiyatlarının yüzde 0.7-0.8 aralığında artacağı yönünde. Zaten 2003-2014 dönemi ortalaması da mayıs için yüzde 0.7 artışa işaret ediyor. Geçen yılın mayısındaki artış ise yüzde 0.56 olmuştu. Bu yıl mayıstaki artış da tahmin edildiği gibi yüzde 0.7 dolayında gerçekleşirse, nisan sonunda yüzde 6.57'ye gerilemiş olan yıllık TÜFE, biraz artacak ve yüzde 6.7 düzeyine çıkacak. 

Mayıs için yüzde 0.7 dolayında beklenen oran, normal koşullarda gerçekleşebilecek bir düzeye işaret ediyor. Ama biliyoruz ki biz mayıs ayını bazı yönlerden normalin ötesine taşıma becerisi gösterdik. Sık sık yaptığımız gibi... Gerçi bunda dış gelişmeler de etken oldu ama içeride de adeta elimizden geleni yaptık. 

Sözünü ettiğimiz döviz kurundaki artış... Döviz kurunu yüzde 3'ün üstünde artırdık. Nisan ortalaması 2.83 olan dolar, mayıs ortalamasında 2.93'e çıktı. Aynı şekilde ay ortalaması bazında euro 3.21'den 3.31'e, sepet kur da 3.02'den 3.12'ye yükseldi.

Bunun az ya da çok bir maliyeti, enflasyon üstünde bir baskısı olacak. En azından, bugün açıklanacak enflasyonu düşük görürsek bile şunu bileceğiz ki, eğer kuru yukarı çeken etkenler olmasaydı, enflasyonu daha aşağıda gerçekleşecekti.

Gerçi kurda ortaya çıkan artışın hemen ilgili ay enflasyonuna yansımasını beklemek pek doğru olmaz. En azından tüm mal ve hizmetler için böyle bir durum söz konusu değil. Ama, kur değişimine çok duyarlı olan ve fiyat endeksinde de doğrudan ve dolaylı olarak önemli ölçüde payı bulunan örneğin akaryakıtta kur artışının etkisini birkaç günlük gecikmeyle gördüğümüzü de biliyoruz.

Dolayısıyla her ne kadar bugün açıklanacak mayıs verisinde TÜFE'yi yüzde 0.7-0.8 dolayında artmış göreceğimizi bekliyorsak da, kur artışı kaynaklı bir sürprizle karşılaşma olasılığımız da hiç yok değil. 

Eğilim değişir mi?

2003-2014 dönemindeki aylık TÜFE değişimlerinin bu yıl da gerçekleşeceği varsayımıyla oluşturduğumuz bir endeks serisi var. Bu endeksi de baz yılı olan 2015'e kıyaslayarak 2016 enflasyonunun her ay için yıllık olarak nasıl seyredeceğini tahmin etmeye çalışıyoruz. Nisan sonundaki gerçekleşmeye göre bu hesaplama yöntemiyle bulduğumuz gidişat, yılı yüzde 7.5 dolayında tamamlayacağımızı gösteriyor. Böyle bir gerçekleşme sağlanabildiği takdirde, Türkiye uzun yıllardan sonra hedeflediği enflasyonu tutturabilmiş olacak.

Ama işte bu gidişat ve tahmin değişir mi, şimdi böyle bir kaygı var. Eğer bugün yüzde 0.7'yi çok aşan bir oran görürsek, yıllık tahmini gözden geçirme durumu ortaya çıkacak. Kaldı ki, biraz önce de vurguladığımız gibi, kur artışının mayıs enflasyonuna çok fazla etki etmemesi, ancak daha sonraki aylarda bu etkinin mutlaka görülmesinin beklenmesi gerekiyor.

Üstelik, kurda mayıs ayı düzeyini arar durumunda kalma olasılığımız da çok yüksek görünüyor. Bir tarafta ihracat iyi gitmiyor, diğer tarafta ihracattan daha önemli olmak üzere turizmde tahminlerin ötesinde bir gelir kaybı yaşanacağı kaygısı ön plana çıkıyor. 

Turizm gelirindeki kaybın 10-12 milyar dolar dolayında olacağı dile getirilmekteydi, şimdi 15 milyar dolar telaffuz edilmeye başlandı. Bu çok ciddi bir sorun, sorun ama bunu hala görmezden gelmeyi tercih eden bir halimiz var. Böylesine eksik döviz geliri, kurların daha da yukarı gitmesi demek. 

Ayrıca FED'in faiz artırımı kararı geldi gelecek. Koyalım bütün bunları üst üste, kur artmaya devam edecek. 

Ve dövizde ortaya çıkacak artış, belli bir zaman içinde enflasyon üstünde baskı yapacak. İlk işareti de bugün göreceğiz. 

catsfawfawafwfaw.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar